ويكيبيديا

    "المرتفعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüksek
        
    • Yükseklik
        
    • Yükseltilmiş
        
    • tepe
        
    Daha önceki araştırmalar sağlıklı kolesterolleri doğal şekilde yüksek olan insanların kalp hastalığı oranlarının daha düşük olduğunu göstermiştir. TED وقد أظهر بحثٌ سابق أن الأشخاص ذوي المستويات المرتفعة طبيعيًا من الكوليسترول الصحي لديهم معدلات أقل من أمراض القلب.
    yüksek ithalat vergileri sıklıkla problemi artırıyor, bazen de arabanın fiyatını ikiye katlıyor. TED غالبًا ما تزيد واجبات الإستيراد المرتفعة من حدة المشكل، بمضاعفة ثمن السيارة أحيانا.
    Öyle olsun, İngiliz. Makineli tüfeği çıkart, şu yüksek tepeye kur! Open Subtitles ممتاز أيها الإنجليزي أفرغ الأسلحة الثقيلة و خذها إلى المنطقة المرتفعة
    Yükseklik korkum var da ne demek? Buraya neden çıktın? Open Subtitles بما أنك لديك رهاب الأماكن المرتفعة لماذ صعدت إلى هنا؟
    Yükseltilmiş tehdit düzeyi ihtiyati tedbir amaçlı düzenlenecek. - Affedersiniz efendim. Open Subtitles ستُوضع حالات التهديد المرتفعة على أنّها إجراءات وقائية.
    Ve arkada şu yüksek sesli, heyecanlı müzik çalar. Şu çılgınca parça. TED وهناك تلك الأصوات المرتفعة ، وموسيقى الإثارة الخلفية ، كل تلك الموسيقى الصاخبة.
    Sade yüksek bir yakası, çıkarılabilir kolları, burma ipek ipliklerin karışık düğmeleri vardı ve tam da üzerime oturacak gibi dikilmişti. TED إنها مكونة من الياقة المرتفعة العادية والأكمام القابلة للفصل والأزرار المثبته بخيوط الحرير الملتوية موضوعة بالقرب من بعضها البعض لتتناسب بدفئ
    Genellikle üç yoldan biriyle gerçekleşir: devrimle, yüksek vergiyle ya da şavaşla. TED ويحدث ذلك بإحدى الطرق الثلاث التالية: أما بالثورات أو الضرائب المرتفعة أو الحروب.
    Ama uzun süren yüksek seviyelerdeki kortizol, beyninizi mahvedebilir. TED لكن النسب المرتفعة للكورتيزول تحطم دماغك على المدى الطويل.
    Biliyoruz ki bazı Sahra-altı Afrika ülkelerinde oranın yüksek olduğu yerlerde hamile kadınları test edip tedavi edebiliriz. TED نحن نعرف بلدان معينة في الصحراء الإفريقية حيث يمكننا استهداف النسوة الحوامل وحيث توجد نسب الإصابة المرتفعة.
    İlki, yüksek riskler denizinde bir düşük risk adası yaratabiliriz. TED أولاً، بإمكاننا خلق جزيرة تحد منخفضة المخاطر في بحر من المخاطر المرتفعة.
    Yeni iş geldiğinde, yeni yüksek fiyatlı teklifleri hazırladım ve gönderdim, kattığım değeri belirtmiş oldum. TED لذا عندما لاحت الفرصة. أعددت المقترحات بتسعيرتي المرتفعة الجديدة وبعثتهم وعرضتُ القيمة.
    Daha ilginci, bu ihtiyaç sadece evlerde değil, aynı zamanda yüksek doğum oranı olan kurumsal yerlerde de vardı. TED ولدهشتي، لم تكن الحاجة إليه في المنازل فقط وإنما في الأوساط المؤسـسية ذات المعدلات المرتفعة في عمليات الولادة.
    Gördüğümüz sinkroton radyasyonunun oluşması için düzlemde çok sayıda yüksek enerji elektronu olması gerektiğini biliyoruz ve bunların süper nova kalıntılarından oluştuğunu düşünüyoruz fakat yeterince yok gibi duruyor. TED نحن نعلم أن هناك الكثير من الإلكترونات ذات الطاقة المرتفعة في المستوى التي تنتج التردد السينكروني الذي نراه، ونعتقد أنها تنتج عن المستعرات النجمية، ولكن يبدو أنها ليست كافية.
    Bunun sebebi yüksek bulutların atmosferin üst katlarında yaşamaları, orada hava çok soğuk. TED هذا بسبب أن الغيوم المرتفعة توجد في الطبقات العليا من الجو، حيث يوجد برد شديد.
    Dünya kendi kendini soğutmaya çalışıyor ve yüksek bulutlar bunun önüne geçiyor. TED تحاول الأرض التقليل من درجة حرارتها، والغيوم المرتفعة تحول دون ذلك.
    Gezegenin ısısı arttıkça, yüksek bulutlar yukarı çıkıyor. TED في الوقت الذي تزداد فيه حرارة الكوكب، تزداد الغيوم المرتفعة ارتفاعا.
    yüksek bulutlar küresel ısınmayı daha kötü hale getiriyorlar. TED الغيوم المرتفعة تجعل الاحتباس الحراري أسوأ.
    O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak o rastgele Yükseklik tavanlarını ve ahşap binaların rekabete katılmasına izin verecek. TED لحظة برج ايفل ستكسر السقف، هذه الأسقف المرتفعة اعتباطاً، وتسمح للمباني الخشبية بأن تنضم للمنافسة.
    - Merdivenden in. - Yükseklik korkum var. Ayrıca helikopterleri hiç güven verici bulmam. Open Subtitles أنا لدي رهاب الأماكن المرتفعة و أيضا أخاف من المروحيات إنها ليست منطقية بالنسبة لي
    otel ile hastanenin çatıları ve batı bölgesindeki yerden Yükseltilmiş doğa koruma alanı. Open Subtitles وهذا الجزء من الأراضي المرتفعة من القسم الغربي من محمية النباتات
    Bu haritada antenden 90 metre uzakta daha güçlü sinyal gönderecek yüksek bir tepe göründüğünü düşünüyorsan, evet. Open Subtitles فقط إن فكرت َأني أفكر أن هذه الخريطة تظهر سلسة من التلال المرتفعة بـ90 متراً من الهوائي الذي من شأنه إرسال إشارة أقوى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد