Sonra bunun bir Ayrılık veya boşanma yolculuğu olmadığını anladım. | Open Subtitles | ببطئ أدركت أنها ليست رحلة الفراق أو الطلاق، أو الإنفصال |
Haklısın, biraz erkek olup, güçlü kalmalı ve bu Ayrılık denemesinde hayatta kalmalıyım. | Open Subtitles | أنت محقّ يجب أن أسترجل وأكون قويّا كي أنجو من تجربة الفراق هذه |
Eğer bana bütün şişeyi içirtmiş olsaydı, Ayrılık daha kolay olurdu. | Open Subtitles | لكان الفراق أسهل لو أنها تركتك تشرب الزجاجة كاملة |
Ayrılmak daha kolay olur diye mi sert konuşuyorsun? | Open Subtitles | هل تحاولي أن تكوني مقصرة معي لأنكِ تعتقدي أن ذلك سيجعل الفراق أسهل ؟ |
Cennetle ilgili bildiğimiz tek şey ve cehennemde ihtiyacımız olan herşey Veda etmek. | Open Subtitles | الفراق هو جل ما نعرفه عن الجنة وكل ما نحتاجه من الجحيم |
Her yerde huzursuzluk var. | Open Subtitles | الفراق صعب |
Ayrılık tatlı bir keder, sabaha kadar iyi geceler sana. | Open Subtitles | الفراق صعب، وسأظل أتمنى لك ليلة سعيدة حتى الغد |
Tüm o Ayrılık kıskançlığını sarhoşken yapılan itiraf olayına çevirdiyse ne olmuş ki? | Open Subtitles | لقد أخذ طريقه لتجاوز مرحلة غيرة الفراق الذي تجاوزت حد السكر |
Dünyam, Ayrılık üzüntüsüyle yavaşça son buluyor. | Open Subtitles | ♪ بأن عالمى يتلاشى ببطئ ♪ ♪ بسبب ألم الفراق ♪ |
Yolda dinlemek için Ayrılık şarkılarıyla dolu bir CD hazırlayacaktım. | Open Subtitles | كنت سوف اشغل اغاني عن الفراق طوال الطريق |
Sanılanın aksine sarı gülün anlamı Ayrılık demektir... | Open Subtitles | الزهور الصفراء تعني الفراق . مع ذلك |
Fiziksel Ayrılık, duygusal ayrılığa yol açar. | Open Subtitles | الفراق يؤدي الى الانفصال العاطفي |
Ayrılmak, aşkı sonsuza dek korumanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | أن الفراق يمكن أن يكون وسيلة لـلحفـاظ على الحُب إلى الأبد |
Biliyorum, kolyenden Ayrılmak zorunda olman senin için zor bir seçimdi. Evet o bizim geçmişimizin sembolüydü. | Open Subtitles | أعرف صعوبة الفراق عن القلادة لكنّها كانت رمزاً لماضينا |
Ayrılmak öyle tatlı bir üzüntü ki yarın olana kadar iyi geceler diyeceğim | Open Subtitles | "لهذا الفراق الحزين، أتمنى ليلة سعيدة حتي صباح الغد" |
Bu Veda hediyem. Kışladaydı, ben de buraya getirdim. | Open Subtitles | هذه هدية الفراق كان ثقيل جداً حتى امسكت يه |
Bir Veda nasihati Neale: | Open Subtitles | قد حان وقت الفراق |
Her yerde huzursuzluk var. | Open Subtitles | الفراق صعب |
Benden sana demesi. ayrı yaşamak çok kötüdür. Ama ölüm daha da kötü. | Open Subtitles | خذيها منّي حكمة، الفراق سيّء لكن الموت أسوأ |
Yokluğum onun için zor oldu, geri dönüşüm de zor olacak, herkes için. | Open Subtitles | لكن الفراق كان صعباً وأنني الأن رجعتُ للجميع |
Ayrılığın, aşkınızı sonsuza dek korumanın bir yolu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن الفراق ...لربما يكون الطريق لكي تبقي حبُكَ إلى الأبد |
gözlerimin içine bak ve söyle... sen de ondan ayrılmanın acısını çekmiyor musun. | Open Subtitles | فقط أنْظرُ في عيني وقول أنك أنك لا تَشْعرُ بألمِ الفراق عنة |