ويكيبيديا

    "الفراغ في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boşluğu
        
    • boşlukları
        
    • boşluk
        
    Çünkü cahilce bir kanıyla yetiştirildik,.. ... Servet ve bencillik, ruhumuzdaki boşluğu doldurabilir sanki. Open Subtitles هذا لأننا تربَّينا على فكرة حمقاء وهي أن الثروة والأنانية يمكنهما ملء الفراغ في روحنا
    Seks ve günah işlemek için Sanal Kulübe gidiyorsun ama bu da içindeki boşluğu doldurmaya yetmiyor. Open Subtitles تَذْهبين إلى النادي الإفتراضي للجنسِ والذنوبِ لَكنَّه لا يَمْلأُ الفراغ في روحِكَ
    Seks ve günah işlemek için Sanal Kulübe gidiyorsun ama bu da içindeki boşluğu doldurmaya yetmiyor. Open Subtitles سوف تذهبي الي نادي في لممارسة الجنس ولكنه لا يملأ الفراغ في روحك.
    Doğruyu gerekli olduğu zaman kullanıyoruz, bazen çok iyi nedenler için, bazen de yalnızca hayatımızdaki boşlukları anlamadığımız için. TED نحللها على أساس الحاجة، أحيانا لأسباب جيدة جدا، وأحيانا أخرى لآننا لا نفهم الفراغ في حياتنا.
    Çünkü bunun, evliliklerinde yanlış giden şeyleri düzelteceğini veya hayatlarındaki boşlukları dolduracağını düşünürler. Open Subtitles لأنهم يعتقدون أنها سوف تُصلح الخطأ في زواجهما أو تملء الفراغ في حياتهم، ولكن...
    Arkadaşın öldü, kız kayıp ve zaman çizelgendeki bu boşluk hiç de iyi görünmüyor. Open Subtitles صديقك ميت ، فتاته في عداد المفقودين ، وهذا الفراغ في جدولك زمني لا يبدو جيد.
    İnsanlar hayatlarındaki boşluğu doldurmak için başka ne yapar? Open Subtitles حسنا, ما الذي يفعله الناس لملء الفراغ في حياتهم؟ لا يهم ما أفعله, لا يهم مع من أكون, أنا
    Midende olan boşluğu asla dolduramazsın. Open Subtitles وذاك الفراغ في معدتك لن تستطيع ان تملأه ابدا
    Bir gün uyanıp işi bırakıyorsun ve hayatındaki boşluğu doldurmamı mı istiyorsun? Open Subtitles يوما من الأيام تستيقظ وتقدم استقالتك وفجأة عليّ ملء هذا الفراغ في حياتك؟
    Seni terk ettiğimde kalbinde açılan boşluğu doldurmaya çalışıyorsun hâlâ. Open Subtitles ما تزالين تحاولين ملء الفراغ في قلبك الذي أوجدته أنا حين تخلّيت عنكِ
    İçindeki boşluğu yeniden dolduruyor. Open Subtitles يقوم بإعادة ملئ الفراغ في روحه
    Ayrıca eğer hayatımızdaki boşlukları bir köpek ile dolduramazsak, Open Subtitles بالإضافة يا "برت" إلى أنَّه في حال عدم تمكننا من ملئ الفراغ في حياتنا
    Sonuç olarak; yalnız ve dengesiz bir köpek-insan annem ve babamın hayatındaki boşlukları dolduramadı. Open Subtitles بينما لم يستطع رجلٌ مظطربٌ وحيد" "في بذلة كلب "أن يملئ الفراغ في حياة والديَّ"
    Evet, ama içinde hep bir boşluk vardı. Open Subtitles نعم، ولكن كان هناك دائما هذا الفراغ في داخله
    Bu zamanın en acılı yanı ise farkına varmaktı. Dairemdeki boşluk ise içimdeki boşluğun bir yansımasıydı, ve kültürümüzdeki bazı yalanlara inanmıştım. TED وأصعب جزء في تلك اللحظة هو الوعي بأن الفراغ في شقتي هو انعكاس للفراغ بداخلي، وانطلت علي بعض الأكاذيب التي تمليها علينا ثقافتنا.
    Ortadaki boşluk güvenli bölgesi. Open Subtitles الفراغ في المنتصف هي منطقة امانه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد