Bir gecelik aşklar, sahte adalet, uyanışlar ve kırılan kalpler. | Open Subtitles | العلاقات الليليّة و الحب المزيّف و خيبة الأمل و الحسرة. |
- Evliliğiniz sahte kocanızla ilgili yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد كذبتِ علي أخبرتيني بقصص عن زوجكِ المزيّف |
sahte göğüsleri, sahte burnu şu yapmacık lanet gülümsemesi. | Open Subtitles | بذلك الصدر المزيّف والأنف المزيّف وتلك الإبتسامة اللعينة المزيفه |
Babamın kuyumcu dükkanı var. Sanırım sahte olanı anlayabilirim. | Open Subtitles | والدي يملك محلّ صياغة أظنّ أنّه يمكنني تمييز المزيّف |
Ben, üç bin dolarımız falan yok. sahte deriye bak sen. | Open Subtitles | يا صاح، لا نملك 3000 دولار ركّز على الجلد المزيّف |
Önce şikâyet ediyordun ve şimdi de sahte gülümsemen ve pasif agresif coşkunla... | Open Subtitles | بتذمّركِ أولاً والآن بحماسكِ وإبتسامكِ المزيّف |
Federaller peşimize düşmesin diye gördüğünüz bu sahte sınıfı hazırladık. | Open Subtitles | و لنجعل الحكومة تصرف أعينها عنّا قمنا ببناء الفصل المزيّف الذي رأيتيه |
Bu sahte evlilik olayını bu kadar kafaya takma. - Büyük bir hata yaptım. | Open Subtitles | اسمعي، أيمكنكِ ألّا يثور جنونكِ حيال مسألة الزفاف المزيّف هذا؟ |
En azından bizim sahte evliliğimiz dostluk üzerine kurulu. | Open Subtitles | على الأقل زواجنا المزيّف مبني على صداقتنا |
Çünkü sahte otlar artık işe yarayan tek şey. | Open Subtitles | لأن هذا الهراء المزيّف أصبح هو الشيء الوحيد الذي يعمل الآن |
Bildiğimiz her şey sahte ot yığını ve bok satın almak. | Open Subtitles | كل ما نعرفه هو الهراء المزيّف وبيع ذلك الهراء |
Bu yanlış yönlendirilmiş, sahte evlilik oyunuyla... Kandırılmış olanlardan özellikle | Open Subtitles | وللذين خُدعوا فى هذا الزواج المثلي المزيّف الطائش |
Udaijin-sama o sahte şey için ne kadar para döktü acaba? | Open Subtitles | أتساءل كم أنفق الوزير على ذلك الثوب المزيّف |
O yüzden k.çını kurtarmak için bu sahte 911 aramasını yaptı. | Open Subtitles | . لذلك أجرى اتصال الطوارئ المزيّف كي يغطي على فعلته |
Şimdi, neden sen de burada sahte kocan gibi olamıyorsun, ha? Ne? Hayır! | Open Subtitles | الآن، لم لايُمكنكِ أن تكوني مثل زوجكِ المزيّف ؟ ماذا ؟ |
İsa' yı taklit eden birinin geleceğini ve güçsüzlerinde bu sahte peygambere riayet edeceğini söylüyor. | Open Subtitles | أحدهم سيظهر لتقليد المسيح والمخدوعون سيعبدون هذا النبي المزيّف. |
Onun yerine sahte Kont, sahte kitap yapmak için kütüphaneye gidiyor. | Open Subtitles | و بدلا من أن يذهب ليستمع لقرائتها الكونت المزيّف يذهب ليصنع الكتب المزيّفة |
Anne, bu sahte kar başımı döndürdü. | Open Subtitles | أمي ، هذا الثلج المزيّف يشعرني بالدوار |
O sahte telefon için, sadece Bay Clement'in ifadesi var. | Open Subtitles | بالطبع لدي كلام السيد "كليمينت" عن الاتصال المزيّف |
Çek şu sahte şeyi suratımdan... | Open Subtitles | إذا لم تُبعد هذا الشيء المزيّف ... عن وجهي |