Kardeşiyle birlikte et ve bir şişe votka eşliğinde birbirimize hikayeler anlatarak hoş bir akşam geçiriyorduk. | Open Subtitles | ... أنا وأخيه قضينا أُمسية مُمتِعة نتشارك القِصص ونحنُ نتناول الجيلي ونِصف جالون مِن الفودكا الفودكا: |
Başlangıçta, sadece kitapta yer alan hikayeler gerçek hayata geliyordu, fakat kitabın güç kazanmaya başlaması ile birlikte, hikayeler değiştirilebilir, yenileri eklenebilir, gerçekliği tekrar yazılabilir hale geldi. | Open Subtitles | أولاً، القِصص المَذكورة بالكِتاب فَقط تَغدوا حقيقةً، لكِن بنموّه في القوّةِ، فيُمكِن تَغيير تِلك القِصص. وبإضافةِ قصصٍ جديدة، تُعاد كِتابة الواقِع. |
Tom, Yaz'ı dinlerken... bunların öylesine anlatılmış hikayeler olmadığını fark etti. | Open Subtitles | كما أصغى إليها... بدأ ( توم ) يدرك أن هذه هي القِصص المحكيّة مُسبقاً |
Bütün hikâyelerde küçük kahraman iri yarı kötü adamı yenerdi. | Open Subtitles | البطل الصَغير دائماً ما يهزم الرجل الشرير في كل القِصص. |
Bu, hikâyelerde olur. Hikâyelere bakarsan bir gün herkes kral olacak. | Open Subtitles | لكن تلك في القِصص, وفي القِصص الجميع يُريد أن يكون الملك |