ويكيبيديا

    "القيام بها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmak
        
    • yapmam
        
    • yapacak
        
    • yapabilirsin
        
    • yapılması
        
    • yapması
        
    • yapmayı
        
    • yapmaya
        
    • yapabilir
        
    • işi
        
    • yapman
        
    • yapabileceğimiz
        
    Bazen, her zaman yapmak istediğim şeyleri yapmak için para alıyorum. Kendi tutkularımla profesyonel görevlerimin aynı olmasına bayılıyorum. Open Subtitles أحياناً أتقاضى مالاً مقابل أشياء لطالما أردت القيام بها كم أحب حين تكون رغباتي الشخصية هي ذاتها مهامي المهنية
    Şimdi, ölmeden önce yapmak istediğim şeylerin listesini yaptım ve sende bana yardım edeceksin çünkü bu senin hatan. Open Subtitles لقد صنعت قائمة بالأشياء التي أريد القيام بها قبل أن أموت و يجب عليك مساعدتي لأن هذا كله خطأك
    Sadakat insanların yapmak istemediği şeyleri yapmalarını sağlayan bir araçtır. Open Subtitles الولاء ، أداة تجعل الناس يقومون بأشياء لايريدون القيام بها
    Hayır, teşekkürler. Bugün benim de yapmam gereken işler var. Open Subtitles لا، لا، شكراً لك لدي أشياء أريد القيام بها اليوم
    Eminim pazar sabahı yapacak daha iyi bir aktiviteniz vardı. Open Subtitles اعرف انه لديك امور افضل تودين القيام بها ب عطلتك
    Gerçekle yüzleşmelisin! Bu halde hangi numarayı yapabilirsin ki? Open Subtitles يجب ان تواجه الامر اي خدع يمكنك القيام بها بهذه الإصابة ؟
    Önlemek iyi bir şey ve Alzheimer'ı önlemek için yapılması gerekenleri yapıyorum. TED الوقاية أمر جيد، وأنا أقوم بالأمور التي يمكن القيام بها للوقاية من مرض الزهايمر.
    Sadakat insanların yapmak istemediği şeyleri yapmalarını sağlayan bir araçtır. Open Subtitles الولاء ، أداة تجعل الناس يقومون بأشياء لايريدون القيام بها
    Biliyorsun, biri beni zorladığında yapmak istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles أتعلم،، شخص ما يجبرونني أن أفعل أشياءا لا أريد القيام بها
    Eşim için küçük bir iyilik yapmak istedim; TED أشياء بسيطه وجيده حاولت القيام بها من اجل زوجتي
    Güven sıçraması, bizim devamlı olarak yaptığımız yoldan farklı olarak bir şeyi yapmak için risk aldığımızda meydana gelir. TED تحدثُ قفزة الثقة عندما نختار مخاطر القيام بعمل شئ جديد أو مختلف عن الطريقة التي اعتدنا القيام بها.
    Her zaman yapmak istediği şeyleri yaptı. TED وقامت بعمل أشياء كانت ترغبُ دومًا القيام بها
    Aynı zamanda yeni kategoriler yaratacaklar, daha önce yapmak istediğimizi bilmediğimiz çok sayıda yeni görev. TED كما أنها ستقوم بالإشراف على فئات جديدة بالكامل، مهام جديدة تماماً لم نكن نعي أننا يجب القيام بها.
    Ve onlar bana yapmam gereken herşeyi söylüyorlardı. TED وكانوا يوجهونني نحو كل الامور التي يتجوب علي القيام بها
    Departmanda yapacak bazı işlerim var, final sonuçlara bakacağım. Open Subtitles لدى اعمال كثيره يجب علي القيام بها مثل اداره القسم والاشراف على الاختبارات
    Eşya kullanmak yok. Battaniye olmadan da yapabilirsin. Kafanı çalıştır! Open Subtitles لا يمكنك استخدام الادوات يمكنك القيام بها من دون الادوات، فكري
    Ancak ana nokta, belki de bu tür şeylerin yapılması gerekiyor. TED لكن المغزى، ربما يكون هذا النوع من الأشياء التي يجب القيام بها.
    Hükümetin yapması gereken daha çok şey olduğunu düşünüyorum, ancak genel gidişatın doğru yönde olduğu açık. TED ثمة أشياء أخرى يتعين على الحكومة الهندية القيام بها, ومع ذلك, فإن التوجه الذي نسير فيه هو التوجه الصحيح.
    Ama bilirsiniz, önemli olan o işte iyi olmanız değil. Önemli olan, ellerimin bu işi yapmayı bilmesi. TED لكن، تعرفون أنه لا يهم إن كنت أجيدها. ما يهم هو أن تعرف يداي كيفية القيام بها.
    Böylelikle yapmaya çalıştığımız işlerdeki eğlenceli denebilecek ve ciddi denebilecek şeyleri anlatmıştır denebilir. TED و هذا يعطيكم فكرة عن الأشياء الممتعة و الأشياء الجدية التي نحاول القيام بها
    -Sen daha iyisini yapabilir misin? Open Subtitles أتعتقد أن بإمكان القيام بها أفضل مني أيها الثرثار؟
    Afedersin, ama bir eş olarak öncelikle yapman gereken sorumlulukların var. Open Subtitles عذراّ لكن لديك بعض المسؤوليات الزوجية عليك القيام بها أولاً
    Kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız. TED لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد