Gerçekten yardım etmek istedim ve kredi kartımı çıkardım. | TED | لقد أردت المساعدة حقاً لذلك سحبت بطاقتي الإئتمانية |
Gerçekten yardım etmek istiyorsan belki de dedikleri şeyi yapıp kahrolası işi tamamlamalısın! | Open Subtitles | إذا أردت المساعدة حقاً. ربما عليك أن تفعل مايطلبوه منك. وأن تذهب وتُكمل العمل اللعين. |
Yardıma ihtiyacım var. - Gerçekten yardım gerekli. | Open Subtitles | أريد المساعدة حقاً |
Birçok insana yardım ettim, Fakat ne zaman birileri, bir yerlerde Gerçekten yardıma ihtiyaç duysa, oraya asla zamanında yetişemedim. | TED | لقد ساعدت الكثير من الناس، ولكن كلما كان هناك شخص ما بحاجة إلى المساعدة حقاً ما كنا نصل إليه مطلقاً في الوقت المناسب |
Gerçekten yardıma ihtiyacım olmasa bunu istemezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأطلب هذا لولا أنني أحتاج المساعدة حقاً |
Amacım Gerçekten yardım etmek. | Open Subtitles | أنا أحاول المساعدة حقاً |
Ava'yı Stephen geri getirdi. Gerçekten yardım için buradaymış. | Open Subtitles | بل (ستيفن)، من فعل ذلك اتضح أنّه يريد تقديم المساعدة حقاً |
Gerçekten, yardım etmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك المساعدة حقاً |
Gerçekten, yardım etmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك المساعدة حقاً |
Gerçekten yardım etmek istiyorsan Miller ile konuş. | Open Subtitles | إذا كنت تريد المساعدة حقاً تحدّث مع (ميلر) هنا |
Gerçekten yardım istiyor musun, Mick? | Open Subtitles | أنت تحتاج المساعدة حقاً يا ( مايك )؟ |
Ve Gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunda gidip o kadar insanın arasında Cristina'ya güvenmesidir. | Open Subtitles | فتجاهلتني وهناكَ أيضاً حقيقةُ أنّها حين احتاجت المساعدة حقاً لجأت إلى... |
Gerçekten yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت تحتاج إلى المساعدة حقاً |