Zamanla öğrendim ki, kırılganlık alıştırması yapmak istiyorsam, kendime bir sorumluluk sistemi oluşturmam gerekiyordu. | TED | الآن، تعلمتُ مع مرور الزمن بأنني لو أردتُ ممارسة الضعف، عليّ حينها بناء نظام من المساءلة لنفسي. |
Ve bu büyük değişikliklerin üçüncüsü, sorumluluk. | TED | وثالث هذه التغيرات الكبيرة ، هي المساءلة |
Bu durum beni sıfır sorumluluk sahibi yargıç, jüri ve cellat yapacaktı. | Open Subtitles | لظل جعلت مني القاضي وهيئة المحلفين والجلاد مع صفر المساءلة. |
Kollarınızı iki taraftan da genişçe açmanızdan, ve karşılık olarak, hesap sormanın ve hesap vermeye hazır olmanın yanında bir miktar sevgi beklemenizden de geçiyor. | TED | وتتطلب سواعدكم، كلاها، فسيحة، وأن تتوقع القليل من الحب بالمقابل، وبطلب المساءلة، وجلب المساءلة لهذه الطاولة أيضاً. |
Doğrusunu söylemek gerekirse, hesap vermediğim sürece işlerim tıkırında gider. | Open Subtitles | و لأكون صريح، أعتقد أني أكون أكثر إنتاجاً في ظل غياب المساءلة. |
Yani mesele, hükümeti sorumlu kılmayı biliyoruz. | TED | وإذن يصبح السؤال، نعرف كيف نضع الحكومة تحت المساءلة. |
Bu noktada hesap verme sorumluluğu olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن تكون هناك بعض المساءلة. |
Mesleki sorumluluk birimi tarafından görevi idare edememekten ve yetkiyi kötüye... kullanmaktan suçlu bulundunuz. | Open Subtitles | لقضيتك، مكتب المساءلة المهنية وجدك مُدانه بسوء السلوك المهني وإستغلال السلطة |
Evet; telefon, sorumluluk araştırması Mentor Operasyonu hepsi. | Open Subtitles | نعم، الهاتف ، و تحقيق المساءلة المهنية مدبر العملية ... كلها |
Tüm sorumluluk bana ait. | Open Subtitles | الوقت ينفذ! ارسلها فقط, سأتحمل المساءلة! |
Tüm sorumluluk bana ait. | Open Subtitles | الوقت ينفذ! ارسلها فقط, سأتحمل المساءلة! |
Evet, sorumluluk için. | Open Subtitles | أجل، من أجل المساءلة |
- Profesyonel sorumluluk Ofisi. | Open Subtitles | أو بي أر" ؟" - مكتب المساءلة المهنية - |
Ve bizim için de sorumluluk çok önemlidir. | Open Subtitles | كل ما نقوم به حول المساءلة |
ve ulus devlet seviyesinde ki bu seviyede hesap verme yükümlülüğü vardır hukuka karşı, ve uluslararası sahnede ise yoktur. | TED | بينما على مستوى الدولة القومية تقع هذه السلطة تحت المساءلة و تخضع لسيادة القانون، هي ليست كذلك على الساحة الدولية . |
Bu noktada hesap verme sorumluluğu olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن تكون هناك بعض المساءلة. |
Bu, mali hesap verme sorumluluğudur. | Open Subtitles | هذه هي المساءلة المالية المسؤولة |
Cinsiyet şiddetinden sorumlu tutulmanın norm haline gelmesinin zamanı. | TED | حان الوقت لتصبح المساءلة هي جزاء العنف الجنسي. |