ويكيبيديا

    "المدينةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şehrin
        
    • şehir
        
    • şehirde
        
    • şehre
        
    • şehri
        
    • şehirdeki
        
    • City
        
    • Kunming
        
    • şehire
        
    • kentin
        
    • merkezdeki
        
    Bu sığınak şehrin varoşlarında yerin birkaç yüz metre altında askeri bir üstür. Open Subtitles هذا المخبأِ يمتد أكثر من مائة قدم تحت قاعدةِ عسكريه على أطرافِ المدينةِ
    şehrin dışında, çocuklarının güvende olduğu bir yerde, sana güzel bir ev alacağız. Open Subtitles سنعطيكِ بيت جميل في مكان ما خارج المدينةِ في مكان أطفالكَ سَيَكُونُوا بأمان
    Ve ne yazık ki hafta boyunca biz şehir sakinlerini bunaltmaya devam edecek. Open Subtitles ولسوء الحظ سَيَبْقى مَعنا قاطنوا المدينةِ خلال بقيّة الإسبوعِ
    Bu dört milyon kadınlı koca şehirde... kaçırdığın yatağında bıraktığın tek kadın... diğer dört milyonun dinleyeceği tek kadındır. Open Subtitles أربعة مليون إمرأة في المدينةِ العارية ولم يحلوا لها الا واحد وهو أنت لانك الواحد الذي اظهر الجانب السيئ
    Şunu anlamanızı istiyorum; birkaç saat içinde bu şehre, herkesi öldürecek bir virüs yayılmaya başlayacak. Open Subtitles أنا فقط أُريدُكم أَنْ تَفْهمَوا انه في بضعة ساعات فيروس سيقوم بالأنتشار في هذه المدينةِ والذي سَيَقْتلُ كُلّ شخص فيها
    Sizlere, İngiltere'nin fırtınalı şehri Londra'dan gelen Londra'nın en popüler dansçısı Christina'yı sunuyorum. Open Subtitles دعْني أُقدّمُ الأوّل الراقص الأكثر شعبيةً في المدينةِ العاصفةِ لندن، إنجلترا:
    Sizin şehirdeki en iyi suç bastırma ekibi olmanızı istiyorum. Open Subtitles أُريدُ هذه لِكي تَكُونَ أفضل وحدة إخمادِ الجريمةِ في المدينةِ.
    Ben Richard Thornburg. Century City'den canlı yayındayız. Open Subtitles هنا ريتشارد ثورنبيرغ يَعِيشُ في وسط المدينةِ
    Etrafı tutup şehrin güneyindeki bankaya girdiler. Open Subtitles هير، وهو, وواحد مِنْ المصرفِ في المدينةِ اللامعةِ.
    şehrin değişik yerlerinde, hepsinin de vücudu parçalanmış. Open Subtitles كلهم في انحاء مختلفةِ من المدينةِ كُلّهم مشوَّهون
    şehrin bir çok yerinde kontrol edilemeyen yangınlar görebiliyorum. Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ أَرى مناطقَ كبيرةَ مِنْ المدينةِ تحتِرق خارج السيطرةِ.
    Biliyorsun, şehir dışından gelip... Open Subtitles وأنت تَعْرفُين، أنه لطيفُ جداً الإبتِعاد عن قاعةِ المدينةِ
    Dava canlanmaya devam ediyor ihtiras ateşiyle yanıyor bu şehir. Open Subtitles القضيه تُواصلُ الإثارة العواطف العنيفة في هذه المدينةِ.
    Eski bir hazine İbraniler şehir altında sakladı. Open Subtitles أي مدّخرُ هيبروس القديم إختفى تحت المدينةِ
    Büyüye falan inanmam ama bu şehirde bir sürü manyak, kafadan çatlak insan var. Open Subtitles أنا لا أَعتقدُ في السحرِ لكن هناك الكثير مِنْ المجانينِ وناس مجانين في هذه المدينةِ
    şehirde, yok olma tehlikesindeki türlerin üreyebilecekleri bir sığınak yapmak... uzun yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. Open Subtitles إنها حلمَي لعقودِ مضت لخَلْق مأوى هنا في المدينةِ حيث يمكن للأنواع المعرَّضة للخطر أن يعيدوا تأهيل أنفسهم
    Kardeşinle aynı şehirde yaşayıp beş yıl görüşememek nasıl bir şey düşünebiliyor musun? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ تَتخيّلَ المعيشة في نفس المدينةِ كأَخّوكِ - ولا يَراه لخمس سَنَواتِ؟
    şehre gidiyorsun ve şehri seviyorsun, son sözüm bu. Open Subtitles ستَنتقلُ إلى المدينةِ وستعجبك، وهذة هى النهايةُ.
    Artık Kaptan Veer Patap Sing olduğuna göre.... şehre yerleşirsin. Open Subtitles الآن انت أَصْبَحتَ فير برتاب سينج زعيمُ سربِ أنت سَتَستقرُّ في المدينةِ. لماذا تَقْلقُك احول القريةِ؟
    Bu şehri sevme nedenimin o insanlar olduğunu. Open Subtitles أعتقد بأنّهم السببَ أَحبُّ هذه المدينةِ.
    Rozetini geri istiyorsun ki, bu şehri katillerden, tecavüzcülerden koruyabilesin.. Open Subtitles أنت تُريدُ إستعادة شارتكَ لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَحْمي هذه المدينةِ مِنْ المغتصبين والقتلةِ،
    Burası eski şehirdeki Olimpiyat İnşaat alanının yaklaşık 2 km güneyi. Open Subtitles ذلك حوالي كيلومترَ جنوب موقع بناء الألعاب الأولمبيّةِ في المدينةِ القديمةِ.
    Hayatım, Silver City'e gidince sana güzel birşeyler alabilirim. Open Subtitles عندما نَصِلُ إلى المدينةِ الفضّيةِ، سَوف نتصل بهم و نخبرهم عن مكان السيارة
    Bir keresinde ona beraber Kunming'e gidelim demiştim. Open Subtitles قلت لها مرة دعينا نَذْهبُ إلى المدينةِ سويا
    Gümüş şehire İmparatoriçe'yi görmeye gitmemiz lazım. Open Subtitles نَحتاجُ جولة إلى المدينةِ الفضّيةِ لرُؤية الإمبراطورةِ.
    Birlikte bu kentin hiç görmediği bir suç dalgası yarattık. Open Subtitles سوية، احضرنا موجة الجريمةِ. مثل هذه المدينةِ لم تعرف
    Lise grubu her cuma merkezdeki parkta konser verebilir. Open Subtitles فرقة المدرسة الثانويه ما زالتَ تَلْعبُ مساء كُلّ يوم جمعة في متنزهَ المدينةِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد