Kuran, mücadele etmekten söz ettiğinde, her zaman kutsal bir savaştan söz etmez. | Open Subtitles | عندما يتحدث القراّن عن الكفاح فإنه لا يعنى دائما القتال فى حرب مقدسة |
Biz teori değil, eylem adamıyız. Hayatımız için mücadele veriyoruz. | Open Subtitles | نحن ليس نظريون, نحن عمليون علينا الكفاح من أجل حياتنا |
mücadeleye devam etmekte kararlıyım iznin olsun ya da olmasın. | Open Subtitles | كلود أصيب قبل 40 يوماً. أَنْوى المُوَاصَلَة الكفاح. بموافقتك أو بدونها. |
Sadece savaşmaya devam edecek kadar güçlü olduğun anlamına geliyor. | Open Subtitles | بل تعني وحسب أنكِ قوية بما يكفي للاستمرار في الكفاح. |
Şimdi, devrim için savaşmak isteyenler bir adım öne çıksın! | Open Subtitles | كلّ الرجال الذين يريدون الكفاح من اجل الثورة ليرجعوا الى الوراء |
Gelişen dünyada temel hukuki yaptırımın bozulması yoksulluğa karşı küresel savaş için büyük bir öncelik olacağını düşünürdünüz. | TED | لذلك ستعتقد أن تصحيح الخلل في تطبيق القانون في الدول النامية سيكون أولوية عظمى في الكفاح العالمي ضد الفقر. |
Şu destansı mücadeleyi bir düşünün Edward Snowden ile NSA* arasındaki. (ABD'nin milli güvenlik teşkilatı) | TED | فقط أنظروا لهذا الكفاح الملحمي المشوق حقًا القائم حاليًا بين إدوارد سنودين ووكالة الأمن القومي. |
Yolsuzluğa karşı mücadelenin hiçbir zaman kolay olmadığının farkındayım. | TED | أدرك بأن الكفاح للعدل أمام الفسد ليس سهلًا |
Bizler, özgürlük için mücadele etmek istiyoruz ama bu fedakârlık gerektirir. | Open Subtitles | نريد الكفاح من أجل حريتنا لكن ليس هناك حرية بدون تضحية. |
Özgürlük için mücadele etmek yerine motor mu tamir edeceksin? | Open Subtitles | أليس كذلك تصلح المحركات بدلاً من الكفاح من أجل الحرية |
Gördüğün gibi denek saatte 5 kilometre hızda kalmak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | كما ترى موضوع التجربة عن الكفاح لمواكبة على ثلاثة أميال في الساعة |
Eşit haklar için mücadele sadece gey evlilikleriyle ilgili değil. | TED | الكفاح لاجل المساواه ليس فقط عن الزواج المثلي. |
Bu nedenle mücadele etmek hakkında düşündüklerinizi sonsuza kadar değiştirecek, oldukça yıkıcı bir içgörüyü paylaşmak istiyorum. | TED | لذلك أودّ أن أشارككم بحقيقة صادمة جدًا التي من الممكن أن تغير نظرتكم للأبد عن هذا الكفاح. |
Geçmiş zamanlardaki, mücadele ve neşeyi hatırlamanı sağlamak için onu New York'a getirttik. | Open Subtitles | لقد أحضرناه بالطائرة إلى نيويورك الليلة للمساعدة فى سرد الكفاح و الأفراح |
Bırak üzerimize aksın Yaşadığımız, mücadeleye değer | Open Subtitles | لتدع ما بداخلنا يتدفق أسوأ من الكفاح من أجله |
Nick, sigaralar adına savaşmaya devam edecekmisin? | Open Subtitles | نيك، هل ستستمر في الكفاح من أجل السجائر؟ |
Ailesi yok, parası yok, her zaman birşeyler için savaşmak zorunda kalmış... | Open Subtitles | لا أهل ولا مال ودائماً عليه الكفاح للحصول على أى شىء. |
Geçen yıl buna rağmen, karıma meme kanseri teşhisi konulunca, bu savaş daha fazla şahsi bir mesele oldu. | TED | لكن وفي العام الماضي، أصبح هذا الكفاح شخصيًا للغاية عندما تم تشخيص زوجتي بسرطان الثدي. |
Silahlı mücadeleyi destekleyen partiye oyunuzu verin. | Open Subtitles | يجب عليكم جميعا أن تنظموا إلى الحزب الذي يقود الكفاح المسلح |
İnanıyorum ki kişi itaatin doğal, mücadelenin bittiği... huzurlu yere er ya da geç erişecektir. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّ المرء يمكنه أن يصل لمكان الراحة .. حين يتطبّع بالطاعة و ينتهي الكفاح. |
Arka planda kalan Sovyet halkı mücadeleden kendilerini alıkoyamadı. | Open Subtitles | بل أن المواطنون السوفيت لم يستطيعوا منع أنفسهم من الأشتراك فى هذا الكفاح |
Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | البعض يقول أننا سنعلق بداخلها للأبد، لكننا لن نتوقف عن الكفاح حتى نجد مخرجاً. |
Gerçekten uğruna savaşacak birine benziyor, ama hatırla, Cajun'lar duygusal insanlardır... | Open Subtitles | تَبْدو حقاً أنها تستحق الكفاح لكن، تذكّر أن المحبوسون أناس عاطفيون |
Çünkü hayat bir mücadeledir. | Open Subtitles | لأنه هنا الكفاح الحقيقي في الحياة لأنه هنا الكفاح الحقيقي في الحياة |
Neşelendirici bir savaştı ve ben bugün, bir an bile tereddüt etmeden bu savaşı devam ettirmeyi isterdim. | TED | وكان كفاح بهيج وسأعيد هذا الكفاح بدون لحظة تردد |
Japonları geri püskürtme plânı uzun ve sert bir çatışma üzerine bina edilmişti. | Open Subtitles | لقد أصبح المسرح معدً لفصل طويل ومرير من الكفاح لأجبار القوات اليابانية على التراجع صوب وطنها |
Hayır, ama belli ki, savaşmanı istemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لا . لكن على مايبدو أنا أطلب منك الكفاح من أجلي |
Hayatta kalma mücadelesi göstermiştir ki bu yolcuğulun mücadelesi bizi ileriye götürdü ve... | Open Subtitles | وقد ثبت أن الكفاح من أجل النجاة. و .. نضال من هذه الرحلة. |