Eğer ki sana babanı tekrar görme şansı verilirse, onunla konuşurdun. Konuşmaz mıydın? | Open Subtitles | لو أُتيحَت لكَ نفس الفُرصة لترى والدك، وتتحدّث إليه، أما كنت فعلت المثل؟ |
Aklı başında olsa, bir şansı bile olabilir. | Open Subtitles | كما تعلم , مع رأس باردة .. قد تسنح له نصف الفُرصة |
İntihar görevi olabilir ama hiç değilse bir şeyler yapma fırsatı verin. | Open Subtitles | , رُبما تكون مهمة إنتحارية لكن إمنحنى الفُرصة للقيام بشيئاً ما أرجوك |
Kilisenin davranışlarını değiştirecek bir fırsatı vardı ama yapmamayı tercih etti. | Open Subtitles | كانت لديه الفُرصة ليؤثر فى سلوك الكنيسة, ولكنه اختار الّا يفعل. |
Hepimizi öldürmek için fırsat kolluyor, tamam mı? | Open Subtitles | إنه ينتضر الفُرصة ليقتلنا جميعاً , حسناً. |
Gerçek bir doktor olman için fırsat burada. | Open Subtitles | لديك الفُرصة هُنا لكي تُصبح طبيباً حقيقاً. |
Neden fırsatın varken bana saldırmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تُهاجمني حينما لاحت الفُرصة لك ؟ |
Ülkenin her köşesinde bu lanet piyasada çalışıp büyük bir şey yapmak, şimdiyse insanlara gerçekten ulaşabilme şansım var. | Open Subtitles | نعمل سوياً في جميع تلك الأسواق في جميع أنحاء العالم. لنجعل الأمر ضخماً والأن... لدي الفُرصة لكي أصل للناس. |
Yakalanması çok zor olan ve ancak bir kartalın yakalama şansı bulabileceği bir Moğol tilkisinin peşindeler. | Open Subtitles | هم على إثر ثعلب منغولي حيوان ٌ مُراوغ ٌ جدا ً, والنسرمن لديه الفُرصة فقط للامساك به |
Dünyada olumlu siyasi reformlar başarma şansı olan bilginin kamuoyuna ulaşmasını sağlamak istiyoruz. | Open Subtitles | نُريد أن نُخّوِل للمعلومة أن تخرج للعامة، والتى لديّها الفُرصة الأعظم لتحقيق، |
Bu karanlık tarafı keşfetme şansı bulamadan veya kim olduğumu veya ne istediğimi anlamadan önce seninle tanıştım. | Open Subtitles | وقبل ان تواتني الفُرصة لأكتشف الجانب المُظلم او اكتشف ماهيتي |
Şu an senin ve bebeğinin en iyi şansı birlikte çalışmamız. | Open Subtitles | الفُرصة المُثلى لكِ أنتِ وطفلكِ الآن، هي أن نعمل سويًّا. |
Neden birisi intikamını almak için bu fırsatı değerlendirmesin. | Open Subtitles | أنَ أحدَهُم استغَلَ الفُرصة لينتقمَ من ذلكَ الشَخص |
Sana intikam alma fırsatı vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أُعطيكَ الفُرصة لترُدَ لهُ بالمِثل |
Beni yakalamak için bir sürü fırsatı oldu, ama... | Open Subtitles | لقد واتته الفُرصة لمحاربتي .. ورغم ذلك |
Kardinal'in ölümü bize fırsat yaratıyor. | Open Subtitles | موت الكاردينال أتاح لنا الفُرصة |
Desanto'yu mahvedenin sen olduğunu söylüyor, ve başka birisini daha mahvetmene fırsat verecek değilim. | Open Subtitles | بأنكَ أنتَ من نالَ من (ديسانتو) و لن أُعطيكَ الفُرصة لتنالَ من شخصٍ آخر |
Leydim, verdiğiniz bu fırsat için size minnettarım... | Open Subtitles | أنا مُمتنٌ يا سيّدتي لهذه الفُرصة... |
fırsatın varken onu öldürmelisin demiştim sana. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك، كان ينبغي عليك قتله حينما واتتك الفُرصة. |
Sana verdiğim örnekleri inceleme fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | هل سنحت لك الفُرصة لتحليل العيّنة التّي أعطيتُكَ إيّاها ؟ |
Ne zaman seni ziyaret etme şansım oldu ki? | Open Subtitles | متى أُتيحَت ليَ الفُرصة لزيارتِك؟ |
Kurtarmak için bir şansımız vardı ama hiç yardım almadım. | Open Subtitles | ,سنحت لي الفُرصة لأنقذ الزواج ..لكن لم أحصل على المساعدة |