suçlu insanları kanıtlarla köşeye sıkıştırınca öyle yaparlar. | Open Subtitles | الناس المذنبة تقوم بهذا عندما تحصرهم بالدليل |
Jürinin Jessica'yı suçlu bulup bulmaması umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أهتم حقا ً بأن تجد هيئة المحلفين جاسيكا هي المذنبة |
Ona masum olduğu fikrini aşılamayı bırakmalı suçlu olduğunu itiraf etmesi konusunda onu ikna etmelisin. | Open Subtitles | عليكِ أن توقفى قلقها إنها بريئة وعندما تبدأ بالتخفى سيظنون أنها المذنبة |
Ben sana asla böyle bağırmazdım Ray, çünkü başarısızlıkların benim hatam. | Open Subtitles | أترى الآن ؟ أنا لن أصرخ عليك هكذا رايموند لأنني أعلم أنني المذنبة بفشلك |
Tamam ben sürerim. Bir şey olursa benim hatam olur. | Open Subtitles | لا ،، حسناً انا سأقود اذا حدث أي شي ،، سأكون انا المذنبة. |
Büyük kardeş suçluluk şey yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا تفعلي دور الأخت الكبيرة المذنبة ، حسناً ؟ |
Aniden bunun fiziksel bir şey olduğuna karar veriyorsun ve ben gafil avlanıyorum ve şimdi de gidip surat asacaksın ve bu benim suçum mu olacak? | Open Subtitles | فجأة تقرر بأنه انجذاب جسدي ثم أتفاجأ. والآن ستذهب ببساطة لتتجهم وتجعلني المذنبة في هذا؟ |
suçlu olduğun tek konu kocanı aldatman. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد المذنبة فيه هو خيانتكِ لزوجكِ. |
suçlu bir ruhla mezara girmemi isteme benden. | Open Subtitles | لا تسألني أن آخذ روحي المذنبة إلى القبر. |
Neden beni her konuda suçlu hissettiriyorsun? | Open Subtitles | لماذا تشعرني بأنني المذنبة دائماً حول كل شيء؟ |
Şu anda, yargıç senin suçlu olduğunu düşünebilir ve soğukkanlı bir katili serbest bırakmak kolay değildir ulusal güvenlik adına olsa bile. | Open Subtitles | حاليا، ذلك القاضي يعتقد بأنك المذنبة و ليس سهلا ترك قاتل بدم بارد حرا |
Yine de, suçlu kesinlikle Vanderlyn'miş gibi konuşmaya devam ediyorsunuz. | Open Subtitles | -و مع هذا فأنت لا زلت تقول أن السيدة "فاندرلين" هي المذنبة من دون شك |
Burada suçlu olan şirket, sen değilsin. | Open Subtitles | الشركة هي المذنبة بهذا الأمر، ليس أنت |
Bütün bunlar benim hatam. Herkesten çok suçlanması gereken, benim! | Open Subtitles | أنا المذنبة, لقد استسلمت |
Hayır Ray benim hatam. Hayır hayır değil. | Open Subtitles | كلا راي انا المذنبة |
- Ölmesi benim hatam. | Open Subtitles | أنا المذنبة بموته |
Jamie, çok özür dilerim. Hepsi benim hatam. | Open Subtitles | إنني آسفة للغاية، يا (جايمي) أنا المذنبة في ذلك |
Tasha, özür dilerim. Bütün olanlar benim hatam. | Open Subtitles | إنني آسفة، يا (تاشا) أنا المذنبة في ذلك |
Bu su bütün günahlarının suçluluk duygusundan yüreğini arındıracak ve temizleyecek. | Open Subtitles | هذا الماء يجرف خطاياكم المذنبة , وينقي قلوبكم |
Yüzündeki suçluluk ifadesi seni hasta gibi gösteriyor. | Open Subtitles | تلك النظرة المذنبة على وجهك هي مرض |
Catherine, yapma ama. Bu aptalca değil. Hüsnükuruntuları yüzünden suçluluk hisseden bir tek sen değilsin, tamam mı? | Open Subtitles | بربكِ(كاثرين)انه ليس بغباء فأنت لست الوحيدة المذنبة بالتمني، حسنا؟ |
En azından benim suçum değilmiş. | Open Subtitles | على الأقل لم أكن المذنبة |
Her şey benim suçum. | Open Subtitles | أنا المذنبة. |