| 1860'taki pamuk satışı tek başına 200 milyon dolar getirmişti. | TED | مبيعات القطن وحدها في عام 1860 عادلت 200 مليون دولار. |
| Sonunda, günün bitiminde, ikimiz de çeyrek çuval kadar pamuk toplamıştık. | TED | وفي نهاية اليوم .. كنا قد ملئنا ربع كيس من القطن |
| Ben pamuk toplamayı tercih ederim. Ben o işten anlarım. | Open Subtitles | سأكون سعيداً لجنىّ بعض القطن هذا هو النوع الذى أفهمه |
| Eski bir tanıdık. Ben şimdi Cotton Club'deyim. Onunla burada karşılaştım. | Open Subtitles | أحد المعارف القدامى ، إننى فى نادى القطن و ركضت إليه |
| Kayha pamuğu almak için gelen arabaları denetleyecek. | Open Subtitles | المراقب سيعمل على فحص العربات القادمة لشحن القطن |
| Ben pamuk toplamayı tercih ederim. Ben o işten anlarım. | Open Subtitles | سأكون سعيداً لجنىّ بعض القطن هذا هو النوع الذى أفهمه |
| Farazi olarak bahsettiğin yangın tipi pamuk parçasını, bir çeşit hızlandırıcıya batırırsan olabilir. | Open Subtitles | من الحرائق التى تصفينها إفتراضياً سيكون كغمس قطعة من القطن في مادةً ما |
| Madenleri kurutma, pamuk iplikçiliği yeni demiryolu ağına güç verme. | Open Subtitles | تصرف المناجم و تغزل القطن تمد شبكة القطارات الجديدة بالطاقة |
| pamuk, afyon, çelik ve şimdi de silahlar ve kimyasal silahlar. | Open Subtitles | في القطن و الأفيون و الحديد ثم السلاح و الأسلحه الكيماويه |
| Harikaydı. Her yer ışıl ışıldı, havada pamuk şekerin kokusu... | Open Subtitles | وكان رائعاً، كانت هناك أضواء، ورائحة حلوى القطن في الهواء. |
| "Dünyanın En Güçlü Kahramanları." pamuk şeker gibi ayırdı bizi. | Open Subtitles | بطل العالم الأقوياء ديها الألياف التي مزقتها مثل حلوى القطن. |
| Bu, küçücük bir paspas başlığına sığdırılmış... büyük miktarda emici pamuk demek. | Open Subtitles | هذه كمية ضخمة من القطن لامتصاص السوائل على رأس ممسحة صغير جدا |
| Giysilerin büyük kısmının üretildiği pamuk iplikleri bugün tüm dünyada kullanılmaktadır. | Open Subtitles | الألياف القطن من التي تتم معظم الملابس التي يستخدمها العالم اليوم. |
| Neyse ki dövmenin mürekkebi yanmış pamuk alüminyum, bebek yağı ve idrardan yapılmış. | Open Subtitles | لحسن الحظ، يتم الحبر من الوشم من القطن أحرقت، الألومنيوم، زيت الأطفال والبول. |
| pamuk yetiştirmek, köleleri yönetmek ve Güneyin güvenilir adamı olmak. | Open Subtitles | زراعة القطن وإدارة العبيد وكيف تكون رجلاً محترماً من الجنوب |
| Ve kemiklerimin olduğu yere viskiye batırılmış pamuk şekeri koydun. | Open Subtitles | وكنت وضعت منقوع يسكي حلوى القطن الظهر حيث عظامي كان. |
| En çok pamuk ve tütün ekiliyor, ve malum, ilçemizin yerfıstığı meşhur. | TED | المحاصيل الأكبر هي القطن و التبغ، و نحن فخورون جدا بالفول السوداني لمقاطعة بيرتي. |
| Bu pamuk tarlalarını, bu pirinç tarlalarını, bu tütün tarlalarını ve bu şeker tarlalarını düşünün. | TED | فكروا بحقول القطن هذه ومزارع الأرز وحقول التبغ ومزارع السكر. |
| Marketing Cooperative, Texas Organic Cotton'ı yapılandırdı, anlaşma gereği şirketi büyüttü ve sattı. | Open Subtitles | شكلت التسويق التعاوني لتكساس القطن العضوي، وكان الاتفاق الذي استفحل وبيعها. |
| pamuğu zamanında toplamak için kaç kişi gerek? | Open Subtitles | كم نحتاج من العمال لقطف القطن في الوقت المحدد؟ |
| pamuk müthiştir. Muhtemelen şu an pek çoğunuz pamuklu giyinmişsinizdir. | TED | إن القطن رائع. على الأغلب الكثير من الناس ترتدي القطن الآن. |
| Bu dayanıklı araçlar, demirden ya da çelikten yapılmamıştı fakat beklenmedik biçimde yumuşak olan bir şeyden yapılmıştı: pamuktan. | TED | لم تُصنع هذه الهياكل القاسية من الحديد أو الفولاذ، إنما وعلى نحوٍ غير متوقع صُنعت من مادةٍ لينة: القطن. |
| Bir cep TV'si, kaz tüyü yastığını Mısır pamuğundan uyku setini ve çarşafını ve özel harman, kavrulmuş Fransız kahveni. | Open Subtitles | ملايات وأغطية الوسائد من القطن المصري وكيس شفاف مغلق الإحكام به المزيج الخاص من القهوة الفرنسية المحمصة |
| pamukla siyanür var. Acı çekmeden ölecek. | Open Subtitles | هذا القطن مشبع بمادة السيانيد، سوف تموت سريعاً دون ألم. |
| Geçen sene pamuğun kilosu 13 sentti. | Open Subtitles | السنة الفائدة كَسَبَ الباوند من القطن سبعة سنتات |
| Seneye pamuklar kocaman olur! Paçavralar içindeki Süvariler evlerine döndü... | Open Subtitles | سنزرع المزيد من القطن وسيرتفع سعره العام القادم |
| Tüm o pamukları yutmam ama beni x-ray'den geçirmemiş olmaları. | Open Subtitles | انني تناولت كل لفائف القطن هذه ولم يقوموا بفحصي بالأشعّة السينية |