"الفراق" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ayrılık
        
    • Ayrılmak
        
    • Veda
        
    • Her yerde
        
    • ayrı
        
    • Yokluğum
        
    • Ayrılığın
        
    • ayrılmanın
        
    Sonra bunun bir Ayrılık veya boşanma yolculuğu olmadığını anladım. Open Subtitles ببطئ أدركت أنها ليست رحلة الفراق أو الطلاق، أو الإنفصال
    Haklısın, biraz erkek olup, güçlü kalmalı ve bu Ayrılık denemesinde hayatta kalmalıyım. Open Subtitles أنت محقّ يجب أن أسترجل وأكون قويّا كي أنجو من تجربة الفراق هذه
    Eğer bana bütün şişeyi içirtmiş olsaydı, Ayrılık daha kolay olurdu. Open Subtitles لكان الفراق أسهل لو أنها تركتك تشرب الزجاجة كاملة
    Ayrılmak daha kolay olur diye mi sert konuşuyorsun? Open Subtitles هل تحاولي أن تكوني مقصرة معي لأنكِ تعتقدي أن ذلك سيجعل الفراق أسهل ؟
    Cennetle ilgili bildiğimiz tek şey ve cehennemde ihtiyacımız olan herşey Veda etmek. Open Subtitles الفراق هو جل ما نعرفه عن الجنة وكل ما نحتاجه من الجحيم
    Her yerde huzursuzluk var. Open Subtitles الفراق صعب
    Ayrılık tatlı bir keder, sabaha kadar iyi geceler sana. Open Subtitles الفراق صعب، وسأظل أتمنى لك ليلة سعيدة حتى الغد
    Tüm o Ayrılık kıskançlığını sarhoşken yapılan itiraf olayına çevirdiyse ne olmuş ki? Open Subtitles لقد أخذ طريقه لتجاوز مرحلة غيرة الفراق الذي تجاوزت حد السكر
    Dünyam, Ayrılık üzüntüsüyle yavaşça son buluyor. Open Subtitles ♪ بأن عالمى يتلاشى ببطئ ♪ ♪ بسبب ألم الفراق
    Yolda dinlemek için Ayrılık şarkılarıyla dolu bir CD hazırlayacaktım. Open Subtitles كنت سوف اشغل اغاني عن الفراق طوال الطريق
    Sanılanın aksine sarı gülün anlamı Ayrılık demektir... Open Subtitles الزهور الصفراء تعني الفراق . مع ذلك
    Fiziksel Ayrılık, duygusal ayrılığa yol açar. Open Subtitles الفراق يؤدي الى الانفصال العاطفي
    Ayrılmak, aşkı sonsuza dek korumanın bir yolu olabilir. Open Subtitles أن الفراق يمكن أن يكون وسيلة لـلحفـاظ على الحُب إلى الأبد
    Biliyorum, kolyenden Ayrılmak zorunda olman senin için zor bir seçimdi. Evet o bizim geçmişimizin sembolüydü. Open Subtitles أعرف صعوبة الفراق عن القلادة لكنّها كانت رمزاً لماضينا
    Ayrılmak öyle tatlı bir üzüntü ki yarın olana kadar iyi geceler diyeceğim Open Subtitles "لهذا الفراق الحزين، أتمنى ليلة سعيدة حتي صباح الغد"
    Bu Veda hediyem. Kışladaydı, ben de buraya getirdim. Open Subtitles هذه هدية الفراق كان ثقيل جداً حتى امسكت يه
    Bir Veda nasihati Neale: Open Subtitles قد حان وقت الفراق
    Her yerde huzursuzluk var. Open Subtitles الفراق صعب
    Benden sana demesi. ayrı yaşamak çok kötüdür. Ama ölüm daha da kötü. Open Subtitles خذيها منّي حكمة، الفراق سيّء لكن الموت أسوأ
    Yokluğum onun için zor oldu, geri dönüşüm de zor olacak, herkes için. Open Subtitles لكن الفراق كان صعباً وأنني الأن رجعتُ للجميع
    Ayrılığın, aşkınızı sonsuza dek korumanın bir yolu olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد بأن الفراق ...لربما يكون الطريق لكي تبقي حبُكَ إلى الأبد
    gözlerimin içine bak ve söyle... sen de ondan ayrılmanın acısını çekmiyor musun. Open Subtitles فقط أنْظرُ في عيني وقول أنك أنك لا تَشْعرُ بألمِ الفراق عنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more