"القرية" - ترجمة من عربي إلى تركي

• köy
• köyü
• Köyün
• köyden
• köydeki
• kasaba
• Village
• kasabaya
• kasabanın
• köylü
• kasabayı
• köyüne
• kasabadan
• köylüler
• kasabada

Hayır, bu köy, aynen söylediğim gibi, suçunun cezasını çekecek.
. لا , هذه القرية ستدفع ثمن جريمتها كما اقسمت

İlk önce Howard'a köy resifini eskiden olduğu gibi göstermek istedim.
أولا أردت هاوارد أن يريني شعبة القرية المرجانية كما هي كانت

köyü savunmak, hiçbir zaman benim planlarım içinde yer almadı.
لم يسبق مطلقا بأن كانت سياستى هى الدفاع عن القرية.

Uzun zaman önce Uchiha klanı köyü korumak ve güçlendirmek için görevli oldu.
منذ أمدٍ بعيد , كانت عشيرة يوتشيها مسئولة عن الأمن العام في القرية

köyden gelen bir dokunulmazın Köyün girişinde büyük bir fotoğrafını görünce çok şaşırmıştım.
دهشتُ حقًا لرؤية منبوذة تنحدرُ من القرية، ولديها مجسمٌ كبيرٌ على مدخل القرية.

Ve evet dedim, "Şarkı Söyleyen" köydeki, "Şarkı Söyleyen" azınlık hakkında.
وأجبت بنعم، عن هذه القرية التي يغني أهلها، الأقلية التي تغني.

Diğer ülkeler de bir ulusa bir köy sistemini benimsediler.
وبعد ذلك بقليل، ساد نظام القرية الموحدة فى مدن الأخرى

Ama beş ana köy tarafından kıskanılan bir yıldızımız var.
لكن لدى هذه القرية نجم يحسدنا عليه كل القرى الخمس

köy ve köydeki herkes bana değerli bir şey verdi.
لكن القرية, و جميع من في القرية اعطوني شيء ثمينا

Santana şu anda buraya geliyor olmalı, ve köy savunmasız.
سانتانا فى طريقة الى هنا وهذه القرية ليس لها دفاعات

Ama volkanı Dondurucu'dan uzağa yönlendirirseniz tüm köy yanıp kül olacaktır.
ولكن اذا اعاد الفريزنار توجيه البركان فسيؤدي هذا الى دفن القرية

Eğer bisikletimi getirmezse, çanakla beraber bu köyü terk ederim.
إذا هو لا يعيد درّاجتي، أنا سأترك هذه القرية بالصحن.

Söz ver bana, eğer sana söylersem köyü rahat bırakacak mısın?
إذا أخبرتك, هل تعدني بأن تترك باقي القرية و شأنها ؟

Kundaklama olayından iki gün önce Dong Wo köyü'nde yine tatsızlıklar yaşanmıştı.
منذ يومين من اندلاع الحريق لم يهنأ أهل القرية بلحظة راحة واحدة

Köyün delisi gibi oynuyorsun. Herkesin Köyün delisi olduğunu düşünmesini mi istiyorsun?
تلعب كفتى القرية الساذج أتريد الناس أن ينظروا إليك كفتى القرية الساذج؟

Bunca yolu, kızımı aynı köyden bir pisliğe vermek için gelmedim.
لم أسافر كل تلك المسافة لأزوج ابنتي لأخرق من نفس القرية

İşsiz ve az yemekle idare eden kasaba çocukları kaçıyor.
بدون عمل وقليل من الطعام، فإن فتيان القرية قد رحلوا

12:45'de de Village'da bir yerde buluşuruz.
وأقابلك بعدها بربع ساعة في مكان ما في القرية

Fred, yapabildiğin kadar çabuk kasabaya git. Singapur'da Joyce'a telefon et.
فريد, اذهب الى القرية بأسرع ما يمكنك, واتصل بجويسى فى سنغافورة

İşte ev. kasabanın görüntüsüne hiç uyum sağlamıyor, değil mi?
هذا قصري , هو بالكاد يوافق مع جمالية القرية الريفيه

köylü kadınların şefinin yanında küçük bir kız çocuğu vardı benim gibi açık kahve teni, kir pas içindeydi.
وقد كان لنسوة زعيم القرية فتاة صغيرة ،لونها معتدل مثلي .وسخة تماما

Bu kasabayı kurtarmak için sen dahil herkezi feda edebilirim.
سوف أضحي بأي كان حتى أنت نفسك لإنقاذ هذه القرية

Sürekli seyahat halinde olduğumuzdan, onu bir sınır köyüne getirmesini sağladık.
لاننا نتنقل دائماً طلبت منه ان يجلبه الى حدود تلك القرية

Onunla evleneceğiz ve bende bu salak kasabadan kurtulmuş olacağım.
سوف نتزوج.. أنا سوف أخرج من هذه القرية القبيحة

köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar.
سكان القرية اعتقدوا أنها أصيبت بلعنة; لم يعرفوا ما الذي سيفعلوه بها.

Dinlenmek ve yemek yemek için bir sonraki kasabada duracağımıza dair karar almıştık.
لقد اتفقنا على أن نتوقف في القرية التالية لنأكل وننال قسطا من الراحة