"المذنبة" - Traduction Arabe en Turc

• suçlu
• hatam
• suçluluk
• suçum

suçlu insanları kanıtlarla köşeye sıkıştırınca öyle yaparlar.
الناس المذنبة تقوم بهذا عندما تحصرهم بالدليل

Jürinin Jessica'yı suçlu bulup bulmaması umurumda değil.
أنا لا أهتم حقا ً بأن تجد هيئة المحلفين جاسيكا هي المذنبة

Ona masum olduğu fikrini aşılamayı bırakmalı suçlu olduğunu itiraf etmesi konusunda onu ikna etmelisin.
عليكِ أن توقفى قلقها إنها بريئة وعندما تبدأ بالتخفى سيظنون أنها المذنبة

Ben sana asla böyle bağırmazdım Ray, çünkü başarısızlıkların benim hatam.
أترى الآن ؟ أنا لن أصرخ عليك هكذا رايموند لأنني أعلم أنني المذنبة بفشلك

Tamam ben sürerim. Bir şey olursa benim hatam olur.
لا ،، حسناً انا سأقود اذا حدث أي شي ،، سأكون انا المذنبة.

Büyük kardeş suçluluk şey yok, tamam mı?
لا تفعلي دور الأخت الكبيرة المذنبة ، حسناً ؟

Aniden bunun fiziksel bir şey olduğuna karar veriyorsun ve ben gafil avlanıyorum ve şimdi de gidip surat asacaksın ve bu benim suçum mu olacak?
فجأة تقرر بأنه انجذاب جسدي ثم أتفاجأ. والآن ستذهب ببساطة لتتجهم وتجعلني المذنبة في هذا؟

suçlu olduğun tek konu kocanı aldatman.
الشيئ الوحيد المذنبة فيه هو خيانتكِ لزوجكِ.

suçlu bir ruhla mezara girmemi isteme benden.
لا تسألني أن آخذ روحي المذنبة إلى القبر.

Neden beni her konuda suçlu hissettiriyorsun?
لماذا تشعرني بأنني المذنبة دائماً حول كل شيء؟

Şu anda, yargıç senin suçlu olduğunu düşünebilir ve soğukkanlı bir katili serbest bırakmak kolay değildir ulusal güvenlik adına olsa bile.
حاليا، ذلك القاضي يعتقد بأنك المذنبة و ليس سهلا ترك قاتل بدم بارد حرا

Yine de, suçlu kesinlikle Vanderlyn'miş gibi konuşmaya devam ediyorsunuz.
-و مع هذا فأنت لا زلت تقول أن السيدة "فاندرلين" هي المذنبة من دون شك

Burada suçlu olan şirket, sen değilsin.
الشركة هي المذنبة بهذا الأمر، ليس أنت

Bütün bunlar benim hatam. Herkesten çok suçlanması gereken, benim!
أنا المذنبة, لقد استسلمت

Hayır Ray benim hatam. Hayır hayır değil.
كلا راي انا المذنبة

- Ölmesi benim hatam.
أنا المذنبة بموته

Jamie, çok özür dilerim. Hepsi benim hatam.
إنني آسفة للغاية، يا (جايمي) أنا المذنبة في ذلك

Tasha, özür dilerim. Bütün olanlar benim hatam.
إنني آسفة، يا (تاشا) أنا المذنبة في ذلك

Bu su bütün günahlarının suçluluk duygusundan yüreğini arındıracak ve temizleyecek.
هذا الماء يجرف خطاياكم المذنبة , وينقي قلوبكم

Yüzündeki suçluluk ifadesi seni hasta gibi gösteriyor.
تلك النظرة المذنبة على وجهك هي مرض

Catherine, yapma ama. Bu aptalca değil. Hüsnükuruntuları yüzünden suçluluk hisseden bir tek sen değilsin, tamam mı?
بربكِ(كاثرين)انه ليس بغباء فأنت لست الوحيدة المذنبة بالتمني، حسنا؟

En azından benim suçum değilmiş.
على الأقل لم أكن المذنبة

Her şey benim suçum.
أنا المذنبة.