Clouseau'ya haksızlık etmek istemem, fakat Orta Doğudaki gergin durumu göz önüne alırsak... | Open Subtitles | أن لا يأخذ أي شئ بعيدا عن كلوزو لكن، نظرا للوضع المتوتر في الشرق الأوسط |
Müttefikler açısından kapalı sınırlar gergin Berlin meselesini dengelemişti. | Open Subtitles | بالنسبة للحلفاء، رسّخت الحدود المغلقة الوضع المتوتر لبرلين |
Üzgünüm gergin Adam Senin işini senin için yapamam. | Open Subtitles | رباه، أنا آسف أيّها المتوتر لكنني لا أستطيع أن أقوم بعملك بدلاً منك |
gergin Çocuk! O gergin kıçını kaldır ve buraya gel, gömleğini de çıkar. | Open Subtitles | حسناً ، ايها الرجل المتوتر احضر مؤخرتك المتوترة هنا اخلع بلوزتك |
Eğer ortalama bir vatandaş sizin maruz olduğunuz strese maruz kalsaydı, hiç kuşkusuz onlar da sizin kadar sinirli olurlardı. | Open Subtitles | لو مر المدني العادي التوتر الذي مررتم به بكل تأكيد سوف يعيشون نفس وضعكم المتوتر |
gergin davranışların için bir faydası olabilir. | Open Subtitles | يمكن ان تفعل شيئاً حول ذلك الموقف المتوتر |
Bilmeni istiyorum ki burada sinirleri gergin olan benim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم انني الشخص المتوتر حقاً , أعتقد أنك بالكاد لاحظت |
Kendi iradenizle, bu gergin durumu düzeltmek için geldiğinizi umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّكم جئتم جميعاً بمحض إرادتكم بعين جادّة في تخفيف الموقف المتوتر |
24 yaşında ve bekar olduğunda sikin İkinci Dünya Savaşı filmlerindeki gergin çocuk gibi olur. | Open Subtitles | لا ، عندما تكون في الرابعة والعشرين وعازب قضيبك يكون مثل الرجل المتوتر في أفلام الحرب العالمية الثانية في حفرة |
Ayrıca sanki gergin olan bir tek benmişim gibi davranmayı bırakabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك التوقف عن التظاهر على أنني أنا الوحيد المتوتر |
Söylersem buradaki gergin Nellie bana izin vermez. | Open Subtitles | اذا اخبرتك فأن الشخص المتوتر هنا لن يسمح لي |
Drama açısından, tüm ailenin gergin bekleyişinin büyük bir neşe patlamasına dönüşmesinden daha iyisi olamaz. | Open Subtitles | من أجل الدراما البحتة، لا يمكنك التغلب على اللحظة حين يتحول الانتظار المتوتر للعائلة كاملة |
Seninle Clouseau arasındaki gergin durumun farkındayım. | Open Subtitles | أنا مدرك للوضع المتوتر بينكم وكلوزو. |
İnanılmaz tatlıdır. Şu anda çok gergin. | Open Subtitles | لطيفة جدا، لكن من النوع المتوتر. |
"Sayın gergin Editör... | Open Subtitles | عزيزي محرر المجلة المتوتر |
Ben inanılmaz gergin 116 yaşında bir adamım. | Open Subtitles | أنا الهرم المتوتر المدهش |
gergin olan sensindir belki. | Open Subtitles | ربما انت المتوتر |
gergin bir tip. | Open Subtitles | من النوع المتوتر |
- Ve sen gergin çocuk? | Open Subtitles | -أيها الرجل المتوتر |
gergin geçmişimize rağmen Amanda bir nevi aile sayılırdır tıpkı sen ve oğlun gibi. | Open Subtitles | وعلى الرغم من تاريخنا المتوتر معاً ...أماندا) كانت من العائلة) مثلك أنت وإبنك |
Belki de benimle yalnız kaldığın için sinirli olan sendin. | Open Subtitles | ربما كنت أنت المتوتر لكونك وحيداً معي |