| Muhtemelen ilk kez tanıştığı biri ondan daha zeki çıktı. | Open Subtitles | ربما هيا المره الاولى التي يلتقي فيها بشخص اذكى منه |
| İlk kez 1975 Haziranı'nda aşık oldum, Boca Raton'da. | Open Subtitles | المره الاولى التى احببت فيها كانت في يونيو 1975 |
| Ama bu gece içeri girdiğinde... ilk kez kendimi altüst olmuş hissetmedim. | Open Subtitles | لكن عندما جئتى الليله كانت المره الاولى التى نسيت فيها علاقتنا |
| Biz ilk defa bıçakla sebze doğruyoruz. | Open Subtitles | تلك المره الاولى التى استخدمنا فيها السكين لتقطيع الخضار |
| Bu güne kadar pek çok kadın tanıdım, ama ilk defa birinden bu kadar etkilendim. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير من البنات في ايامي. لكن هذه المره الاولى التي اجرب فيها هذا |
| Bak, bu senin ilk çarpışman olmayacak. | Open Subtitles | -هذه ليست المره الاولى |
| Drifti ilk bulanlar drifti burada, dağlarda hissederek keşfettiler. | Open Subtitles | كي تقوم بالالتفاف في المره الاولى على الجبل، لست بحاجه لشيء سوى الاحساس |
| Belki de ilk kez gerçekten sana bakıyordu. | Open Subtitles | لربما كانت المره الاولى,ولكنه كان ينظر اليكى |
| Bana ilk kez biri akıllı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | هذه المره الاولى التي يقول فيها احد انني ذكي |
| Serena'ya ilk kez "seni seviyorum" dediğimde çok korkmuştum. | Open Subtitles | تعلمين , المره الاولى التي اخبرت بها سيرينا اني احبها |
| İlk kez araba kullanmadan önce de hiç araba kullanmamıştım ve hala buradayım, değil mi? | Open Subtitles | حسنا انا لم اقد سياره من قبل المره الاولى التي قدت فيها وانا لازلت هنا , صح ؟ |
| İlk kez haykırarak ağlamak istiyorum. | Open Subtitles | هذه المره الاولى الذي اشعر كأني ابكي بصوت مرتفع |
| KONUŞAN: BLAKE FIELDER ...Amy ilk kez kokain ve eroin denemişti. | Open Subtitles | كانت تلك المره الاولى التي تتعاطى فيها ايمي الهرويين والكوكايين |
| O gece ilk kez kendim için tamamen farklı bir yaşam hayal etmiştim. | Open Subtitles | أتعلمين تلك الليله هنا معك كانت المره الاولى التى أتخيل |
| Bu büyük olasılıkla bu dört büyük adamın aynı zamanda aynı yerde ilk defa biraraya gelişi. | Open Subtitles | قد تكون هذي المره الاولى في التاريخ اربع رجال عظماء يجتمعون في نفس المكان وفي نفس التوقيت |
| Rearden Çelik ilk defa bu denli büyüklükte bir demiryolu inşaatında kullanılmaya başlandı. | Open Subtitles | هذه هى المره الاولى التى سيستخدم فيها حديد ريردن . هو خط سك حديد رئيسى فى الدوله |
| Bir soysuz ilk defa intikam istemiş olmayacak. | Open Subtitles | لن تكون المره الاولى التي يحاول فيها بعض المجرمين الانتقام. |
| İlk defa bir polis memuru, bir suçludan yardım istiyor. | Open Subtitles | لابد ان هذه المره الاولى التى يصلى فيها رجال الشرطه من اجل ان يتحسن مجرم |
| Bak, bu senin ilk çarpışman olmayacak. | Open Subtitles | -هذه ليست المره الاولى |
| Drifti ilk bulanlar drifti burada, dağlarda hissederek keşfettiler. | Open Subtitles | كي تقوم بالالتفاف في المره الاولى على الجبل، لست بحاجه لشيء سوى الاحساس |