Eminim ki okulda dolaşan kuduz ilaçları yüzünden allak bullak olmuştur. | Open Subtitles | انا متاكدة انه كان متاثرا بهذه الادوية المسعور التي في المدرسة |
Kafese kapatılan kuduz köpeğin, kendi dişlerini kafes tellerini çiğneyerek kıracağını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أن الكلب المسعور الحبيس يكسر أسنانه يحاول أن يعض القضبان |
Elinde silah olan kuduz, sinirli bir köpek adamla mı? Köpeğe bir canavarmış gibi davrandı. | Open Subtitles | للكلب و الإنسان المسعور الذي يحمل مسدس ؟ |
Daha güçlüsün içinde Berserker öfkesi olan gerçek bir erkeksin. | Open Subtitles | رجل حقيقي يمتلك ثورة "المسعور" بداخله |
Hiç acıması yok! vahşi bir köpek gibi. | Open Subtitles | بأجر ذهيد؛ و لكنة كالكلب المسعور |
Sadece iki yılda bir sarhoşken, çılgın seks yaptık o kadar. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن ليلتين ثملتين من الجنس المسعور بينهما عامين |
Beni tımarhaneye tıktın sahip olduğum bildiğim her şeyi elimden aldın bana kuduz bir köpekmişim gibi delinin tekiymişim gibi davrandın. | Open Subtitles | ترميتني في منزل المجانين وتجردني من كل ما أملكه وكل ما أعرفه وتعاملني كالكلب المسعور |
Etrafa bakındım ve kocaman lanet bir kuduz üzerime geliyordu. | Open Subtitles | نظرت من حولي ، وهذا المسعور الكبير قادماًتماماًنحوي. |
Birazdan da İlkbahar'da kuduz paskalya tavşanı gelir diye atıp tutar. | Open Subtitles | ستثرثر عن أرنب عيد الفصح المسعور يأتي قافزاً |
Sokaktaki kuduz itler gibi ölmeyi hak ediyor! | Open Subtitles | إنّه يستحقّ الموت في الشوارع كالكلب المسعور الذي هو عليه |
Olmaz, tıpkı olduğu gibi kuduz bir köpek gibi sokaklarda ölmeyi hak ediyor! | Open Subtitles | لا , إنّه يستحقّ الموت في الشوارع كالكلبِ المسعور الذي هو عليه |
Profesonel olduğu sırada lakabı "kuduz Köpek Miller"'dı. | Open Subtitles | كان اسمه " موريس " الكلب المسعور " مولير " 1 عندما كان محترف |
"kuduz Köpek" lakabını bu sayede aldı | Open Subtitles | ومن هنا حصل على "لقب مادوغ "الكلب المسعور |
Neden o kuduz köpek onu ısırınca ölmedi ki? | Open Subtitles | لماذا لم تَمُت عندما عضّها ذلك الكلبُ المسعور . |
Korucular, kuduz köpekler gibidir. | Open Subtitles | جوال تكساس شبيهٌ بالكلب المسعور |
O kuduz bir insanı parçalıyordu. | Open Subtitles | هذا المسعور كاد ان يمزق شخصا الى اشلاء |
Ayıp sana, Ruby! O kuduz herif için evin içinde dört dönüyorsun. | Open Subtitles | إنه لعار عليك، (روبي)، التجوال في جميع أنحاء المنزل هكذا بعد هذا الكلب المسعور |
Daha güçlüsün içinde Berserker öfkesi olan gerçek bir erkeksin. | Open Subtitles | رجل حقيقي يمتلك ثورة "المسعور" بداخله |
Berserker asasina benziyor. | Open Subtitles | إنه أشبه بـ"عصا المسعور" |
Şimdi, bu Runik yazılara bakarak bir "vahşi Savaşçı" asasının parçasına baktığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | فأنا أجزم أنني أتطلع إلى قطعة من "عصا المسعور"! دعونا نلقي نظرة. |
Bir tane vahşi savaşçı yirmi savaşçının gücüne sahipmiş. | Open Subtitles | كان المحارب "المسعور" الواحد يملك قوة عشرين محارباً. |
Ve bu kişi bıçak yaralarının çılgın agresifliği ile cesedi defin için hazırlamanın dingin ritüeli arasında kalmış. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا الشخص ضُبط بين العدوان المسعور جروح طعنات متعددة |