ويكيبيديا

    "المخدرات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uyuşturucuyu
        
    • uyuşturucular
        
    • uyuşturucudan
        
    • uyuşturucuları
        
    • uyuşturucu
        
    • narkotik
        
    • uyuşturucuya
        
    • uyuşturucuyla
        
    • kokain
        
    • mal
        
    • ot
        
    • ilaçlar
        
    • malı
        
    • uyuşturucunun
        
    • esrar
        
    Orada bulunan bütün dedektifler, kimlerin arama yaptığı, uyuşturucuyu kimin bulduğu. Open Subtitles كل محقق كان هناك من فتش الغرفة من وجد المخدرات ؟
    Doktor uyuşturucular yüzünden vücudunun gevşediğini ve bu yüzden boynunun kırılmadığını söyledi. Open Subtitles الطبيب قال ان المخدرات جعلت جسمه مرن قليلآ لحمايته من كسر عنقه
    Yani oyunculuk derslerime de devam edebileceğim. uyuşturucudan uzak duruyorum. Open Subtitles لا زلت آخذ صفي بالوكالة لم أتعاطى المخدرات في سنة
    Kaçakçılardan önce uyuşturucuları bulamazsak.. ..sabaha kadar bulunmuş, taşınmış.. ...ve pay edilmiş olacak. Open Subtitles إذا لم نجد المخدرات قبل المهربين، سوف يتم جمعها وشحنها وتقسيمها عند الصباح
    Maalesef bu süreçte polis ile uyuşturucu kartelleri arasında bir savaş daha çıktı. TED لسوء الحظ خلال تلك الفترة، اندلعت حرب أخرى ما بين الشرطة وعصابات المخدرات.
    Belki biraz daha eski. Ve bu şerefsiz, hala narkotik'in başında. Open Subtitles ربما أكثر، وما زال هذا اللعين يشرف على عمليات مكافحة المخدرات
    Amerika'nın uyuşturucuya karşı başlattığı savaştaki ilk tutuklu olma gerçeğini gizleyemez. Open Subtitles لا يمكنه اخفاء أن حرب أمريكا ضد المخدرات أوقعت سجينها الأول
    Arabadaki uyuşturucuyla ilgili bir şey var, bana doğru gelmiyor. Open Subtitles ثمة أمر لا أصدقه بشأن المخدرات التي عثر عليها بالسيارة
    uyuşturucu ve para karşılığı satıcılarla anlaşıyor. kokain sorunu var. Open Subtitles شاكى معروف لتجار المخدرات وأى مشكلة كواكيين يحصل هو عليها
    öyleyse rahatla. Daha fazla mal al, daha fazla mal sat. Open Subtitles حسناً ، كوني مرتاحة أشتري المزيد من المخدرات وبيعي المزيد منها
    uyuşturucuyu sen verdin, o aptal masalı sen onun aklına soktun. Open Subtitles ، أنت الذى أعطيته المخدرات . و أخبرته قصص الشوارع اللعينة
    Acı gerçekse, uyuşturucuyu kontrol edince, şehri de kontrol edersin. Open Subtitles الحقيقة المحزنة هي أنك حينما تسيطر على المخدرات تتحكم بالمدينة
    uyuşturucular, Birleşik Devletler'e Arizona, Teksas ve Kaliforniya'daki Kaçakçılık koridorları üzerinden geliyor. Open Subtitles المخدرات تدخل امريكا عبر ممرات التهريب في اريزونا و تكساس و كاليفورنيا
    uyuşturucular kahve içinde gelir. Koku, köpekleri aldatır. Open Subtitles المخدرات تعبأ في علب القهوة يتم فحصها بواسطة الكلاب
    Yapmamız gereken çocuklarımıza uyuşturucudan uzak durmaları için sadece güvenmek. Open Subtitles حسنا, يجب ان نثق بأطفالنا انهم سوف يبتعدون عن المخدرات.
    O trende ne varsa, elmaslardan ve uyuşturucudan bile daha kötü. Open Subtitles أيًا يكن ما على متن القطار فهو أسوأ من المخدرات والألماس
    Karaborsa dükkanları işlettim, çok yüksek faiz oranlarında borç para verdim ve hapishaneye kaçak getirilen uyuşturucuları sattım. TED أدرت متاجر للسوق السوداء، كُنت أتعامل بالربا، وأبيع المخدرات التي أُهربها بطريقة غير شرعية إلى داخل السجن.
    Tüm eyaletin uyuşturucu trafiği kontrolünde, şimdi de kadın ticaretine girdi. Open Subtitles إنة يسيطر على تجارة المخدرات في الولاية,و الآن يعمل في البغاء
    narkotik'in söylediğine göre o bölgede yapılan... uyuşturucu ticareti epey sağlammış. Open Subtitles قسم المخدرات يقول بأن الترويج في تلك المنطقة كان مستقر جدا
    uyuşturucuya ve pornoya bağımlısın. Dürüst olmak gerekirse biraz da kaçıksın. Open Subtitles أنتَ مدمن على المخدرات والأمور الخلاعية ومجنون قليلاً لأكون صادقاً معك
    Bu ev nereden çıktı? uyuşturucuyla mücadele bölümü el koymuş. Open Subtitles قمنا بمصادرته على تجار مخدرات، كقرض من إدارة مكافحة المخدرات
    Sayı kaydetmek kokain satmak kadar para etmiyor ama harika bir duygu. Open Subtitles هي بالطبع لا تعطينا مثل ما نحصل عليه من المخدرات .. لكنذلكشعورجيد.
    Satıcıyım, hem de iyisinden. Şehirdeki en iyi mal bende. Open Subtitles انا تاجرة مخدرات، تاجرة جيده لدي افضل المخدرات في البلدة
    Bu benim için yeni bir olay. Çiftçilerin ot içtiğini bilmezdim. Open Subtitles هذا جديد بالنسبة لي لم أكن أعرف أن المزارعين يدخنون المخدرات
    Bak bu ilaçlar sonunda gençlerin elinde olacak, hadi takip edelim. Open Subtitles هذه المخدرات سينتهي بها المطاف في ايدي الاولا ، فهمت ؟
    Henüz malı almamışsa neden keşlerin yanına gidiyor ki? Open Subtitles و إن لم يحصل على المخدرات لحد الآن لماذا يذهب للمدمنين ؟
    Güneydoğu uyuşturucunun büyük bir kısmı, büyük patron Chaybat'ın elinde. Open Subtitles حسنا معظم توزيع المخدرات ياتي من ملك الخدرات السيد شايبت
    Onun Karayib'deki bağlantıları Afgan esrarının içine bağlı. esrar işinde tanıştım. Open Subtitles أن صلاته الكاريبية تتمتد الى المخدرات الافغانية تعرفت عليه في مقهى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد