Şimdi, bununla birlikte, sonsuz gelişmeye de inanıyoruz. | TED | الآن وبالإضافة إلى ذلك، لدينا أيضًا اعتقاد بالتقدم اللامتناهي |
Bu sonsuz karanlıkta bir eş bulmak yiyecek bulmaktan daha zor olabilir. | Open Subtitles | ..قد يكون العثور على شريك للتزاوج في هذا الظلام اللامتناهي أمراً أصعب .من البحث عن الطعام |
Denize varıyorum ve yalnızca o sonsuz ufuk çizgisini görebildiğim yere kadar, uçmaya devam ediyorum. | Open Subtitles | ثم أصل البحر، وأبقى أطير حتى لا أرى سوى الأفق المائي اللامتناهي |
bu özgürlüğe senin güzelliğini seyrettim kalbimin hoşnutluğu için, gözümü diktim senin üstüne, sonsuz aşk içinde. | Open Subtitles | لحرية الاحتفاظ بجمالك إلى شعور قلبي، التحديق إليك، في الحب اللامتناهي |
Yani ben öldüğümde sonsuzluk mantarları vücudumu tanıyacak ve onu yiyebilecek. | TED | وعندما أموت، سيقوم الفطر اللامتناهي بالتعرف على جسدي ويتمكن من أكله. |
İnsanların sonsuz petrol susamışlığı yüzünden kutup ayıları ölüyor. | Open Subtitles | الدببة القطبية تنقرض بسبب جشع الإنسان اللامتناهي للبنزين |
Yaşamda, aşkta, ...sonsuz bilim arayışında. | Open Subtitles | في الحياة وفي الحب، وفي السعي العلمي اللامتناهي. |
Ama benliğe, nihai ve sonsuz bir bağlantı verebilecek bir şey var: Ve o şey de bir olma, özümüz. | TED | ولكن هناك شيء ما يمكنه أن يمنح الذات الارتباط اللامتناهي -- وهذا الشيء هو التوحد جوهر ذواتنا. |
Gidip de internetteki bir resmim ararsanız, bulduğunuz şey bu olur, Opte'nin bu meşhur İnternet fotoğrafı Samanyolu gibi, sonsuz genişlikte ve üzerinde yokmuşuz gibi görünüyor. | TED | إذا ذهبت و بحثت عن صور على الإنترنت ، هذا كل ما كنت تجده، هذه الصورة الشهيرة للأوبت التي تظهر الانترنت على شكل درب التبانة، ذلك المدى اللامتناهي حيث لا نبدو متواجدين في أي من أرجائه. |
Zamanım, çabalarım, sonsuz sabrım ve anlayışım. | Open Subtitles | وقتي وجهودي وصبري وتفهمي اللامتناهي |
sonsuz defin projesi. Bu bir alternatif defin sistemidir. Mantarlar kullanılarak vücudumuzdaki zehirleri temizler ve ayrıştırır. | TED | مشروع الدفن اللامتناهي، نظام الدفن اللامتناهي الذي يستخدم الفطر (عش الغراب) لتحلل ويزيل السميات من الأجسام. |
Bize verdiğin sonsuz nimetler için sana teşekkür ediyoruz.Ve Tanrım, senden şu anda bizimle olmayan kardeşlerimizi de korumanı istiyoruz. | Open Subtitles | ...نحن ممتنَون منك على هذه النعم التي نحن على وشك نحصل عليها جرَاء عطائك اللامتناهي يا الهي، نسألك أن تحمي أخوتنا الَذين هم ليسوا معنا الآن. |
Bu sonsuz kuşkuların gerçekten yorucu olmaya başladı. | Open Subtitles | شكك اللامتناهي بدأ يتعبني |
Bu sonsuz evrenin büyük balonu ... | Open Subtitles | مكونات هذا الكون اللامتناهي |
Tanrı sonsuz cömertliğini yağdırır | Open Subtitles | الرب يصب لطفه اللامتناهي |
sonsuz defin projesi birkaç yıl önce sonsuzluk mantarı yaratma fantazisi sayesinde başladı. bu yeni bir tür melez mantardır. Cesedi çözer ve zehirli maddeleri temizler. Ayrıca bitkilerin kölerine besin iletir. Geriye temiz gübre bırakır. | TED | مشروع الدفن اللامتناهي بدأ قبل عدة سنوات بتصور لتوفير الفطر (عش الغراب) اللامحدود -- فطر (عش الغراب) الهجين الجديد الذي ربما يحلل الأجسام، يزيل السموم ويوفر الغذاء لجذور النبات، تاركا سمادا نظيفا. |
Mantarların büyümelerini seyrederken ve vücudumu incelerken, farkettim ki, sonsuzluk mantarları ölüm ve vücudum ile çevre arasındaki ilişki hakkında yeni bir düşünce tarzının sembolü olabilir. | TED | لكن عند مشاهدتي لنمو الفطر وهضم جسدي، أتصور أن الفطر اللامتناهي كنموذج لطريقة جديدة للتفكير في الموت والعلاقة بين جسدي والبيئة. |
Yani benim için sonsuzluk mantarlarını yetiştirmek sadece bilimsel bir deneyden, bahçıvanlıktan ya da bir evcil hayvan büyütmekten ziyade, gerçeği kabul etmeye doğru atılmıl bir olmuştur. Bu gerçek şu ki, bir gün öleceğim ve çürüyeceğim. | TED | بالنسبة لي، زراعة الفطر اللامتناهي هو أكثر من مجرد تجربة علمية أو زراعة حديقة أو تربية حيوانات أليفة، إنها خطوة تجاه قبول حقيقة أنني يوما ما سأموت، وأتعفن. |