ويكيبيديا

    "الفضاءِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzayda
        
    • uzay
        
    • uzaya
        
    • uzayı
        
    • atmosferine
        
    • Uzaydaki
        
    • uzayın
        
    *Tüm silahlarını ateşle ve uzayda patlat Open Subtitles اطلق كُلّ أسلحتِكِ حالاً و فجرها في الفضاءِ
    Yönümüzü tutturamazsak uzayda boşluğa düşebiliriz. Open Subtitles يُمْكِنُنا أَنْ ندير هذا الشيءَ بأمر خاطئ ويَنتهي بنا الامر في الفضاءِ الخارجيِ
    Şu anda burada olan uzay sonsuza kadar burada olacaktır. Open Subtitles نفس الفضاءِ الذي هناالآن يَجِبُ أَنْ يَكُونَ هنا إلى الأبد.
    uzay ve zamandaki yolculuklarım süresince, ...yedinci yaşamımın sonuna doğru, ...hiçbir zaman çok dikkatli olamayacağımı fark etmeye başlamıştım. Open Subtitles في كُلّ رحلاتى خلال الفضاءِ والوقتِ وأقتربُ مِنْ نهايةِ حياتِي السابعةِ بدأت بإدْراك أنه لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَ حذرَ
    Onu uzaya atmayacağına... yani, sıkılana kadar? Open Subtitles أنْ لا تفجرها فى الفضاءِ حتى تتْعب منها؟
    Pilgrimler uzayı keşfeden ve yerleşen ilk insanlardı. Open Subtitles مستكشفين كَانوا الإنسانَ الأولَ مستكشفو الفضاءِ ومستوطنين.
    Dünya atmosferine tahmini giriş süresi, kırk iki saat. Open Subtitles خَمّنَ الوقتَ إلى الفضاءِ الأرضِ , ساعات اثنان وأربعون.
    Uzaydaki ilk uydu. Open Subtitles نعم، هو القمر الصناعي الأولُ في الفضاءِ.
    Baba bizden mikrop kapıp uzayda hastalansın istemeyiz. Open Subtitles نحن لا نُريدُ أن ننقل جراثيمنا لأبيكم ويُصبحُ مريضاً في الفضاءِ الخارجيِ.
    Bu, uzayda Hayvanat Bahçesi programı değil. Open Subtitles أَعْني، هذا لَيسَ حديقة حيوانات في الفضاءِ.
    Tuhaf biçimleri, bu karanlık uzayda asılı durabilmelerine yardım ediyor. Open Subtitles أشكالهم الغريبة تُساعدُهم لبَقاء معلّقِ في الفضاءِ المُظلمِ.
    Ama seninle birlikte uzayda tıkılı kalmak hiç aklıma gelmemişti. Open Subtitles لكن أَنْ يُلْصَقَ في الفضاءِ مَعك لَسْتَ الذي صوّرتُ.
    O yüzden söyleyeyim, biz ailece çok uzay filmi izlerleriz, astronotlar ve bu tarz şeyler hakkında. TED يجبُ أن أخبرك هذا، في عائلتي نشاهدُ الكثيرَ من أفلامِ الفضاء، تلكَ التي تتحّدث عن روّادِ الفضاءِ وهذه الأشياء.
    uzay konusunu yücelttiğimiz için okullarda başlayan panik olabilir. Open Subtitles لأننا ما كُنّا تَأكيد الفضاءِ. أوه، أَحْبُّ ذلك.
    Bunu hemen uzay istasyonuna haber vermeliyiz. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نُعلمَ مركز الفضاءِ فوراً.
    Bu lanetli şeyi uzaya göndeririz. Open Subtitles نحن سَنُرسلُ ذلك الشيء الملعون إلى الفضاءِ.
    uzaya göndermek için bunu bilgisayar ortamında çevirdim. Open Subtitles حوّلَه إلكترونياً على الحاسوبِ لإرْسال البيانات الصحيحةِ إلى الفضاءِ.
    Umuyorum ki o zamana kadar kuzey kutbuna transfer olur ya da ne bileyim, uzaya falan fırlatılır. Open Subtitles حَسناً، أَتمنّى حقاً بأنّه سَيُحوّلُ إلى القطبِ الشماليِ ، أَو أنا لا أَعْرفُ، طلقة إلى الفضاءِ الخارجيِ.
    Peki ya küresel olarak erişilebilen, açık ve şeffaf bir uzay trafiği bilgi sistemimiz olsa ve bu, neyin nerede olduğuyla ilgili herkesi bilgilendirse ve bununla da uzayı güvenli ve sürdürülebilir tutsa? TED لذلك، ماذا لو كانَ لدينا إمكانيّة ُالوصول إلى نظامِ معلوماتٍ عالميٍّ وشفّاف يُطلِعنا على حالةِ المرورِ في الفضاء وموقعِ كل شيءٍ فيه لإبقاء الفضاءِ اّمناّ و مستداماّ.
    Ama zaman makinesi yolculuğun başında kapladığı aynı uzayı kaplıyor. Open Subtitles لكن آلةَ الزمن تَحتلُّ نفس الفضاءِ... مثل ما كانت عليه قبل الرحلة
    Bu kabusun bana söylediğine göre, Kilrathi Dünya atmosferine... atlama kapasitesine sahip bir Navcom'a sahip olabilir. Open Subtitles يُخبرُني بأنّ كرياثيين لَرُبَّما عِنْدَهُ نافكوم... ومَعه القدرةِ للقَفْز إلى الفضاءِ الأرضِ.
    Uzaydaki nesnelerin davranışlarını, yani Uzaydaki hareketliliği, nesnelerin konumunu ve bunların arasındaki tutarsılıkları uzlaştıracak bilgiyi ortak kullanıma açacak bir temelin olmayışıyla aslında bizler, uzayı insalığın faydasına kullanma yeteneğimizi riske atıyoruz. TED في غيابِ هذا الإطارِ المشترك لمراقبةِ سلوكِ الأجسامِ في الفضاء و لمراقبةِ الأنشطةِ فيه، حيثُ توجدُ هذه الأجسام للتوفيقِ بين تناقضِ المعلومات و جعلِها متاحةّ للجميع، نحنُ في الحقيقةِ نواجهُ خطر فقدان القدرة على توظيفِ الفضاءِ لخدمةِ البشريّة
    Şu uzayın doğu ucundan gelen ateşli adam. Open Subtitles هو حول هذا الرجلِ المقرّنِ مِنْ الفضاءِ الخارجيِ شرقاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد