Robin'i kaçıranlar irtibat kurar kurmaz Michael, Bay Ellison'ı aradı. | Open Subtitles | في الوقت الذى عملوا المختطفين الاتصال, مايكل اتصل بسيد اليسون. |
Ve çocuğu kaçıranlar beni St. Paul okulana çağırdı. | Open Subtitles | انهم كانوا المختطفين الذين دعوني إلى مدرسة القديس بول. |
Tek yaptığım, beni kaçıranların birileriyle konuşmasını sağlamaktı. | Open Subtitles | إستطعت سماع أحد المختطفين يتحدث لشخص ما. |
Onu kaçıranlardan birinin yanındayım. Onu vurdum. Öldü. | Open Subtitles | أنا مع أحد المختطفين أحدهم، على أي حال لقد قتلته، إنه ميت |
Yarın sabah ilk iş, çocukları kaçırılan aileleri okulda istiyorum. | Open Subtitles | أول شيء، أريد جميع الآباء للأطفال المختطفين في تلك المدرسة |
Adam kaçıranları, tecavüz ya da darptan sabıkalı olanları arıyorsun. | Open Subtitles | ابحث عن المختطفين ، بتهمة الاغتصاب او الاعتداء. |
Bazı kaçıranlar peşimde olabilir. Dünya büyük. | Open Subtitles | ربما يسعى خلفي بعض المختطفين فهذا عالم كبير |
Fakat kaçıranlar tekrar geri nereye koyacaklarını bilmiyorlardı. | Open Subtitles | تم استخدامه لمحاربة المهاجمين لكن المختطفين لم يعلموا |
- Diyorum ki, belki de Russell'ı kaçıranlar kalabalıkta fark edilmemek için çalmışlardır. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ المختطفين سرقوا واحدة منها كي يكون بعيدين عن الأنظار |
kaçıranların gönderdiği çok açık. Tamam. | Open Subtitles | من الواضح أن المختطفين هم من أرسلوا إليك الرسالة |
Kayınpederim geldi, beni çözdü, kaçıranların çoktan aradığını söyledi. | Open Subtitles | عَمّي يُصبحُ خارج هنا، يَقْطعُني طليق، يُخبرُني المختطفين عِنْدَهُمْ على اتصال مَعه. |
Böylece kırmızı arabaları ortaya çıkartmış olur ve Rebecca'yı kaçıranların arabasını daha kolay buluruz. | Open Subtitles | عندها يمكننا إبراز السيارات الحمراء، وسيكون من السهل لمح سيارة المختطفين. |
Onu kaçıranlardan birinin yanındayım. Onu vurdum. Öldü. | Open Subtitles | أنا مع أحد المختطفين أحدهم، على أي حال لقد قتلته، إنه ميت |
Ve şefi kaçıranlardan da uzun süredir ses çıkmıyor, ne oluyor? | Open Subtitles | وأيضاً ، نحن لم نسمع من المختطفين ما الذي يجري؟ |
O yaşta kaçırılan çocukların, bir dereceye kadar büyüdüklerinde sosyopat olma eğilimi vardır. | Open Subtitles | الاطفال المختطفين في هذا العمر تميل الى اظهار درجة معينة من الاعتلال الاجتماعي عند سن البلوغ مثل ماذا؟ |
kaçırılan diğer insanların bir alanda başarılı olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | قلت أن المختطفين الآخرين كانوا متفوقين في شيء ما. |
Çocuk kaçıranları cezbedebilmen için sana biraz oyunculuk dersi verecek. | Open Subtitles | هو سيعطيك , درس تمثيل صغير لمساعدتك بتعقب المختطفين |
Korsanlar, onları görürse, katliam olur. | Open Subtitles | إذا رأى المختطفين أحدهم فسيكون لدينا مذبحة |
Üzgünüm balkabağım aile politikamızı biliyorsun çocuk kaçıranlarla pazarlık etmeyiz. | Open Subtitles | اسف ياحلوتي, نحن لا نتفاوض مع المختطفين, هذه هي سياسه العائله. |
Çocuk kaçıran bir adam, aileyi aramayı unutur mu? | Open Subtitles | أي نوع من المختطفين ينسى ان يتصل بالعائلة |
14 Eylül 2001'de, ABD Adalet Bakanlığı, .hava korsanı olduğu iddia edilen 19 kişinin ismini açıkladı. | Open Subtitles | فى 14 سبتمبر 2001 أعلنت إدارة العدل أسماء المختطفين المزعومين الـ 19 |
3 yıldır rehine kurtarma ekibine liderlik ediyor. | Open Subtitles | كانت تقود فريق رد المختطفين لمدة ثلاث أعوام. |
fidyeciler, geri gelip almak için parayı farklı yerlere saklamış olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن المختطفين اقتسموا المال وسيعودون لأخذه لاحقاً |
Olamaz dostum, kaçırılanlar! | Open Subtitles | يارجل , المختطفين |
O, hava korsanlarının 9. ve 10. sıradaki koltuklarda olduklarını söylüyor. Federal Havacılık Ajansı, hepsinin 8. | Open Subtitles | تقول أن المختطفين كانوا فى الصفين 9 و 10 حين يقول مكتب الطيران الفيدرالى انهم كلهم فى الصف الثامن |