ويكيبيديا

    "المسبح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • havuza
        
    • havuzda
        
    • havuzun
        
    • Havuz
        
    • havuzu
        
    • havuzdan
        
    • havuzdaki
        
    • havuzuna
        
    • havuzunun
        
    • havuzunu
        
    • havuzunda
        
    • havuzumuz
        
    • Havuzcu
        
    Ve pembeyi çıkarmak için saçımı havuza daldırmayı denemeye, karar verdi. Open Subtitles وقرر ان يضع شعري بالمسبح حتى يتغير لون المسبح الى الوردي
    ...ve çok ciddi bir şey konuşurken şişme havuza düştü. Open Subtitles بينما نحن في نقاش جاد جدًا سقط في المسبح الصغير
    Eşimle havuzda margarita içerken, üstelik annemgil çocukları bir haftalığına almışken. Open Subtitles أتناول المارغريتا مع زوجتي عند المسبح وأجعل والدايّ يرافقان أبنائي لأسبوع
    havuzun sığ kısmından başka bir yere gitmeye izni bile yoktu. Open Subtitles إنه لم يُسمح له أن يبتعد عن الحافة الضحلة من المسبح.
    Belki de Havuz ailemizin ihtiyacı olan bir şey değildir. Open Subtitles ربما يكون المسبح من أحد الأشياء التي لا تحتاجها العائلة
    Bu Havuz ne ki. Arkadaşımın dev gibi bir havuzu var. Open Subtitles والآن هذا المسبح لا شيء عندي صديق عنده مسبح كبير جداً
    O kirli lastiği havuzdan çıkar, yoksa cidden tepemi attıracaksın! Open Subtitles والآن أخرج ذلك الإطار القذر مِن المسبح أو سأغضب حقّاً.
    O havuza girerek bu çocukları bir hastalık riskine maruz bıraktın. Open Subtitles عرضت للخطر هولاء الصغيرات لخطر صحي محتمل عبر دخولك لهذا المسبح
    Possumun başına gelenlerden sonra Manny'i havuza sokana kadar canım çıkmıştı. Open Subtitles انا بالكاد اسمح لـ ماني بالاقتراب من المسبح بعد حادثة التمارض
    Git yiyecek bir şeyler al, havuza gidip kızlarla tanış. Open Subtitles اذهب تناول الطعام او اذهب انزل المسبح او رافق بعد الفتيات
    Ama pratik olsun diye havuzda yüzüstü yatarak yapıyordum. TED لانه في التدريب كان رأسي عادة موجهاً إلى الأسفل .. وأكون عائما في المسبح
    havuzda olmadığına göre biri onu çıkarmış olmalı. Open Subtitles إن لم يكن فى المسبح فلابد أن شخصاً ما أخذه
    Bu havuzda sevişmiştik, hoşuna gitmişti, unuttun mu? Open Subtitles مارسنا الحب معا في هذا المسبح وقد أحببت ذلك، أتذكرين؟
    Bugün, havuzun kenarında yürürken yüzeyin altında ters giden bir şeyler olduğunu haber veren kız ben oluyorum. TED اليوم، أستطيع أن أكون تلك الفتاة التي تمشي قرب المسبح لأقوم بالإنذار أن هناك شيء يحدث تحت السطح.
    havuzun sonundaki yeşil mayolu kızı gördün mü? Open Subtitles أترى عند نهاية المسبح, تلك الفتاة بملبس السباحة الأخضر ؟
    Burası da Havuz değil, ama en azından doğru zamana geldim. Open Subtitles هذا ليس المسبح أيضا ولكن على الأقل وصلت في التاريخ الصحيح
    Havuz bakıcısı sizi arıyor, Bay Heep. Birazdan geleceğinizi söyledim. Open Subtitles رجل المسبح كان يبحث عنك قلت له أنك ستأتي قريباً
    havuzu kurtarabilmek için bütçeden kesinti yapabileceğin bir şey var. Open Subtitles يوجد مدينة يمكنك خفض ميزانيتها هذا سيحافظ على المسبح غالبا
    havuzu tahliye ettiler mi etmediler mi tam hatırlayamıyor ama kimin umurunda ki? Open Subtitles لا يمكنه تذكر إن قاموا بإفراغ المسبح أن لا ولكن فيم يهم ذلك؟
    Ama anladığım kadarıyla, onu havuzdan anımsayan bir tanık var. Open Subtitles ولكن مما فهمت هناك شاهد يثبت أنه قريب من المسبح
    Yorgun, gergin, havuzdan vazgeçtim. Open Subtitles متعباً للغاية، ومشدوداً للغاية فتخطيت أمر المسبح
    havuzdaki adam McCallum değil miydi yani? Open Subtitles ان الشخص الذى فى المسبح ليس السيد ماكالم
    Ama bu beşik yaratığı çocuk havuzuna kafalama atlamış yani çok daha fazla şiddet gösterisinde bulunması tamamen ihtimaller dahilinde. Open Subtitles ولكن هذا المعتل المخيف يذهب ، أولاً طفلة المسبح لذا فكرة بأن يهم ، إلى العنف وبدون مقدمات فكرة ممكنة بلاشك
    Bu durumda Atlantik Ticaret Bankası, yüzme havuzunun güvenliğini sağlamadan ve çocuklar için bir tehlike oluşturmadığından emin olmalıdır. Open Subtitles وفي هذا الحالة المالك هو بنك أتلانتك التجاري أن يؤمن سلامة المسبح وأن يضمن ألا يكون خطرًا على الأطفال
    Elbette, havuzunu salsa sosuyla doldurmak istiyorsan o kadar da kötü alışveriş olmaz. Open Subtitles بالتأكيد لن يكون عرضا سيئاً لو انك تريدين ان تملئي المسبح لديك بالصلصة
    Çünkü, bir erkeğin atlama havuzunda görmek isteyeceği en son şey, kankasının takımlarının saatte altmış kilometre hızla üzerine gelmesidir. Open Subtitles لأن آخر شيء يريد أن يشاهده الرجل وهو في المسبح.. هو مؤخرة صديقه منطلقة نحوه بسرعة 40 ميلاً في الساعة
    Nasıl olduysa havuzumuz bunların yapılacağı ülkedeki en iyi yer haline geldi. Open Subtitles بطريقة ما, المسبح الذي يوجد في بيتنا أصبح أفضل مكان لفعل ذلك
    Havuzcu çocukla yatıyorum. Open Subtitles التسكع مع فتى المسبح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد