| Fransız yetkililer, Onu burada toplama kampına sokacak sebep bulabilirler. | Open Subtitles | قد تجد السلطات الفرنسية ذريعة لوضعه في معسكر اعتقال هنا. |
| Fransız yetkililer, Onu burada toplama kampına sokacak sebep bulabilirler. | Open Subtitles | قد تجد السلطات الفرنسية ذريعة لوضعه في معسكر اعتقال هنا. |
| Fransız hükümeti birliğe bağlı tüm subayların görev yerlerinde bulunması gerektiğini emretti. | Open Subtitles | الحكومة الفرنسية طَلبتْ كُلّ الضبّاط الفرنسيون في إجازة للعَودة إلى مناصبِهم فوراً، |
| Benim ailem de bana Fransızca öğretmeni tutmuştu ve Fransızcam halen berbat. | TED | والداي أحضروا لي مدرسا للغة الفرنسية ولكني مازلت سيئا في اللغة الفرنسية |
| İyi Fransızca bilmiyorum, sabırlı ol, bir deniz meltemi istiyorum. | Open Subtitles | انا لا اتحدث الفرنسية جيدا لذلك تحملنى. اريد مشروبا مثلجا. |
| Birinci sınıf Fransız restoranları New York kremalı çizkekleri umursamazlar. | Open Subtitles | المطاعم الفرنسية من الدرجة الاولى لا تهتم بفطيرة الجبن النيويوركية |
| Ve arkadaşça başlayan ilişki Fransız tarzı öpüşmelere Ve derin okşamalara dönüştü. | Open Subtitles | وما يبدأ بصداقة حقيقية ينتهي بالكثير من القبلات الفرنسية الساخنة والمدعبات الثقيلة |
| Fransız sınırı 100 metre ileride. Sadece onları geçmemiz gerek. | Open Subtitles | الحدود الفرنسية على بُعد 100 متر يجب علينا فقط عبورهم |
| Zavallı yetim kız havalı Fransız sanat okuluna gider koca bir üniversiteliyle çıkar... | Open Subtitles | أيتها اليتيمة المسكينة الذاهبة إلى كلية الفنون الفرنسية الراقية والتي تواعد شاباً جامعياً |
| Bu ciddi bir durum, efendim. Fransız Polisi yolda. Durun! | Open Subtitles | هذا أمر جاد يا سيدي الشرطة الفرنسية في طريقها، توقف |
| Ve 19. yüzyıl Fransız kristali vazonu da kül tablası olarak. | Open Subtitles | كواقي للكئوس، وزهريتك من القرن التاسع عشر البلّورية الفرنسية كمنفضة سجائر. |
| Doğu Pasifikteki Fransız Polinezyasına ulaşmak için daha çok yolları vardır. | Open Subtitles | بمدة طويلة قبل أن تصل إلي بولينيسيا الفرنسية شرق المحيط الهادي |
| Fransız garnizonu Andres ile, Coulogne arasında bir dalaşma var. | Open Subtitles | وهناك خلاف بين الحامية الفرنسية في أردريه وحاميتنا في غوينيا |
| Ama ormanda dolaşanlar onların çok güzel Fransızca konuştuklarını duyar. | Open Subtitles | لكن لو مشيت خلال الغابة تسمعهم يتكلمون الفرنسية أكثر إتقانا |
| Oh, her zaman değil. Sen benim Fransızca aydınlatılmış sınıflarda kontrol etmelisiniz. | Open Subtitles | أوه ليس دائماً ، يجب أن تشاهدي . علمات فحصي للغة الفرنسية |
| Para biriktirdim ve Fransızca konusma hocamdan Noel'den sonra getirmesini istedim. | Open Subtitles | ،ادخرت وطلبت من معلمة الفرنسية أن تجلبها لي بعد عيد الميلاد |
| Buraya ilk geldiğimde bana Fransızca öğretmişti, ben de ona İngilizce öğretmiştim. | Open Subtitles | لقد علمني اللغة الفرنسية عندما أتيت إلى هنا وأنا علمته اللغة الانجليزية |
| Öncelikle muhtemelen Fransızca öğrenmem ve akabinde onu Fransızca okumam gerek. | Open Subtitles | يجب على الأرجح أن أتعلم الفرنسية أولا ومن ثم أقرأه بالفرنسية |
| Ben modacı olmak istiyorum; Fransızca'nın buna ne yardımı olacak ki? | Open Subtitles | ،أنا أريد أن أكون مصممة أزياء ما دور الفرنسية في هذا؟ |
| Fransızca bildiğimi biliyorum. Annemle Fransa'dayken konuşulanları anlıyordum ama konuşamıyordum. | Open Subtitles | عرفت الفرنسية عندما ذهبنا لفرنسا، لكن لم أفهمها في المدرسة. |
| Larry Murnau'ya söylediğim... "Hayı. Sen Fransızcayı daha iyi biliyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تعرف كل الأمور الفرنسية لذا اصعد على الطائرة |
| Air France sayesinde voliyi vuracağız. Çantalar dolusu para geliyor. | Open Subtitles | الصفقة الكبيرة قادمة من الخطوط الجوية الفرنسية حقائب مليئة بالمال قادمة |
| Çarpışma sırasında, onu kaleye astı, bütün Fransızlar görebilsin diye. | Open Subtitles | شنقها وعلقها في الشرفات ليراها كلّ فرد من القوّات الفرنسية |
| Lobiyi; II. French imparatorluğu döneminden esinlenerek Fransız tarzı bir müzik salonuna dönüştürmek istiyoruz. | Open Subtitles | ستشبه الردهة صالة موسيقا مع إيحاء كبير من تصاميم عهد الإمبراطورية الفرنسية الثانية |
| En basit kelimenin bile Fransızcada beş farklı karşılığı var. | Open Subtitles | حتى أبسط الكلمات تعني خمسة أشياء باللغة الفرنسية |
| Galmoral Fransızların işi bitirmesiyle Birleşmiş Milletlere döndü anti devletçi paralı askerler tarafından küçük bir darbe olarak başlayan bir ihtilaf şimdi burada kahramanlar olarak ünlendiler. | Open Subtitles | تمكنت القوات الفرنسية اليوم من السيطرة على جزيرة جيلمور بعد نزاع ما بين المرتزقة |
| Onun en büyük düşmanı Cezayir, Paris değil. Bu kesin | Open Subtitles | هو العدو رقم 1 للحكومة الجزائرية بدلا عن الحكومة الفرنسية |
| Arapça, Latince, Yunanca ve Normandiya Fransızcası resmî bir dil olarak kaldı. | TED | بقيت العربية لغة رسمية بجانب كل من اللاتينية واليونانية والنورمان الفرنسية. |
| Sylvie gibi. O İngilizceden Fransızcaya, ben de Fransızcadan İngilizceye tercüme ediyordum. | Open Subtitles | عدا انها تترجم من الأنجليزية إلى الفرنسية وانا من الفرنسية إلى الأنجليزية |