ويكيبيديا

    "المباشر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • canlı
        
    • doğrudan
        
    • direkt
        
    • direk
        
    • Ateşi
        
    • Beeline
        
    • üst
        
    • Dolaysız
        
    Efendim, Savunma İstihbarat Teşkilatı canlı uydu bağlantısı sağlıyor şu an. Open Subtitles أجل، سيدي، تربطنا وكالة الإستخبارات العسكرية بالبث المباشر للأقمار الصناعية الآن.
    Binlerce mil uzaktan canlı bir araştırmayı izliyor, gördüğü şeylerle birlikte onun için gün yeni ağarıyor. TED بل تشاهد البث المباشر للبعثة الأستكشافية على بعد آلاف الأميال, هذه الفتاة تحاول أدراك ما تراه.
    Aslında var. Son 15 yılda, Afrika'ya doğrudan yabancı yatırım aktı. TED الإستثمار الأجنبي المباشر انصب في أفريقيا خلال الخمسة عشر سنة الماضية
    Biri santraldan geçmeden sana ukaşmak istediğinde doğrudan kullanabileceği numaran. Open Subtitles رقمك المباشر لو أراد شخص الوصول لك مباشرةً دون سنترال
    O halde 75 davaya direkt olarak nasıl dahil olabildiğinizi açıklar mısınız? Open Subtitles أذن، هل يمكنكم شرح كيفية أرتباطكم المباشر بأزيد من 75 قضية مدنية؟
    Annenin kan stoğuna direk bağlı olup, göbek kordonu aracılığıyla yavrunun vücuduna besin ve oksijen taşır. Hem de yavrunun atıklarını dışarı çıkartır. TED باتصالها المباشر بدورة الأم الدموية المغذية لها، تنقل الغذاء والأوكسجين مباشرة إلى الجنين عبر الحبل السري، كما تعمل على تمرير فضلات الجنين خارجًا.
    İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı. TED لهذا السبب ازدهر البث المباشر من خلال ألعاب الفيديو.
    Çünkü canlı yayın aynı türden bir etkileşim hissi sunuyor. TED لأن البث المباشر يقدم نفس الشعورالتفاعلي.
    Ze 30 dakika sonra içeri girdiğinde, canlı videoyu 90.000 kişi izliyordu. TED وفي لحظة دخول زي متأخرًا أكثر من 30 دقيقة، كان 90,000 شخصًا يشاهدون البث الحي المباشر.
    Video: Bayan: Tamam,burada canlı yayın her zaman, biz makroları hammeddeleri alışı garantilendikçe. TED فيديو: المرأة: حسنا، الحوار المباشر مضمون هنا، كما هو دائما، حينما ندخل في التفاصيل ونتحدث عن السلع.
    Sonra babam tvde canlı yayında pantolonu düştü ve seçimi kaybetti. Open Subtitles وهكذا تخلى أبي عن سرواله على البث المباشر وخسر الإنتخابات
    Şimdi kayıt cihazına konuş yoksa arkadaşının ölümünden doğrudan sorumlu olacaksın. Open Subtitles الآن قل الكلمات لأسجلها وإلا فستكون المسؤول المباشر عن موت صديقك
    doğrudan eleştirileri, yeni gelenlerin ülkedeki sosyal refahı ve ülkenin istihdamındaki istikrarı altüst etmesi yönünde. TED الانتقاد المباشر هو أن الوافدين يزعزعون استقرارالرفاهية الاجتماعية والتوظيف في بلدانهم.
    O zamanlar, olanlar şu an olanların doğrudan yansımasıdır. Herkes doğru olanı yaptığına inanıyordu tanrı ve devlet adına büyük toplum için, hızlı yürütülen evlat edinme. TED ماذا حدث عندها إنه الإنعكاس المباشر لما يحدث الان. الكل يصدق نفسه انهم يفعلون الشيء الصحيح من قبل الله والدولة. للمجتمع الكبير، في مسار التبني السريع.
    Laboratuvarda esas yaptığımız şey doğrudan, nicel bir tarzda, bilgisayar oyunların beyine etkisinin ne olduğunu ölçmek. TED الذي نفعله عادةً في المعمل هو القياس المباشر بطريقة كميّة عن تأثير ألعاب الفيديو على الدماغ.
    Ve merhameti gerçekleştirdiler direkt bir hareketle. TED ولقد جعلنا للتعاطف وجود فعلي عبر العمل المباشر والافعال
    Bu, politikacıları tamamen atlama düşüncesi ve insanların direkt olarak sorunlar, kanunlar hakkında oy vermesi. TED هذه الفكرة تقوم على تجاوز السياسييّن تماماً والسماح للناس بالتصويت مباشرةً في القضايا، التصويت المباشر في الفواتير.
    Kruvazörünüz direkt hatta değil mi, general? Open Subtitles سفينتك على المسار المباشر مع الطائرة, اليس كذلك أيها الجنرال؟
    Altını indirmek yerine, direk diğer sahneden başlıyoruz. Open Subtitles بدلا من إنزال الذهب سنقوم بالتمثيل المباشر
    ...ve bu direk polis departmanına bağlı. Open Subtitles الإتصال المباشر مع الشرطة لم يكن في الحسبان أيضاً.
    Cumartesi Gecesi Ateşi'ne hoş geldiniz. Ve şimdi, yeni programımızdan özel bir bölüm. Open Subtitles مرحباً بكم مرة أخرى في ليلة السبت المباشر
    "Bölümümün yöneticisi ve şu anki üst olan Nicholas Kudrow'un, Simon Lynch'in ebeveynleri olan Martin ve Jenny Lynch'in ölümleriyle doğrudan ilgisi olduğu dikkatimi çekmiş bulunmakta ve de meslektaşım ve arkadaşım, Dean Crandell'in ölümüyle." Open Subtitles واريد ان الفت انتباهك الى ان مديري نيكولاس كودرو هو المسؤول المباشر عن قتل مارتين وجيني لينش
    Dolaylı olanın Dolaysız olan kadar Dolaysız olmayacağını düşünüyor. Open Subtitles فى الحقيقة انها تعتقد أن غير المباشر لن يكون مباشراً كالمباشر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد