O zaman sanırım düşündüğümden de çok ortak noktamız var. | Open Subtitles | ثم أعتقد لدينا الكثير من القواسم المشتركة مما كنت اعتقد. |
Onunla çok fazla ilgilenmedim, ortak noktamız pek yoktu. | Open Subtitles | ، لم يكن لدىّ تعامل كبير معه قط . القليل من القواسم المشتركة |
Bu bizim ortak noktamız, hatırladın mı? | Open Subtitles | انها شيء واحد لدينا من القواسم المشتركة. تتذكر؟ |
Çok fazla ortak yönümüz var. Sıkı bir hatun. | Open Subtitles | لدينا الكثير من القواسم المشتركة، وهي رائعة، حسناً؟ |
Eminim çok fazla orta noktanız vardır. | Open Subtitles | اراهن ان لديكن الكثير من القواسم المشتركة |
Son zamanlarda üzerinde çalıştığımız ana konulardan birisi tıbbi aletler ve apaçık bir ortak nokta görülemese de tıbbi aletler ile Irak’ın elektrik şebekesi arasında bazı ortak noktaları var. | TED | أحد االمشاريع المهمة التي نعمل عليها حديثا هو أجهزة طبية, وقد لا يكون واضحا أن تلك الأجهزة الطبية لديها شيء مشترك مع شبكة الكهرباء في العراق هنالك بعض القواسم المشتركة |
Benden hoşlandığını biliyorum. Ortak noktamız da yok değil. | Open Subtitles | أنت تشبهينني، بيننا الكثير من القواسم المشتركة |
Ama bir sürü ortak noktamız var, biliyor musun? | Open Subtitles | ولكن كما تعلمون، لدينا الكثير من القواسم المشتركة، هل تعلم؟ أم، يلعب البيانو. |
Düşündüğümden daha çok ortak noktamız varmış. | Open Subtitles | إتضح لي أن القواسم المشتركة بيننا فاقت توقعاتي |
Biliyor musunuz, sizin ve benim, tahmin edebileceğinizden de çok ortak noktamız var Lord'um. | Open Subtitles | أتعرف, أنت وأنا لدينا العديد من القواسم المشتركة أكثر مما قد تتخيل, أيها اللورد |
İyi biri. Çok ortak noktamız var. | Open Subtitles | أنه رجل لطيف لدينا الكثير من القواسم المشتركة |
Baya ortak noktamız çıktı. | Open Subtitles | تبين أن لدينا الكثير من القواسم المشتركة |
Harika bir kızla tanıştım. Bir sürü ortak noktamız var. | Open Subtitles | لقد التقيتُ بفتاة ، وهي رائعة ويوجد بيننا الكثير من القواسم المشتركة |
Evet, onunla çok ortak noktamız var. O da senden en az benim kadar nefret ediyor. | Open Subtitles | أجل، لدينا الكثير من القواسم المشتركة، فإنّها تكرهكَ قدرما أكرهكَ تماماً. |
Normalde, senle aramızda ortak noktamız olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | انظر ، عادةً أعتقد أننا ليس لدينا الكثير من القواسم المشتركة |
Yani, senle benim, onlarla olduğundan çok daha fazla ortak noktamız var zaten. | Open Subtitles | أعني أنت وأنا لدينا أكثر من ذلك بكثير من القواسم المشتركة مما لدىّ معهم علي أية حال |
Duyduğuma göre çok ortak yönümüz varmış. | Open Subtitles | سمعت باننا لديا الكثير من القواسم المشتركة |
Çünkü, seninle ortak çok yönümüz var. | Open Subtitles | لأن انا وأنت لدينا الكثير من القواسم المشتركة |
Annemle pek çok ortak noktanız var. | Open Subtitles | أنت وأمي لديكم الكثير من . القواسم المشتركة |
Ortak noktaları var gibi görünmüyor. | Open Subtitles | هذان الاثنان لا يملكان الكثير من القواسم المشتركة أيها الرئيس |
Hepsinin ortak noktası çok, çok çalışmaktı. | TED | القواسم المشتركة التي كانت بينهم أنهم عملوا بجهد كبير جداً. |
Anlatın bakalım, hanımlar. Nedir ortak yönünüz? | Open Subtitles | حدّثنني أيّتها السيّدات ما القواسم التي تجمعكن؟ |