Bu iğrenç şeyin yüzünden mi bilgisayar alamıyoruz? | Open Subtitles | وهذه الفظاعة هي سبب عدم قدرتنا على شراء حاسوب جديد؟ |
O kadar iğrenç miydim? | Open Subtitles | انا كنت اعُدُ الأيام. هل كنت حقاً بتلك الفظاعة? |
Whackos'lar var; ki onlar yeryüzündeki iğrenç şeyleri yok etmek istiyorlar. | Open Subtitles | واكوس " الذي يُريدُ التَخلص " من عالم الفظاعة |
-O ekolün çok kötü bir örneği. | Open Subtitles | مدرسة الفظاعة شيء مثل صفائح البسكويت |
söylediğin şey korkunçtu. | Open Subtitles | ما قلتيه شيء في غاية الفظاعة. |
Ama Skipper, o kadar da korkunç değil. | Open Subtitles | لكن سكيبر لا تبدو بتلك الفظاعة |
Bir gün için bu kadar kötü olay yeter. | Open Subtitles | لقد كان هناك ما يكفي من الفظاعة ليوم واحد |
Neden bana böylesine iğrenç bir şey söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تقول أمراً بهذه الفظاعة لي؟ |
Orda uyuması iğrenç. | Open Subtitles | من الفظاعة أن ينام هناك |
kötü bir şey söylemeseniz de öyle. | Open Subtitles | ولكن لايجب عليك قول شيء بذلك الفظاعة |
Ama Bay Goebbels, bu çok da kötü bir şey değil. | Open Subtitles | هي تقريباً 400 ولكن (جيوبلز)، الوضع ليس بتلك الفظاعة |
Hayır, başka bir şey korkunçtu. | Open Subtitles | كلا، كان نوع جديد من الفظاعة |
- Çok korkunçtu. - Sorun değil. | Open Subtitles | -اوه ، كان بغاية الفظاعة |
Ama düşündüğüm kadar korkunç değil. | Open Subtitles | . لكن ليس بحجم الفظاعة التي كنت اعتقدها |
Hayatı o kadar da korkunç değil! | Open Subtitles | حياته ليست بتلك الفظاعة |
Hiç bu kadar kötü bir şey yaptınız mı? | Open Subtitles | هل سبق و فعلت شئ بهذه الفظاعة |