| Benimle aşçıbaşı, müdür ve işyeri sahipleri arasında bir yanlış anlaşılma çıktı. | Open Subtitles | كان هناك سوء تفاهم بيني وبين الطاهي الرئيسي و المدير و المالكين |
| Her neyse, satın almaya hazır değilseniz, sahipleri kiralamaya da niyetliler. | Open Subtitles | على كل حال.اذا كنت غير مستعد للشراء المالكين راغبين ايضا بالتأجير |
| Eğer sermaye piyasalarının asıl sahibi bizler isek; niçin sesimizi duyuramayalım? | TED | إذا كنا المالكين الأساسين للأسواق المالية، لماذا نحن غير قادرين على ايصال أصواتنا؟ |
| sahiplerinin hiçbir planı olmaz. Örneğin dün geceyi ele alalım. | Open Subtitles | المالكين ليس عندهم خطط محددة خذ الليلة الماضية,على سبيل المثال |
| Gerçek sahiplerini tespit edene kadar atları arka taraftaki ağılda tutacağız. | Open Subtitles | نحن سنضع المهور في الحظيرة الخلفية حتى نقرر المالكين الحقيقيين |
| O bir mimar. Oranın yeni sahipleriyle görüşmeye gitmiş. | Open Subtitles | إنها مهندسة معمارية كانت سوف تقابل المالكين لتلك الأرض |
| Şu ikisi barın sahipleri. | Open Subtitles | التنظيف إنتهى في الخامسة هؤلاء الإثنان كانوا المالكين |
| Denedim, ama sahipleri yoktu. | Open Subtitles | لقد حاولت . لكن المالكين لم يكونوا موجودين |
| Güvenlik şirketi, ev sahipleri... telefonlarına cevap vermeyince Polise bildirmiş. | Open Subtitles | شركة المراقبة أبلغت الشرطة عندما لم يجيب المالكين الإتصال |
| Mal sahipleri kızgınlığınızı tapularından çıkaracağınızdan mı korkuyor sizce? | Open Subtitles | هل تفترض أن المالكين يخشون أن تصاب بالحنق بسبب صكوك ملكيتهم؟ |
| Evet, doğru, alacaklar, arazinin sahipleri imzalar imzalamaz. | Open Subtitles | أجل, صحيح, طالما أن جميع المالكين سيوقعون |
| Kulübü bırak git o zaman. İzin senin üzerine değil, sen sahibi falan değilsin. | Open Subtitles | عندها انسحبا من النادي، ليس اسماكما واردين ضمن الرخصة ولا لائحة المالكين |
| Benimle, baş şef, işletmeci ve de lokanta sahibi arasında bir yanlış anlama vardı. | Open Subtitles | كان هناك سوء تفاهم بيني وبين الطاهي الرئيسي و المدير و المالكين |
| Önceki tüm sahiplerinin ölmesiyle otel yeni bir yönetime kavuşmuştu. | Open Subtitles | مع كون المالكين السابقين أموات, الفندق أصبح تحت إدارة جديدة |
| Sonucunda, bütün bilgileri dijital ortama aktarma, mülk sahiplerinin kayıtlarının tutulması, buluta aktarılması ve toplumla paylaşılması gibi büyük bir değişim vardı. | TED | ولذا هنالك تحرك كبير لوضع تلك المعلومات على الانترنت لتتبع كل المالكين لقطع الأراضي وضعهم على الحاسوب وتقديمهم للمجتمع |
| Alandaki bütün karavan parklarını aramanız; park sahiplerini, tanıma uyan aileye karşı uyarmanız gerekli. | Open Subtitles | يجب ان نتصل بكل حديقة للمقطورات في المنطقة حذروا المالكين من عائلة |
| Eski sahiplerini tanıyorsunuz, Değil mi? | Open Subtitles | تعرفن المالكين الكبار, أليس كذلك؟ |
| Hanımefendi, bu iş yeri sahipleriyle güzel bir öğleden sonra geçireceğiz. | Open Subtitles | سيدتي، لقد قضينا فترة ما بعد ظهيرة جيدة مَع هؤلاء المالكين. هم أناسَ رائعينَ. |
| Önce ki sahipler, döşemelerini, almazlar bundan bahsettim mi? Evet, nasıl buldunuz? | Open Subtitles | هل ذكرت لكما بأنّ المالكين السابقين لم يتمكنوا من أخذ أثاثهم , لذا |
| Ayrıca bundan sadece silah malikleri etkilenmeyecek. | Open Subtitles | ولن يقتصر التأثير على المالكين فقط. |
| Evet, eski Sahibinin istemediği bir sürü ıvır zıvırla dolu. | Open Subtitles | أجل، أو إنها مُجرد خردة تخلص منها المالكين السابقين للمنزل. |
| Yeni sahiplerden bazılarını tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف العديد من المالكين الجدد |
| Evin önceki sahiplerine de hizmet etti. | Open Subtitles | و قد عملت مع جميع المالكين على التوالي. |
| Ahır sahiplerinden biri beni tanıdı ve aklına bir fikir geldi. | Open Subtitles | و اكتشف أحد المالكين حقيقة شخصيتي و كانت لديه تلك الفكرة |