Anne, sence yeterince iyi mi benim için? | Open Subtitles | أمي تعتقد .. . انها جيدة بما فيه الكفاية لي |
benim için yeterince zor bir kefaret yok. | Open Subtitles | ليس هناك كـفارة مغلظة بما فيها الكفاية لي |
Teşekkürler, hayır. benim için yeterliydi. Gerçekten. | Open Subtitles | شكرا لا لقد عملت بما فيه الكفاية لي حقا؟ |
Kontrol ettiğini ve bunun benim için yeterli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اخبرتني انك تفحصت، وذلك جيد بما فيه الكفاية لي. |
benim için yeterince iyi değildi zaten. | Open Subtitles | لم يكن جيداً بما فيه الكفاية لي على أية حال |
Bu benim için yeterli değil. Eee... | Open Subtitles | هذا ليس جيدا بما فيه الكفاية لي دعنا نذهب حسنا |
benim için her zaman yeterli oldun. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ دائماً بما فيه الكفاية لي. |
Hayır değil, benim için de değil. | Open Subtitles | Uh. لا، هو لَيسَ. هو لَيسَ جيد بما فيه الكفاية لي أمّا. |
Doğru, ancak konuşurken çıkardığın kişner gibi sesin benim için yeterli. | Open Subtitles | كلا، لكنني سمعت ضوضائك المنتحبة التي تدعينها "حديث". وهذا بما فيه الكفاية لي. |
benim için yeterince şey yaptı. | Open Subtitles | لقد قام بفعل ما فيه الكفاية لي. |
Çünkü bu benim için açık bir eşleşme değil. | Open Subtitles | لأن ذلك ليس واضح بما فيه الكفاية لي ؟ |
- Hayır, benim için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | -لا، أنت عَملتَ ما فيه الكفاية لي |
- benim için yeterli. | Open Subtitles | ذلك جيد بما فيه الكفاية لي |
benim için yeterli. Adamımsın. | Open Subtitles | - جيد مافيه الكفاية لي أنت رجلي ، الآن |
- Bana göre yeterince iyi. | Open Subtitles | ـ هو جيد بما فيه الكفاية لي ـ حسنا ايها النقيب |
yeterince hızlı bence de. | Open Subtitles | السريع بما فيه الكفاية لي. |