ويكيبيديا

    "المحكوم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ölüm
        
    • idam
        
    • mahkuma
        
    • mahkûm
        
    • Mahkum
        
    • cezası
        
    • mahkumu
        
    • suçluları
        
    • hücresindeki
        
    • mahkumlarına
        
    • ölümü
        
    • mahkûmlarının
        
    • mahkumlarının
        
    Texas'a gittim ve ölüm hücresindeki Küçük GQ'yu ziyaret ettim. TED ذهبت إلى تكساس، وزرت جي كيو المحكوم عليه بعقوبة الموت.
    Son 6 yılını idam cezası bekleyerek geçirdi ki, bunun sebebi... Open Subtitles وقد أمضى السنوات الست الأخيرة ..المحكوم علية بالإعدام يرجع ذلك إلى
    Yetkili amir, mahkuma son sözlerini söyleme imkanını veriyor. Open Subtitles ـ المراقب يمنح الآن المحكوم فرصة نهائية لقول أي كلمات أخيرة
    Kanser, ölüme mahkûm olmuş hücrelerin histerisidir. Open Subtitles السرطان هو هستيريا خلايا المحكوم عليهم بالإعدام.
    Mahkum ne kadar iriyse düşüş o kadar kısa olur. Open Subtitles والأن كلما كبر جسد المحكوم عليهم كلما قصرت مسافه سقوطهم
    Ardından o mahkumu oğluyla dövüşsün diye işe aldı. Open Subtitles وعندئذٍ، استئجر ذاك المحكوم عليه بالإعدام لقتال ابنه.
    Amiel, benzer şeyleri önde tut; Psikopatları, yeni çıkmış suçluları. Open Subtitles تأكد من المحكوم عليهم من قبل ومن الذين لديهم انقسام في الشخصية
    Şuna bakın. 16. yüzyıl başlarında gül dövmeleri idam mahkumlarına yapılırdı. Open Subtitles انظر لهذا، في القرن السادس عشر كانت أوشمة الزهور توضع على الرجال المحكوم عليهم بالإعدام
    Bu arada, ölüm hücresinde olan müebbet hapis cezası alanlar için planınız nedir? Open Subtitles بالمناسبة، ما هي خططك على عقوبة السجن المؤبد و السجناء المحكوم عليهم بالإعدام؟
    Hayatımın büyük kısmını hücrelerde, hapishanelerde, ölüm hücrelerinde geçirdim. TED لقد قضيت معظم حياتي في السجون ، والمعتقلات ، وبين المحكوم عليهم بالإعدام.
    Sayın Yargıç, bu sefer, yine idam cezası tutukluları ile göreceğiz. Open Subtitles سيادة القاضية، نحن نرى هذا مرارا مع السجناء المحكوم عليهم بالاعدام
    Problem, bu konularda çalışmak isteyen ve yeterli uzmanlığa sahip avukatların idam mahkumlarından çok daha az sayıda olmasıydı. TED المشكلة أن عدد المحكوم عليهم بالموت كان كبير جدًا ولم يتوفر إلا ثلاثة محامين فقط لديهم الرغبة والخبرة لتولي قضاياهم.
    Eski bir mahkuma benzemişsin. İstediğin herkesi korkutabilirsin. Open Subtitles مثل المحكوم عليهم بالاعدام وهذا كافى لكى يخيف اى شخص
    Dün kaçan mahkuma benziyor. Open Subtitles هذا يبدو كأنه المحكوم الذي هرب بالأمس.
    Onu idama mahkûm ettiren benim. Open Subtitles ومن عملي التي وضعت له المحكوم عليهم بالإعدام.
    İdama Mahkum edilen suçlulardan birisi 16 yaşında bir çocuk. Open Subtitles أحد المحكوم عليهم بالاعدام هو صبي في الـ16 من العمر
    Kürek mahkumu, korsan ve pezevenk anlamlarına geliyor. Ama şanslıysam üçü birden. Open Subtitles انها تعني امّا المجرم المحكوم عليه بالعبودية او القرصان او القوّاد
    İngilizler neden Avustralya'ya suçluları sürgün etti? Open Subtitles لماذا قام البريطانيون بترحيل المحكوم عليهّم إلى أستراليا ؟
    Kaybedecek bir şeyi olmayan ölüm hücresindeki tutuklularla mı? Open Subtitles تقصدين المحكوم عليهم بالإعدام الذين لا شيء لهم ليخسروه؟
    Sara idam mahkumlarına mektuplar yazıyor. Ingrid bir solist. Open Subtitles سارا كتبت رسائل الى الاسرى المحكوم عليهم بالاعدام , انغريد وعازف منفرد
    Bunun nedeni, ölümü bekleyen insanların yüzde 80'inin Will'de olduğu gibi kötü bir aile düzeninden gelmesi. TED وسبب ذلك هو ان 80% من المحكوم عليهم بالاعدام هم اشخاص نشئوا بمثل البيئة الاسرية الختلة التي نشأ فيها ويل
    ölüm mahkûmlarının sadece son yemeklerini seçme hakkı olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أنا أعتقد أنك حصلت فقط لاختيار آخر وجبة الخاص بك على المحكوم عليهم بالإعدام.
    Bu arada idam mahkumlarının rutin hayatı sürer. Open Subtitles زنزانة المحكوم عليهم بالاعدام لها روتينها الخاص.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد