Tanıştığınız andan itibaren Sana yalan söylemekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً سوى الكذب عليك منذ اللحظة التي التقيتَ به |
Ve Sana yalan söylemek istemedim. Ama bunu atmak zor. | Open Subtitles | وأنا لم أقصد الكذب عليك ولكن من الصعب التفريط فيها |
Lakin olduğun durumu göz önüne alırsam yemin ederim ki Sana yalan söylemem. | Open Subtitles | ولكن في حالتك هذه، الشيء الوحيد الذي سأقسم عليه هو عدم الكذب عليك |
Durumu korkunç bir hale soktum ve asla Sana yalan söylememliydim. | Open Subtitles | توليت الوضع بشكل مريع و لم يكن علي الكذب عليك |
Onu en çok üzense Sana yalan söylemesi, Chuck. | Open Subtitles | الجزء أنه جدا منزعج بشأن الكذب عليك يا تشوك |
Ve bunları duymak zorunda kaldığın için üzgünüm, ama Sana yalan söylemek te istemedim. | Open Subtitles | و أنا أسفه أنه يجب عليك سماع أشياء مثل هذه و لكني لا أريد الكذب عليك أيضا |
Lisa artık Sana yalan söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | اوه ليسا لا استطيع الكذب عليك أكثر من ذلك |
Sana yalan söylememeliydim.Ama benim için bunu kabul eder miydin bilmiyordum | Open Subtitles | أتعلم , لم يتوجب علي الكذب عليك لكن لم أرغب منكَ أن تشعر أنك كالبديل لي لأنك لستَ كذلك |
- Ondan ayrıldım. Sana yalan söyleyemedim. | Open Subtitles | لم استطع الكذب عليك, لا اريد ان نكون هكذا |
Ama Sana yalan söylememeliydim ama seni korumak için söyledim, üzgünüm. | Open Subtitles | لـم يكـن يفترض بي الكذب عليك ولكننـي فعلتها لأجل أحميـك |
Artık nişanlı değiliz ya Sana yalan söylemek eskisi kadar cazip değil. | Open Subtitles | يالروعة. الآنبماأنناغير مرتبطين، فقدت كل الإهتمام في الكذب عليك. |
Ama Sana yalan söylemek bile işe yaramıyor. Şimdi beni çok sevdiğin için hepimiz burada mahsur kaldık. | Open Subtitles | لكن حتى الكذب عليك لا ينفع، والآن كلّنا عالقون هُنا بسبب مقدار حبّك لي. |
Sana yalan söylendi, ama benim tarafımdan değil. | Open Subtitles | لقد تم الكذب عليك ولكن لم يكن أنا من فعل ذلك |
Sana yalan söyleyebilirdim ama söylemedim. | Open Subtitles | كان بإمكاني الكذب عليك الآن إلا أنني لم افعل |
Akla mantığa oturtması zor biliyorum ama Sana yalan söyleyerek elime ne geçebilir ki? | Open Subtitles | أعلم أن الأمر صعب جدا إستوعابه ما الذي يمكن أن أكسبه من الكذب عليك ؟ |
Ama içinde bulunduğun durumda, sana yemin ederim ki yapamayacağım tek şey Sana yalan söylemek. | Open Subtitles | ولكن في حالتك هذه، الشيء الوحيد الذي سأقسم عليه هو عدم الكذب عليك |
Size yalan söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد الكذب عليك لم أكت أريد خيانتك |
yalan söylemek istemezdim ama endişelenmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد الكذب عليك .. فقط أردت ألا أقلقك. |
Size yalan söylendi. Sen ve çocukların bu yüzden hasta. | Open Subtitles | تمّ الكذب عليك وأنت وأولادك مرضى بسبب الأكاذيب |
Ama bunu doğrulayabilecek tek kişi muhtemelen yüzüne karşı yalan söyleyecek. | Open Subtitles | لكن الشخص الوحيد الذي يمكنه تأكيد ذلك يمكنه الكذب عليك بكل سهولة. |