ويكيبيديا

    "المساس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dokunamaz
        
    • dokunulmaz
        
    • dokunamayız
        
    • zarar
        
    • tehlikeye
        
    • dokunulmamış
        
    • dokunamazsın
        
    • dokunamayacağını
        
    • dokunamayacaksınız
        
    Ben bitkiye dokunmadığım sürece Florida da bize dokunamaz. Open Subtitles لقد أجريت البحوث عليها، وطالما أننا لم نؤثر على مستعمراتها الطبيعية فلا أحد في فلوريدا يستطيع المساس بنا
    Eğer malvarlığını annene devredersen kimse onlara dokunamaz. Open Subtitles إذا كتبتِ كل شيء بإسم والدتك فسيعجزوا عن المساس بها
    Kişisel korumaları onu Gizli Servis'e verdiğinde bir nevi dokunulmaz olacak. Open Subtitles بمجرد أن يسلمه حرسه الخاص لحرس المخابرات لن يمكن المساس به
    Yanlış bir şey yapmadığı sürece ona dokunamayız. Open Subtitles مالم يقوم بشيئا ما خاطئ , فنحن لانستطيع المساس به
    Evet, biliyorum, biliyorum... hepsi zarar gormus, olay mahalli sehir plajina donmus... Open Subtitles نعم، ادري ادري، جميعها فسدت فلقد تم المساس بمسرح الجريمة بشكل كبير
    Aracın içi yanmış kalıntılarla dolu ve bunu tehlikeye atamazlar. Open Subtitles لا يزال هناك أجزاء محروقة في داخل السيارة ولا يمكن المساس بها
    - Evet. - Para hala yazarkasada. Kasaya dokunulmamış. Open Subtitles النقود ما زالت في الخزنة ولم يتم المساس بها
    Billy bana kesinlikle dokunmadı ve sen de ona dokunamazsın. Open Subtitles بيللي لم يمسني، و أنت لا يمكنك المساس به.
    Bana dokunamayacağını biliyorsun. Open Subtitles لا يمكنك المساس بي، وأنت تعلم هذا
    World Jam'i kazandığımızda sen ve vakıf fonun bize dokunamayacaksınız. Open Subtitles عندما نربح مال المُسابقة، أنت وصندوقك الإئتماني، لَن يستطيع المساس بنا.
    Güçlü bir kanıt olmadıkça, CTU ona dokunamaz. Open Subtitles بدون دلائل قوية لن تستطيع الوحدة المساس به
    Eski toprak Avcılar bile onların kılına dokunamaz. Open Subtitles حتّى أعتى الصيّادين ليس بوسعهم المساس بهم.
    Aynı adam, aynı laflar. Canı cehenneme. Bize burada dokunamaz. Open Subtitles نفس الشخص ونفس الخطاب, يُمكنكَ أن تُخبرهُ أن يُقبل مؤخرتكَ لا يُمكنهُ المساس بنا هُيا
    Hastalara bakabilirim ama hastalık bana asla dokunamaz. Open Subtitles بأمكاني أن أرعى المرضى ولكن لايمكن للمرض المساس بي
    Şu kısma bakacak olursan CIA, Ahmet için dokunulmaz dememiş mi? Open Subtitles أعني,هل تري هذا المقطع؟ حيث تقول السي اي ايه ان احمد لا يمكن المساس به
    Sermaye Piyasası Kurulu kadının dokunulmaz olduğunu söylüyor. Open Subtitles .لجنة الاوراق المالية والبورصات تقول أن لا يمكن المساس بها
    Bu sabah Nimziki'yle konuştum. Kasıma kadar Nash'e dokunamayız. Open Subtitles لا يمكن المساس بناش حتي نوفمبر اللعنة
    Oraya gittim. dokunamayız oraya. Open Subtitles لقد قال لا يمكن المساس بصالة المعرض
    Bir güvenlik görevlisinin kılına bile zarar vermemek için bir takım akrobatik çılgınlıklar yapacaktır. Open Subtitles سيفضل القيام بعرض أوكروباتي خطير دون المساس بشعرة من رأس أي من رجال الأمن
    - Bağışın araştırma için olduğunu söyledi, ...benim sağlığımı tehlikeye atmayacaktı. Open Subtitles ان التبرع لأغراض البحث وان صحتي لن يتم المساس بها
    - Bodruma yıllardır dokunulmamış gibi. Open Subtitles القبو يبدو أنه لم يتم المساس به لسنين
    Ama sen bile onun kalbine dokunamazsın. Open Subtitles لكن حتى أنت لا يمكنك المساس بقلبه.
    Bana dokunamayacağını biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّك لا تستطيع المساس بي.
    World Jam'i kazandığımızda sen ve vakıf fonun bize dokunamayacaksınız. Open Subtitles عندما نربح مال المُسابقة، أنت وصندوقك الإئتماني، لَن يستطيع المساس بنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد