Parçacık Hızlandırıcı patlamasından tek etkilenen ben değildim, değil mi? | Open Subtitles | اليس كذلك ؟ لم اكن انا الوحيد الذي تأثر بإنفجار المسرع الجزئى ,اليس كذلك؟ |
Hızlandırıcı aktif oldu hepimiz kahraman gibi takılıyorduk sonra her şey mahvoldu. | Open Subtitles | المسرع اصبح ناشطاً جعلتنا نشعر اننا ابطال وبعد ذلك كل شيء اصبح خاطئاً |
Ancak, yeni hızlandırıcıyı daha yüksek bir enerjide her açtığımızda bir sürprizle karşılaştık. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة كنا نشغل المسرع الجديد بطاقة أعلى كنا دائما نصاب بالدهشة |
Uzaktan kumandayı bırakamıyorum; yani birinizin hızlandırıcıyı camdan içeri atması gerekiyor. | Open Subtitles | لا يمكنني إبعاد يديّ عن جهاز التحكم، لذا سأحتاج لأن يرمي أحدكما المسرع عبر النافذة. |
Parçacık hızlandırıcının yapılmasına bizzat yardım etmişti patladığında o da bundan etkilenmişti. | Open Subtitles | لقد ساعد في الواقع على بناء المسرع الجزيئي وعند انفجاره تأثر أيضاً |
hızlandırıcının patlamasında hücrelerinizin maruz kaldığı enerjiyle atomlarınızı bombardıman edecek bir fizyon cihazı. | Open Subtitles | مجزئ كمي، إنه جهاز انشطار مصمم لاعطار ذراتك طاقة مماثلة لما تعرضت له ليلة انفجار المسرع الجزيئي |
Bahsettiğimiz şey, parçacık hızlandırıcıdan etkilenmiş olabilecek diğer insanları kontrol altına almamıza yardımcı olmandı. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن مساعدتك لنا لنحتوي الأشخاص الآخرين الذين من المحتمل أنهم تأثروا بانفجار المسرع الجزيئي |
Eğer karıncalar hızlandırıcıya ulaşıp yeterli gücü yaratırsa dev bir füzyon reaksiyonu yaratır. | Open Subtitles | لو وصل كل هذا النمل إلى المسرع وولدوا شحنة كبيرة بما يكفي، بوسعهم أن يخلقوا ردة فعل انصهاريه |
Hızlandırıcı patlamasından sonra onun gibilerin olabileceğinden şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | منذ انفجار المسرع الجزيئي نظن أنه يوجد حالات أكثر مثله |
Parçacık Hızlandırıcı patlamasında ortaya çıkan karanlık maddeye maruz kaldığında kendisi üzerinde deney yapmaktaysa... | Open Subtitles | إذا كان يجري البحوث على نفسه بينما كان معرضاً لإشعاع المادة السوداء التي أطلقت من المسرع الجزيئي |
Hızlandırıcı çalıştığında, hücrelerde olan meta-insanlara ne olacak peki? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لو دار المسرع بينما المتحولين داخل الحبس؟ |
Parçacık Hızlandırıcı'nın patladığı gece sen de ondan etkilenmişsin. | Open Subtitles | ليلة انفجار المسرع الجزيئي تأثرت به أنت أيضًا |
Ama Parçacık Hızlandırıcı patladıktan sonra araştırmamın insanları kurtarması için yıllarca beklememe gerek kalmamıştı. | Open Subtitles | لكن بعد انفجار المسرع الجزيئي لم أكن بحاجة لسنين لإنقاذ حياة |
Şimdi veya gelecekte, parçacık hızlandırıcıyı tekrar inşa etmek gibi bir niyetiniz var mı? | Open Subtitles | ألديك أية نية في إعادة بناء المسرع الجزيئي، سواء الآن أو في المستقبل؟ |
2020 yılında, sen ve karın Tess Morgan tarihin akışını değiştiren Parçacık hızlandırıcıyı başarıyla çalıştırıyordunuz. | Open Subtitles | في سنة 2020، أطلقت أنت وزوجتك المسرع الجزيئي الذي كان طفرة في التاريخ |
hızlandırıcıyı kullandık. Senin eve gitmen için. | Open Subtitles | لقد استخدمنا المسرع لخلق طريق لك لتعود لوطنك |
Şuraya bakın. Bu duruma uyan bütün suçların tarihleri hızlandırıcının patlamasından bir ay sonraya dayanıyor. | Open Subtitles | انظر إلى هذا، جرائم متعددة يعود تاريخها إلى شهر بعد انفجار المسرع الجزيئي |
Biliyorum. Parçacık hızlandırıcının senden bir şeyler aldığını biliyorum. Ama karşılığında sana bir şey de verdi. | Open Subtitles | أعلم أن المسرع أخذ منك شيئاً ذاك اليوم لكنه بالمقابل أعطاك شيئاً آخر |
Parçacık hızlandırıcıdan etkilendi. | Open Subtitles | لقد أثر عليه المسرع الجزيئي وقد فقد الوعي. |
Parçacık hızlandırıcıdan etkilendi. | Open Subtitles | لقد أثر عليه المسرع الجزيئي وقد فقد الوعي. |