ويكيبيديا

    "الفرصة الوحيدة التي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şans
        
    • tek şansın
        
    • tek şansınız
        
    • Tek şansımız
        
    Şimdi sahip olduğunuz tek şans, ona kovalaması için başka bir şey vermemle olur, anlıyor musunuz? Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي تملكانها هي أن أعطيه شيئاً ليشتتت انتباهه, ثم تهربان
    Elinizdeki tek şans onlara karşı birlikte direnmemiz. Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي لديكَ والتي لدى أيٍ منّا هو أن نتحدَ سويةً لمجابهتهم
    Benimle birlikte olmak için tek şansın, baygın olduğum zamandı. Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي كانت لديك معي هي عندما كنت غير واعية
    Başka bir hayat bulmak için tek şansın bu. Open Subtitles إنها الفرصة الوحيدة التي لدي للعثور على حياة جديدة.
    tek şansınız bu. Open Subtitles هذه هي الفرصة الوحيدة التي لديكم
    Biz senin tek şansınız. Open Subtitles نحن الفرصة الوحيدة التي لديك
    Bize neler olduğunu anlayıp durumu düzeltebilmek için Tek şansımız bu. Open Subtitles أنها الفرصة الوحيدة التي لدينا لمعرفة ما حدث لنا لنقوم بعكسه
    Birlikte çalışmak, bu gençlerin başarabilmeleri için tek şans. Open Subtitles العمل الجماعي هو الفرصة الوحيدة التي يحظى بها هؤلاء اليافعون
    Elimizdeki tek şans ajanları dışarı yaymak ve çıktıklarında yakalamak. Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي لدينا هي إستخراج حماس العملاء والإمساك بهم عندما يتسلقون
    Bu bebeğimin yaşaması için tek şans ise garanti vermenize gerek yok. Open Subtitles إذا كانت هذه هي الفرصة الوحيدة التي سينجو فيها طفلي أنا لا أبحث عن ضماناتٍ
    Bu eline geçecek tek şans olabilir. Open Subtitles قد تكون الفرصة الوحيدة التي يحظى بها في حياته
    Bu senin tek şansın. Open Subtitles هذه هي الفرصة الوحيدة التي ستتاح لك
    Buradan kurtulmak için tek şansın benim. Open Subtitles أنا الفرصة الوحيدة التي تمتلكيها
    tek şansın bu. Open Subtitles هذهِ هي الفرصة الوحيدة التي لديك.
    - Bu tek şansın, acele et. Open Subtitles هذه الفرصة الوحيدة التي لديك اسرع
    Görmek için tek şansınız bu olduğundan söylüyorum bunlar Blackthorn Kayalıkları. Open Subtitles وبما أن هذه هي الفرصة الوحيدة التي ممكن أن أريك هذا المكان هذه هي شلاّلات (بلاكثورن)
    Çünkü şu anda kendimizi iyi hissetmemiz için Tek şansımız bu. Open Subtitles حسناً, يجب عليكِ ذلك لأن هذه الفرصة الوحيدة التي لدينا لكي نشعر حقيقةً بشكل جيد بشأننا.
    Tek şansımız bu insanların birlikte neler yapabileceğimizi bilmemeleri. Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي نملكها ان أولئك القوم لايعرفون مايمكننا فعله معاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد