ويكيبيديا

    "المخدر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uyuşturucu
        
    • ilaç
        
    • ilacı
        
    • anestezi
        
    • uyuşturucuyu
        
    • ilacın
        
    • Morfin
        
    • esrar
        
    • mal
        
    • uyuşturucunun
        
    • GHB
        
    • malı
        
    • hap
        
    • anestetik
        
    • meth
        
    Aklında bulunsun, bir daha uyuşturucu testine gireceğinde benim idrarımı kullan. Open Subtitles فقط تذكر المرة القادمة ، عندما تجرى إختبار المخدر إستخدم بولى
    Almak için yalvardığın bu uyuşturucu artık sokaklarımıza çıkmak üzere. Open Subtitles هذا المخدر الذي تصرخ للحصول عليه يوشِ: على إغراق شوارعنّا
    Conrad'ın bilimadamları bu ortakyaşamı bir çeşit süper ilaç yapmak için inceliyorlardı. Open Subtitles علماء كونراد كانوا يدرسون هذا المتكافل ليخلقوا نوعا ما من المخدر الخارق
    Ona verdiğim ilaç kısa süre etkili. Daha fazla gerekebilir. Open Subtitles المخدر الذي أعطيته له مفعوله ضعيف ربما يحتاج المزيد منه
    Seni kurtaran aynı ilacı ona enjekte ettiğimiz an bazı görüleri oldu. Open Subtitles في اللحظة التي حقن بنفس المخدر الذي أنقذ حياتك، كانت له رؤى
    Şimdi, rahatlayın, Mr. Swanson, ve bırakın anestezi uzmanları işlerini yapsınlar. Open Subtitles الآن .. فقط استرخي سيد سوانسون و أترك المخدر يقوم بعمله
    Erkek arkadaşım Güney Arizona'da hiç kimsenin uyuşturucuyu o tadına bakmadan sevk ettiremediğini anlatmıştı. Open Subtitles أخبرني صديقي أنه لا أحد يحرك أي نوع من المخدر في جنوب أريزونا ، إلا إذا مر عليه أولا
    yemeye devam edersiniz. Bu açıdan, şeker uyuşturucu gibi davranır. TED بهذه الطريقة، يكون تأثير السكر نوعاً ما كتأثير المخدر.
    Sizin ülkede yalan söylemek ve birine uyuşturucu koymak suç sayılmıyor mu? Open Subtitles في بلدك، لا بأس من الكذب وضع المخدر في الجيب؟ كلا، ليس كذلك في الواقع
    uyuşturucu damarıma girdikten sonra ılık bir kaşıntı başlıyor ve beynim onu tüketiyor, sonra ensemde usulca bir patlama oluyor ve büyük bir zevkle bütün dünyanın yumuşadığını,.. Open Subtitles وكنت أشعر بحرارة لحظة دخول المخدر عبر وريدي حتى يصل دماغي وأشعر بنشوة لطيفة تبدأ من دماغي وترتفع بسرعة ..
    Muhtemelen kullandığı uyuşturucu yüzünden. Open Subtitles على الأرجح أنها بفعل المخدر الذي كانت تتعاطاه.
    Size yük olmak istemem, ama alkol sorunum dışında... ya da onunla birlikte, ufak bir uyuşturucu sorunum var. Open Subtitles أنا لا أريد ان أكون عبء عليك لكن مع مشكلة ادمانى للكحول عندى مشكلة طفيفة مع المخدر
    Larry'nin diş etlerine hiçbir anestetik ilaç etki etmiyor bu yüzden Edwin tedaviyi bir başka güne erteleme kararı aldı. Open Subtitles لا يوجد اي كم معين من البنج المخدر سيعمل على لثة لاري فقرر الدكتور أدوين على تأجيل العملية ليوم آخر
    - Annemin mi? Kesinlikle içinde kuvvetli bir ilaç vardı. Open Subtitles كما واضح كان هناك بعض المخدر فيه ,هل لولا بخير؟
    Çok miktarda ilaç aldı. Open Subtitles لقد حصل له تضخم داخلي كبير بسبب المخدر الذي أخذه
    Örneğin aşırı dozda eroinden komaya girmiş bir adam gelirse ve adam ölmek üzereyse ona bu ilacı verdiğinizde uyuşturucu hazneleri doğrudan beyne gider. Open Subtitles يأتي الشخص المدمن في حالة غيبوبة وفي طريقه للموت نحقنه بهذا المخدر
    Bu yeni anestezi Dünya'da mucizeler mi yaratacak dersin? Open Subtitles إذا تعتقد هذا المخدر سيكون دواء معجزة علي الارض؟
    Ne yani bu Blink dediğiniz uyuşturucuyu bir 4400'mü imal ediyor? Open Subtitles ماذا إذن المخدر بلنك هل تعتقد أن شخص من الـ 4400 ينتجه
    İlacın kanına karışması için biraz daha zamana ihtiyacı var sadece. Open Subtitles هي فقط تَحتاجُ وقتاً أكثر بعض الشيءَ لتوزيع المخدر
    İnan bana, biraz kahramanlık yapmak isterim ama senin konuşturan Morfin galiba. Open Subtitles ثقي بي. أود أن أبدو أكثر بطولة لكن أؤكد لك أنّ المخدر من يقول كلامكِ هذا
    Adam çatıda esrar içtiğini söylemişti. Open Subtitles غاي قالَ بأنّه كَانَ يُدخّنُ المخدر على السقفِ.
    Neye mal olursa olsun kullanmalıyım. O seruma ihtiyacım var. Open Subtitles يجب على القيام بما يتطلبه الأمر أحتاج إلى ذلك المخدر
    Aşçıyla gazetede okuduğumuza göre beyefendi uyuşturucunun dozunda hata yapmış ve kendini vurmuş. Open Subtitles سأكون الطاهية التي تكتب الصحف عن سيدها الذي ارتكب خطأ في المخدر وأطلق النار على نفسه
    Suyuna yüksek dozajda GHB karıştırdım. Open Subtitles أضفت إلى زجاجة مياهه كمية كبيرة من المخدر
    Haziranda malı sana verdik. Yüzde yüz saf maldı. Open Subtitles فى يونيو عندما أعطيناك المخدر كان مذاقه مئة بالمئة صافي
    - Neyin var? Bir miktar metamfetamin kokain, hap, biraz eroin. Open Subtitles لدي أكياس جديدة من المخدر الزجاجي كوكائين , حبوب وبعض المساحيق
    Hayır, buraya geliyorsunuz çünkü istediğiniz şey... hepinizin istediği şey... biraz meth kristali. Open Subtitles لا سبب وجودكم هنا هو ان ماتريدون ماتريدونه جميعكم هو بعض المخدر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد