Belki tenimle ilgili bir şarkı yazarım. Aşkın gözenekleri sıkılaştırdığı söylenir. | Open Subtitles | ربما سأكتب عن بشرتي يقولون أن الحب يشد المسام |
Alın derisini gerisin geri germekle, gözenekleri tıkayan bir baskı yaratıyor. | Open Subtitles | انه يجذب جبهتك للخلف مسببة فى خلق توتر-يسد المسام |
Bebeklerde Bivilce tüm kusurları gözenekleri ve cildinizi güzelleştiriyor. | Open Subtitles | يعمل الكريم على تدمير جميع البقع والحبوب... وسد المسام التي حولها... |
Tamam, bu biraz soğuktur ama gözeneklerini sıkılaştırır. | Open Subtitles | حسناً، هذا بارد، حسناً؟ لكنه سيساعد بسد هذه المسام |
Kusmak insanın gözeneklerini açıyor. | Open Subtitles | -لقد إكتشفت أن التقيؤ يُطهر المسام. |
Birincisi hiyerarşik gözenekler ve diğeri materyaldeki makro-moleküler nano gözeneklilik. | TED | واحد هي هرمية المسام. والآخر هو الجزيئية الكلية المسامية في المواد النانومترية الحجم. |
Buhar gözeneklerimi açıyor. | Open Subtitles | البخار يفتح المسام |
Küçük gözenekleri onu yumuşacık ve dayanıklı yapar. | Open Subtitles | المسام الصيغيره تجعلها لينه وصعبه |
Zen-Phoria'nın "gözenekleri Gözetleyin" paketini kullanıyorum. | Open Subtitles | أستخدممستحضر"زين -فوريا" الممارسة تجعل نظام المسام ممتاز |
Aç o gözenekleri. | Open Subtitles | افتحي المسام. |
Dersindeki gözenekler, bedenindeki her yeri. | Open Subtitles | اشياء مثل المسام في جلده كل الاشياء الجسدية |
Görünüşü ve hissettirdiği gerçek gözenekler gibi. | Open Subtitles | الذي يظهر و يبدو ملمسه واقعي جداًحتى المسام |
- ...gözeneklerimi açıyor. | Open Subtitles | -كلا، فإنه يفتح المسام . |
gözeneklerimi tıkadı. | Open Subtitles | يسد المسام |