Bir harita çıkarmayı bilmiyor, dünyayı görmeyi bilmiyor, Sadece yardım istiyor. | TED | لا يعرف كيف ينشئ خريطة، ولا يعرف كيف يرى العالم، إنه يطلب المساعدة وحسب. |
- Sadece yardım etmeye çalışıyor! - Ne yapmaya çalıştığımı sanıyorsun? | Open Subtitles | انه يحاول المساعدة وحسب ماذا أحاول أن أفعل برأيك؟ |
Hayır, efendim. Sadece yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كلّا سيّدي, كلّا على الإطلاق كنتُ أحاول المساعدة وحسب |
Mike. Yardımcı olmaya çalış. | Open Subtitles | -مايك) أن تحاول الفرار من المساعدة وحسب) |
Sadece yardım etmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | نحن نحاول المساعدة وحسب يا ربي، كم هي ناكرة للجميل |
Bu benimle onların arasında. Sen Sadece yardım etmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | المسألة بيني وبينهم كنتِ تحاوين المساعدة وحسب |
Sadece yardım edin, Pinewood Motel. | Open Subtitles | لا أعلم. إننا نحتاج المساعدة وحسب فيفندق"غابةالصنوبر" |
Sadece yardım etmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك كنت تحاول المساعدة وحسب |
- Lütfen, Sadece yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | -أرجوك، كان يحاول المساعدة وحسب |
Sadece yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أحاول المساعدة وحسب. |
Ben Sadece yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد المساعدة وحسب |
Sadece yardım etmek istemiştim. | Open Subtitles | أحاول المساعدة وحسب |
Emma, telafi etmen gereken bir şey yok. Sen Sadece yardım etmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | (إيمّا)، ليس هناك ما تعوّضينه فقد كنت تحاولين المساعدة وحسب |
- Sadece yardım etmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | -لقد كنا نحاول المساعدة وحسب |
Dobby Sadece yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (دوبي) يحاول المساعدة وحسب |
Yardımcı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول المساعدة وحسب |