ويكيبيديا

    "الفرص" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fırsat
        
    • fırsatlar
        
    • şans
        
    • fırsatları
        
    • fırsatı
        
    • şansı
        
    • şansın
        
    • fırsatlara
        
    • fırsatın
        
    • şansımız
        
    • fırsatların
        
    • fırsatlardan
        
    • şansını
        
    • şansları
        
    • şansa
        
    Koç olmak sana bir sürü yeni fırsat kapısı açacak Open Subtitles ان تكون مدربا سوف يفتح عالما كاملا من الفرص لك
    Güzel yer, bir ton fırsat var ama sen bunları değerlendirmek istemedin çünkü benim hayatımı çalmak daha kolay, değil mi? Open Subtitles مكان هادئ الكثير من الفرص و لكنكِ لا تبدين حقاً أنّكِ انتهزتِ أي فرص لماذا، أمِن السهل أن تسرقي حياتي فحسب؟
    fırsatlar ortada, ama onları toplayabilecek cesarete sahip olanlar için. Open Subtitles توجد الفرص, لكن فقط لؤلائك الذين لديهم الجرأة الكافية لاغتنامها
    Yetenekleri olan ama fırsatları olmayan bu kişileri bulmalı ve yeteneklerini iyiye kullanmaları için onlara fırsatlar vermeliyiz. TED يجب ان نجد اشخاص بالمهارات لكن بدون الفرص و اعطائهم الفرص لاستخدام مهاراتهم للخير
    Şimdiye kadar göçmen ya da dezavantajlı sosyal ortamlardan gelen çocuklara eşit şans vermek için çok şey yapıldı. TED تم القيام بالكثير من أجلتحسين الفرص المعيشية للطلاب المنحدرين من أصول مهاجرةأو من طبقة اجتماعية مهمشة.
    Evet ama birkaç ay içinde, şu andaki fırsatları kaçırmış olacak. Open Subtitles حسناً,و لكن الفرص المتاحة حالياً لن تظل كما هى لعدة شهور
    Bana vediğin bu fırsatı takdir etmememden değil, çünkü ediyorum. Open Subtitles ليس لأنني لا أقدر الفرص التي تأتي إليّ، فأنا أقدرها
    Teğmen Costa'nın, kurtulma şansı nedir? Bilmiyorum, efendim. Open Subtitles كيف كانت الفرص مهيأه امام ليفتنانت كوستا ؟
    Özür dilemek ve haberimizin olmadığını söylemek için bir fırsat istedik. Open Subtitles أردنا إستغلال الفرص لنعبر عن أسفنا، لم نكن نملك أي فكرة.
    Erkekler dişiler için kavgaya tutuşunca Akbabalar fırsat kollamaya başlıyor. Open Subtitles الكندور يراقب من اجل الفرص بينما تتعارك الذكور على الإناث
    Bu savaşla, kraliyet aileleri daha çok kontrol kazanmak için fırsat tanıyorlar. Open Subtitles مع هذا الصراع، العائلات الملكية تستغل الفرص لكسب مزيد من القوة والسيطرة
    Brezilya'daki açlığın çehresini dönüştürüyor, ve belli bir çapta ve fırsatlar yaratıyor. TED وغير نسب المجاعة في البرازيل، وهو على مستوى البلد، يولد الفرص.
    Bunları inşa ederken karşılaşılan zorluklar ve bu teknolojiyi uygulamak için inanılmaz fırsatlar hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. TED احب ان احدثكم قليلاً عن التحديات في بناءها وبعض الفرص الرائعه في تطبيق هذه التكنولوجيا.
    Elbette, bazıları bu yeni dünyada fırsatlar arıyor. TED هنالك بالطبع البعض من الذين يبحثون عن الفرص في هذا العالم الجديد.
    Her antibiyotik kullandığımızda, bakteriye inşa ettiğimiz koruma sisteminin kodunu kırması için milyonlarca şans veriyoruz. TED في كل مرة نستخدام مضادا حيويا، نعطي البكتيريا مليارات الفرص لفك الرموز الدفاعية التي شيدناها.
    Lütfen, onu bugün evde ağırlamam bile bir şans. - Yüzbaşı Keller. Open Subtitles أرجوكِ، لم تسنح لي الفرص لأرحب بعودتها للمنزل
    Bir şeyler yapabilmek için fırsatları vardır iyi şeyler yapıp, dünyayı geliştirebilirler. Open Subtitles هنالك الكثير من الفرص لفعل شئٍ ما يعود بالخير على هذه البلد
    İnsan deneyimini ilerletmek için programlama kullanma fırsatı elimizde Bu aralar daha yeni başlıyoruz. TED إن الفرص لاستعمال الحوسبة لتطوير خبرة الإنسان في متناول يدنا، هنا والآن، نحن نبدأ فحسب.
    Dünya-dışı kolonilerde sizi yeni bir yaşam bekliyor. fırsat ve macera dolu taşı toprağı altın olan bir yerde her şeye sıfırdan başlama şansı. Open Subtitles حياة جديدة تنتظرك فى المستعمرات العالمية للبدء من جديد فى الأرض الفرص الذهبية والمغامرة
    Merat etme kendini incitmek için daha çok şansın olacak. Open Subtitles سيكون لديك العديد من الفرص ليتم إصابتك. لا تقلق حيال ذلك
    Dünya yeni düşünceler ve liderler için fırsatlara ihtiyaç duyuyor. TED الآن .. العالم يحتاج الفرص .. لخلق قادة وأفكار جديدة
    Onu öldürecektin. Çok fırsatın vardı. Open Subtitles كان يجب أن تقتله كان عندك الكثير من الفرص
    Eğer şeyh elindeyse bazı soruların cevaplarını bulma şansımız da artar. Open Subtitles لو كان لديه الشيخ، فإن الفرص أنه يملك بعض الأجوبة أيضاً
    Erkeklerin belki de yarısı, ellerindeki fırsatların değerine layık değil. Open Subtitles نصف الرجال الذين أعرفهم لا يستحقون الفرص التي حظوا بها
    İnsanları onları korkutabilecek fırsatlardan korkmamaya cesaretlendirmeliyiz. TED نحن بحاجة لتشجيع الناس على ألا تخاف من الفرص التي قد تخوفهم.
    Ona yaslanarak bana karşı ayaklanma şansını artık sana vermeyeceğim. Open Subtitles إننى لن أعطيك المزيد من الفرص للتآمر ضدى
    Aynı rahatlığı, aynı ürünleri, aynı şansları istiyor olabilirlerdi. Open Subtitles كانوا يودون أن تكون ،لهم نفس وسائل الراحة إستيفان هايم كاتب ألماني شرقي ،نفس السلع، ونفس الفرص
    Eğer hepimiz aynı şansa sahip olursak hepimiz aynı temel kuralları takip etmek zorunda oluruz. TED إذا كانت لدينا جميعاً نفس الفرص علينا جميعاً اتباع نفس القواعد الأساسية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد