| Sen küçük hanım şenin varlığın asla ama asla o listeye girmedi. | Open Subtitles | شخصكَ ووجودكَ لَيْسَ لهُما أبداً، لَيسَ حتى لمدّة ثانية مُتضمّن في تلك القائمةِ |
| Şey, şu anda değil, ama işe yarıyorsa listeye ekleyebilirim. | Open Subtitles | حَسناً، هو لَيسَ الآن، لكن إذا هو الأعمال، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُضيفَه إلى القائمةِ. |
| Scott oyunu kazanacağını söyledi ve biz de listede yapılacak tek şey kaldığını hatırlattık. | Open Subtitles | سكوتقالَهو كَانَخلالباللعبةِ، لَكنَّنا أخبرنَا بأنّ ه كان هناك واحد أكثر يُرعبُ يساراً على القائمةِ. |
| Tüm mevzu departmandaki liste hakkında. | Open Subtitles | هو في جميع أنحاء القسمُ حول القائمةِ. أَحْزرُ أَنا عليه؟ |
| "Menüde varsa neden olmasın. " "Çok komiksin. | Open Subtitles | إذا كانت على القائمةِ. ها، ها، ها، ها، أوه، أنت ذكي جداً. |
| Bu mönüde Fransızca olmayan bir şey var mı? | Open Subtitles | هناك أيّ شئُ على هذه القائمةِ ليست فرنسية؟ |
| Sayın yargıç, şu şikayet listesine bakın. | Open Subtitles | لشرفكَ، اَنْظرُ إلى هذه القائمةِ مِنْ الشكاوى. |
| listedeki markalar şüpheliydi efendim, bundan dolayı bazılarını ben seçtim. | Open Subtitles | الصنف على القائمةِ كَانَ مشكوك فيهاَ، سيدي، لذا إخترتُ شيء آخر. |
| Kızı Estelle'in kan grubu AB pozitif ve karaciğer nakli için alıcı listesinde. | Open Subtitles | عِنْدَهُ a بنت إستيل، فصيلة الدَمّ أب إيجابي، التي على القائمةِ المستلمةِ لa زرع كبدِ. |
| Eh, beni de o listeye ekleyiver! | Open Subtitles | حَسناً، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُضيفَني إلى تلك القائمةِ. |
| Karratha'daki yeni evler için beni de listeye aldılar. | Open Subtitles | وَضعوني على القائمةِ احد البيوتِ الجديدةِ في كاراسا. |
| listeye pak choi'u ekliyoruz. | Open Subtitles | تُضيفُ إلى القائمةِ , bok choy. |
| Seni de listeye yazıyorum öyleyse. | Open Subtitles | سأضعَك على القائمةِ |
| listeye eklersin. | Open Subtitles | .أضيفْيه إلى القائمةِ |
| Ama, listede 50'den fazla mekan var. | Open Subtitles | لكن،رئيس، هناك 50 مكان على هذه القائمةِ. |
| Eğer listede değilsen senin için yapabileceğim bir şey yok ahbap. | Open Subtitles | إذا لم تكن على القائمةِ... لا شيء هناك يُمْكِنُني عْمَلهُ لَك، رفيقي. |
| Frank de bu listede. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، فرانك على القائمةِ. |
| Ve sonra, bir liste yaptım. | Open Subtitles | وبعد ذلك لقد كتبت هذه القائمةِ في الطّريق . |
| Menüde bu yoktu. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَرى هذا على القائمةِ. |
| mönüde taze midye yazıyor. | Open Subtitles | هو يَقُولُ ' بلح بحر جديد على القائمةِ. |
| Sayın yargıç, şu şikayet listesine bakın. | Open Subtitles | لشرفكَ، اَنْظرُ إلى هذه القائمةِ مِنْ الشكاوى. |
| Senin takımın Prager'ı alsın. Benim takımım listedeki diğerlerini alsın. | Open Subtitles | فريقكَ يَحْصلُ على Prager و فريقي سَيَأْخذُ بقيّة القائمةِ. |
| Pekâlâ, bugünün listesinde neler var? | Open Subtitles | إذن ما على القائمةِ اليوم؟ |
| Artık kara listedesin. | Open Subtitles | انتَ الآن على القائمةِ السوداءِ." |