ويكيبيديا

    "الفوائد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • faiz
        
    • faizi
        
    • faiziyle
        
    • faydaları
        
    • avantajları
        
    • faydası
        
    • Sosyal
        
    • faydalarından
        
    • ikramiye
        
    • faydalar
        
    • faydalarını
        
    • Kârı
        
    • Artı
        
    • fayda
        
    • faizini
        
    faiz getiren bir kaç hesap sunuyoruz. Open Subtitles نحن نقدّم العديد من الفوائد لأصحاب الحسابات
    İpotek. faiz oranları. Damga vergisi. Open Subtitles القروض، أسعار الفوائد رسم الطوابع، أتعاب المحامي
    faizi... farklı bir hesaba gidiyor. Bilgisayardan çıkarayım mı? Open Subtitles هذا هو الرصيد الاساسى اما الفوائد فانة فى حساب منفصل
    17,000? faiziyle beraber... Open Subtitles 17,000الف مع الفوائد سيجعلها مايقارب الـ20,000 الف يورو
    Bununla birlikte, diğerlerinden daha güçlü bilimsel desteğe sahip bazı sağlık faydaları vardır. TED ومع ذلك، هنالك بعض الفوائد الصحية التي تتمتع بدعمٍ علميٍ قويٍ عن غيرها.
    Avantajları: En etkili iklim çözümü, popüler ve popülist, büyüme ve ticaret yanlısı, idareyi küçültürken çalışan sınıfına yardımcı olan. TED الفوائد: أكثر حل مناخي فعال، والأكثر شعبيةً، مؤيدٍ للنمو ومؤيدٍ للتجارة، يقلص الحكومة ويساعد الفئة العاملة.
    Vejeteryan olmanın sağlığa çok faydası var. Open Subtitles هناك العديد من الفوائد الصحّيّة لتكون نباتي
    En iyi tarafı ise oksitosinin bütün bu fiziksel faydalarının Sosyal ilişkiler ve Sosyal destek ile geliştirilmiş olması. TED والشيء الرائع هو أن جميع تلك الفوائد البدنية للأوكسيتوسين يعززها الاتصال
    Babam evi satmak istiyor, çünkü faiz oranlarının artmasından endişe ediyor. Open Subtitles إن أبي يريد بيع البيت لأنه كان يخشى من أن ترتفع أسعار الفوائد
    Kahve yudumlayıp faiz oranlarını konuşmaya dönmek zorlaşıyor. Open Subtitles أصبح من الصعب العودة الى رشف الحليب و التحدث عن معدلات الفوائد
    ABD ulusal borcunun üzerindeki faiz 10 yıl içinde altından kalkılamayacak hale gelecek. Open Subtitles أن الفوائد على الديون الوطنية للولايات المتحدة لن تصبح قابلةً للسداد في أقل من عشر سنوات.
    Bu ana hesap. faizi sizin diğer hesabınızda. Open Subtitles هذا هو الحساب الرئيسي الفوائد فى حساب منفصل
    Ve bu 80 milyar doları faizi ile birlikte bu yıl borç alarak ödeyeceğiz. Open Subtitles وتلك الـ80 مليار دولار، سندفعها في الفوائد على الديون القومية
    Sen şu 30 bini faiziyle birlikte ödemenin hemen bir yolunu bulmalısın. Ya da buradan kaçmalısın. Open Subtitles يجب أن تحضري 30 ألف اليوم مع الفوائد أو عليكِ أن تهربي
    Sen şu 30 bini faiziyle birlikte ödemenin hemen bir yolunu bulmalısın. Ya da buradan kaçmalısın. Open Subtitles يجب أن تحضري 30 ألف اليوم مع الفوائد أو عليكِ أن تهربي
    Tüm faydaları ve çalışmaları alabilecekleri 15 yıllığına tanımlı bir imtiyaz süresi var olduğunu düşünün. TED تخيلوا أن هناك فترة امتيازات محددة ربما في 15 سنة يمكنهم خلالها أخذ كل تلك الفوائد وتشغيلها.
    Fakat, faydaları her zaman olası komplikasyonlardan daha büyük. TED بينما تكون الفوائد دائمًا أكثر من المضاعفات المحتملة.
    Hayat böyle. Yakışıklı erkeklerin de böyle avantajları oluyor. Open Subtitles هذه هي الحياة، الرجال الوسيمون يحصلون على ذات الفوائد
    İlk olarak işten kaytarma niyetiyle başladı ama daha sonra birçok faydası olan keyif veren bir alışkanlık olduğunu keşfettim. Open Subtitles حسنا، أنت تعلم، في البداية كانت مجرد طريقة للهروب من العمل ثم اكتشفت أنها عادة جميلة. -فيها الكثير من الفوائد.
    Ayrıca bu hafıza faydalarını uyku esnasında neyin sağladığını anlamamız da önemli çünkü gerçekten tıbbi ve Sosyal sonuçlar doğuruyor. TED ومن المهم أن نفهم ما الّذي يقوم بهذه الفوائد على الذّاكرة، لأن هناك نتائج طبيّة واجتماعية حقيقية.
    Kullanımını kısıtladık, fakat ardından bir yandan ilacın yan etkileri ile ilgili sorunları çözerken, onun faydalarından yararalanmamak için bir neden göremedik. Open Subtitles و لكن في النهاية لم نرى لما لا يمكننا أن نجني الفوائد طالما الفائدة تفوق العوامل الجانبية
    Çekim, pazarlık etme, teslimiyet ikramiye, bardağı taşıran son damla araf, yüzleşme, küsme! Open Subtitles الانجذاب ، المساومة ، الخضوع الفوائد ، نقطة التجريح العذاب ، المجابهة ، النتائج العرضية
    Fakat, bir madde daha var; bu da teknolojinin sağlayabileceği faydalar çünkü bu basılmış statik bir içerik değil. TED ما زال هناك عنصر آخر، وهو الفوائد التي يمكن للتقنية أن تصنعها، لأنها ليست محتوى مطبوع وثابت.
    Ayrıca, böyle kaynaklara sahip birini bizim yanımıza çekmenin faydalarını düşünün. Open Subtitles بالإضافة , فكر في الفوائد في إجتذاب الرجل وموارده إلى جانبنا
    Aynı maaşı ve aynı Kârı alacak. Open Subtitles سوف يقوم باستلام نفس الراتب نفس الفوائد مثلك
    Federal şeriflerin el koydukları, domuzların içine sakladıkların bence, bazı mevduat sahiplerine eşek yükü Artı faiz borçlu olmalısın. Open Subtitles ما أخذ المارشال ما كان مخبأ في الخنازير أظنك تدين للمودعين الكثير مع الفوائد
    Biz de yaptıklarımızın fayda ve maliyetini tartabiliriz. TED قد نكون نحن ذلك، نزن الفوائد وتكاليف أعمالنا.
    Sosyal çıkar, bir kredinin faizini dolar yerine hizmet yoluyla geri ödemenin bir yoludur. TED الفائدة الاجتماعية هي طريقة لتسديد الفوائد على القرض من خلال الخدمات، بدلًا من الدولارات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد