| Eli sizin hakkınızda endişelenmeyi bırakıp, ...daha önemli bir görev olan gemiyi uçurma konusunda endişelenmeli. | Open Subtitles | وجهة نظري هي على ايلاي التوقف عن القلق عليك ويركز على المهمة الأهم |
| Mesela... bana endişelenmeyi bırakmamı söylediğinde. | Open Subtitles | مثل، عندما اخبرتني ان اتوقف عن القلق عليك |
| Ama senin için endişelenmeyi seviyorum. | Open Subtitles | ـ لكنى احب القلق عليك |
| Gittiğimiz yerde diğerleri civardayken seni merak edemem. | Open Subtitles | ... أينسنذهب , لا يمكنني تحمل القلق عليك من بين الآخرين |
| Gittiğimiz yerde diğerleri civardayken seni merak edemem. | Open Subtitles | ... أينسنذهب , لا يمكنني تحمل القلق عليك من بين الآخرين |
| -Ama ben senin için endişelenmeyi bırakmayacağım. | Open Subtitles | -حسنًا ، لن أتوقف عن القلق عليك |
| Senin için endişelenmeyi hiç bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن اتوقف عن القلق عليك |
| "Ama bu seni merak etmekten beni alıkoymuyor." | Open Subtitles | ولكن هذا لا يمنعنى من القلق عليك " |
| Beni merak etme. Hey, Much. seni merak etmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | -ماتش) أحبّ القلق عليك) |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 