ويكيبيديا

    "المجمّد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • donmuş
        
    • buzlu
        
    • Frogurt
        
    • dondurulmuş yoğurt
        
    Ama donmuş bir kalbi ancak gerçek bir aşk eritebilir. Open Subtitles لكن يمكن فقط لبادرة حبّ حقيقيّ أن تذيب القلب المجمّد
    donmuş gıda bölümünden uzak dur. Memelerin donar. Open Subtitles أبقي بعيدًا عن قسم الطّعام المجمّد , ستتجمّد أخطاءك
    İnsanları donmuş derin bir uykuda yıllarca canlı tutabilir. Open Subtitles تبقي الشخص حيًّا لسنوات كثيرة في حالة من السبات المجمّد
    Kan şekerin düşebilir diye sana sandviç hazırladım yanında sevdiğin buzlu çay var ve yağsız, kolesterolsüz kurabiye ve bir şeftali. Open Subtitles وقد حزمت لك السندويش في حالة إنخفض سكّر دمّك والبعض من ذلك الشاي المجمّد الذي تحبه كعك مخفض للكولوستيرول وخوخ
    Bunu evet kabul ediyorum Frogurt. Open Subtitles سأعتبر ذلك موافقةً أيّها "الزبادي المجمّد"
    Seninle dondurulmuş yoğurt yemeye gideriz diye düşündüm. Open Subtitles قررت أن نذهب أنا وأنت لتناول بعض الزبادي المجمّد
    Ne? Neden tüm donmuş gıdalar dışarıda ve tezgahın üzerinde eriyorlar? Open Subtitles لمَ كلّ عشائي المجمّد موضوع على الطاولة؟
    Yahut donmuş dürüm yiyip yazılım üretin. Open Subtitles أو تناولوا خبز التوت المجمّد و اكتبوا برامجكم
    İkiye ayır buzu Dikkat et donmuş kalbe Open Subtitles افصلوا الجليد عن بعضه واحذروا القلب المجمّد
    - Yarım paket mısır gevreğimiz iki paket yulaf ezmemiz, 4 donmuş waffle'ımız var. Open Subtitles هنالك نصف كيس من الكورن فليكس وحزمتين من الشوفان و4 قطع من الوافلز المجمّد
    donmuş ekmek yiyor ve insanları öldürüyor. Open Subtitles إنها تأكل الخبز المجمّد وتقوم بقتل الناس
    donmuş yoğurdu gram ile satıyorlar. TED يبيعون الزبادي المجمّد بالغرام.
    Saatte 1000 birimlik heparin verin, ... ve iki ünite, yeni donmuş plazma getirin. Open Subtitles علّق قطرة heparin من 1,000 وحدة بالسّاعة ويصبح إثنان من وحدات البلازما المجمّد الجديد الآن.
    lşığını bir güzelliğe yansıtacağı yerde yokluğunun beni yolladığı donmuş dünya gibi katılaşıyor kalbim." Open Subtitles بدلاً من الجمال ليوجّه نورها يصبح قلبها قاسياً كالعالم المجمّد "الذى رمانى فيه غيابكِ
    Ana asansörlerin olduğu yerden başlayıp, alt kademedekilerin dinlenme odasında biraz işten konuşup, donmuş yoğurt yiyerek tamamlıyoruz. Open Subtitles سوف نبدأ من هنا في المصاعد الرئيسية، وبعدما ينتهي في الغرفة الإستراحة بالطابق السفلي مع قليل من الحديث المتعلق بالعمل والزبادي المجمّد
    "Gerçek sevgi donmuş kalbi eritecek." Open Subtitles "بادرة الحب الحقيقي ستذيب القلب المجمّد"
    donmuş yoğurtla ne alaka ki? Open Subtitles ما علاقة هذا بالزبادي المجمّد ؟
    Altı çeşit alkolün bir araya gelmesiyle tadı buzlu çaya benzer bir şeyin ortaya çıkması gibi. Open Subtitles النكهة التي تشكّلها تلك الأنواع الستّة المختلفة مِن الكحول، تُشير إلى الشاي المجمّد.
    - Ağır ol Frogurt. Open Subtitles -اهدأ أيّها "الزبادي المجمّد "
    Daha önce dondurulmuş yoğurt kadar güzel bir şey tatmamıştım. Open Subtitles لمْ أتذوّق أيّ شيء كاللبن المجمّد هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد