İşte okyanusların neden en verimli olması gerektiğinin sebebi bu. Demek ki okyanuslar gıdaların yapabildiğinden daha fazlasını yapabilir. | TED | لهذا السبب يجب على المحيطات أن تكون أكثر وفرة، لكي تستطيع أن توفر لنا أكبر قدر ممكن من الطعام. |
Ve bunu başardığında mahşerin dört atlısı, kızıl okyanuslar, alevlerin içinde bir gökyüzü onun en iyi yaptığı şeylerden bahsediyorum. | Open Subtitles | و حين يهبط على الأرض سينتشر فرسان الهلاك الأربعة , و تصبح المحيطات حمراء و تمطر السماء نيراناً الأهوال الكبيرة |
Aksi takdirde Dünya'nın kendi bakterileri ile okyanus gezgenlerini kazara kirletebiliriz ki bu da uzaylı yaşamını yok edebilir. | TED | وإلّا سوف نلوّث عالم المحيطات بغير عمد وذلك عن طريق البكتيريا الأرضيّة، والتي قد تسبب دمار حياة الكائنات الفضائيّة. |
Milyonlarca yusufçuk ne yapıyor okyanusları aşıp her yıl kör talihlerine ulaşıp? | TED | ماذا تفعل الملايين من اليعاسيب، عابرةً المحيطات كل عام متجهة نحو حتفها؟ |
okyanusun asit oranından etkilenen pek çok fizyolıjik durum var. | TED | هناك العديد من العمليات الفيزيولوجية التي تتأثر من حموضة المحيطات. |
Bu akşamı tamamiyle farklı bir yöntem ile başlatmak istiyorum. Bana katılarak karadan ayrılın ve birkaç anlığına açık okyanuslara dalın. | TED | أود أن أبدأ هذه الليلة من شيء مختلف تماما، بأن أطلب منكم الانضمام لي لترك اليابسة والقفز في المحيطات المفتوحة للحظة. |
Bugün yapmak istediğim, bu gezegen ve okyanuslar hakkında size bazı şeyler göstermek. | TED | وما أود القيام به اليوم هو أن أعرض عليكم بعض الأشياء عن كوكبنا أو عن المحيطات. |
Sözün özü şu: okyanuslar keşfedilmemiş durumda ve bunun ne kadar önemli olduğunu size söyleyemem çünkü bizim için çok önemli. | TED | دعوني أخبركم خلاصة الأمر نحن نقوم الآن باستكشاف المحيطات ولا يمكنني أن أخبركم مدى أهمية هذا الأمر لأن المحيطات مهمة لنا. |
gezegen ısınmakla kalmayacak, bir noktada o kadar ısınacak ki, okyanuslar tamamen buharlaşacak. | TED | لن يكون فقط ساخن لكن في مرحلة ما سيكون ساخن جداً حتي المحيطات سوف تتبخر. |
Ki bu soru beni okyanus bilimiyle birlikte ikinci tutkum olan uzay teknolojisine yönlendiriyor. | TED | وهذا ما يقودني إلى الجانب الذي أعشقه علم المحيطات ذاك الذي يكمن خارج نطاق التقنيات |
Dünya üzerindeki yaşama alanının yüzde 90'dan fazlası, yüzde 99'u okyanus. | TED | 90 % .. بل 99% من مخلوقاته الحية تعيش في المحيطات |
Böyle bir açık okyanus balığını nasıl baştan çıkartmak lazım ki sırlarını bize anlatsın? | TED | كيف اغو كائنا المحيطات المفتوحة مثل أن تسرب أسرارها؟ |
Gezegendeki her canlının hayata kalabilme şansı tamamen okyanusların sağlıklı olmasına bağlı. | Open Subtitles | فبقاء كل مخلوق على الكوكب يعتمد في النهاية على بقاء المحيطات سليمة |
Bu ozon deliğinin deniz seviyesi basıncına bir darbedir, yani düşük basınç, yüksek basınçlar, güney okyanusların etrafında, kuzey kutbunun etrafında. | TED | هذا هو تأثير ثقب طبقة الأوزون على الضغط الجوي عند مستوى سطح البحر حول المحيطات الجنوبية والقطب الجنوبي. |
Yeni Zelanda'da çalışmak üzere yerleştim çünkü Yeni Zelanda oldukça yenilikçiydi, yani okyanusları koruma bakımından yenilikçi ve ilerlemeciydi. | TED | لقد استقر عملي حاليا في نيوزلندا لان نيوزلندا بلد منتج ومتقدم .. وفيه فكر ناضج على صعيد حماية المحيطات |
Volkanik gazlar ve su buharı okyanusları ve atmosferi şekillendirdi. | Open Subtitles | وأن الغازات البركانية وبخار الماء قاما بتكوين المحيطات والغلاف الجوي |
deniz sürüngenleri için şunları söyleyebiliriz: okyanusun her tarafında bulundular. | Open Subtitles | ، اِضافة إلى الزواحف البحرية فهي موجودة في جميعِ المحيطات |
Aynı havayı soluyoruz, aynı suyu içiyoruz. Aynı okyanuslara, denizlere, biyolojik çeşitliliğe bağımlıyız. | TED | نتنفسُ نفس الهواء. نشربُ نفس الماء، نعتمدُ على نفس المحيطات والغابات والتنوع الأحيائي. |
Charles Schulz, Spirit of St. Andrew romanında, okyanusu uçarak geçen adam. | Open Subtitles | تشارلز شولتز؟ اظن انه الرجل الذي عبر المحيطات في سبيريت سانت أندرو |
Yaklaşık olarak bir milyar insan okyanuslardaki balık miktarına bağlı durumda yaşıyor. | TED | حوالي المليون انسان يعتمد على السمك, كمية السمك في المحيطات. |
İlkel bir hayvan, sınır sistemi var, Yavruyken okyanusta ordan oraya yüzer. | TED | حيوان بدائيّ، لديه نظام عصبيّ، يقوم بالسّباحة حول المحيطات في أوّل حياته. |
okyanuslarda da durum güvende ama bir 45 dakikaya kadar kontrol edemeyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أن المحيطات مؤمنة ، لكن لا يمكنني التأكد لمدة 45 دقيقة |
okyanustaki hayatı inceleyen bir bilim insanıyım. | TED | حسنا، أنا عالمة أدرس الحياة في المحيطات. |
Bu gizemli deniz yaratığı, çok çok uzaktaki okyanuslardan geldi. | Open Subtitles | هذا المخلوق البحرى الغامض قادم من أعالي المحيطات البعيدة. |
Fakat biz atmosfere daha çok karbondioksit vermeye devam ederken karbondioksit okyanusa daha çok dağılıyor. | TED | ولكن بما إننا نضخ بالمزيد والمزيد والمزيد من ثانى اكيد الكربون فى الغلاف الجوى فإن المزيد يذوب فى المحيطات |
Bu yüzden bir proje var, boru hatları ile Ölü deniz'i kurtarmak, | TED | ومن الواضح أن البحر الميت أوطأ بكثير من المحيطات والبحار المحيطة به. |
Sylvia, denizleri, yemek seçimlerimiz sayesinde kurtarmaya çalışıyor. | TED | تقوم سيلفيا بحملة لإنقاذ المحيطات من الطريقة التي نأكل بها. |