Meksikanın'da yardımıyla, her nehir boyuna, yerleşmeye müsait her yere Birleşik Devletlere doğru gelen her güzergaha devriye planladık. | Open Subtitles | بمساعدة المكسيك، رتّبنا للقيام بدوريّة عند كلّ نهر، وعلى كلّ أرض معسكر وفي كلّ طريق يؤدي إلى الولايات المتّحدة |
Sam amcanın bu işi yarın çözmüş olacağına eminim Birleşik devletlere hoşgeldiniz. | Open Subtitles | العمّ سام سيقوم بإنهاء هذا الأمر غدآ ومرحباً إلى الولايات المتّحدة تقريباً |
Uçağı Birleşik Devletlere indi. Doğru evraka sahip olması lazım. | Open Subtitles | طائرته هبطت في الولايات المتّحدة عليه الحصول على النموذج الصحيح |
Ana tanığım, Marita Covarrubias Birleşmiş Milletler için çalışıyor ve yerini tespit edemiyorum. | Open Subtitles | شاهدي المركزي، ماريتا كوفاروبياس... الأعمال ل الأمم المتّحدة... وأنا لا أستطيع حدّد مكانها. |
Sam amcanın bu işi yarın çözmüş olacağına eminim Birleşik devletlere hoşgeldiniz. | Open Subtitles | العمّ سام سيقوم بإنهاء هذا الأمر غدآ ومرحباً إلى الولايات المتّحدة تقريباً |
Uçağı Birleşik Devletlere indi. Doğru evraka sahip olması lazım. | Open Subtitles | طائرته هبطت في الولايات المتّحدة عليه الحصول على النموذج الصحيح |
Birleşik Devletlerin tutuklulara davranışı konusunda yeniden endişelere neden oldu. | Open Subtitles | هَلْ موضوع القلقِ المجدّدِ؟ على كَمْ الولايات المتّحدة يُعالجُ محجوزيه. |
Amerika Birleşik Devletleri yapısını bütün iç ve dış düşmanlardan koruyor ve savunuyorum. | Open Subtitles | أنا أساعد وأدافع عن قِوام الولايات المتّحدة الأمريكيّة ضدّ كل الأعداء الخارجيّين والداخليّين |
Birleşik Devletler'de okul yılı sadece 10 aydır. | TED | يمتد العام الدراسي على 10 أشهر في الولايات المتّحدة. |
Birleşik Krallık ve Batı Avrupa'nın çoğu kadın başına 1,7 doğum oranına sahip. Yani en azından 1,45'lerde sürünen Macaristan'dan daha iyidir. | TED | المملكة المتّحدة كمعظم أوروبّا الغربيّة لديها معدّل ولادات بحوالي 1.7 طفل لكلّ امرأة، والذي على الأقل أفضل من هنغاريا، والتي تتدلّى ب1.45. |
Amerika Birleşik Devletleri çocuk doğurmak için en pahalı ülke. | TED | الولايات المتّحدة البلد الأكثر غلاءً في العالم للإنجاب. |
Amerika Birleşik Devletleri Doğu Kıyısı'ndaki sismik dalgalar Atlas Okyanusu'nun ortasından duyulabilir. | TED | مسح الزلازل الذي يُجرى قُبالة الساحل الشرقيّ للولايات المتّحدة يمكن سماع دَوِيّ صوته في قلب المحيط الأطلسي. |
"Birleşik Devletler'de yaşayan herkes 650 dönüm arazi sahibi olacak." | Open Subtitles | كل ساكنى الولايات المتّحدة له الحق في 160 هكتار من الأرض |
Sonra da Heathrow üzerinden Birleşik Krallık'tan kaçtı. | Open Subtitles | ثمّ هَربَ من المملكة المتّحدة خارج هيثرو |
Almanya, Amerika Birleşik Devleti ne savaş ilan etmişti. | Open Subtitles | أعلنت ألمانيا الحرب على الولايات المتّحدة |
Birleşik Devletler'in biyolojik silahı yok. | Open Subtitles | ليس للولايات المتّحدة أي أسلحة بيولوجيّة. |
Birleşik Devletlerin doğu yakasında nükleer bir patlama oldu. | Open Subtitles | كان هناك حدث نووي كبير على الساحل الشرقي للولايات المتّحدة |
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Özel Temsilcisi. | Open Subtitles | الممثل الخاصّ إلى أمين عام الأمم المتّحدة |
BM'de çalıştığım için mi, aramasan affetmeyeceğimden mi? | Open Subtitles | هل هذا لأنني مع الأمم المتّحدة أم فقط لأنني سوف لن أغفر لك أبداً إذا لم تفعل؟ |
Özellikle Amerika'daki duygu, kendi duygularından gerçekten çok daha güçlüydü. | Open Subtitles | والشعور كان قوى أقوى من أحاسيسه خصوصا في الولايات المتّحدة |
Ulusal Ağ'dan haber yok mu? | Open Subtitles | هيه، هل أتاكم خبر من الأمم المتّحدة بعد؟ |
- ABD'nin kredisi sıfıra iner ve ithalat yapamaz duruma gelir. | Open Subtitles | عندها، الولايات المتّحدة لا تملك إئتمان أكثر وتكون عاجزة لتحمّل الإستيرادات |