Sorun şu ki, konuşuyorlar ve kimse sizin söylediklerinizi duymuyor. | Open Subtitles | المشكلة أنهم يتكلمون لكن لا أحد يصغي لما في داخلك |
Sorun şu ki hem kayıt ücretini hem de ilk sömesterın aidatını... ..hemen yatırmamı istiyorlar. | Open Subtitles | إن المشكلة أنهم يريدونني أن أدفع أجر التسجيل زيادة على تعليم الفصل الأول |
Sorun şu ki, telle çevirerek dünyanın geride kalanını dışarıda bırakırlar. | Open Subtitles | المشكلة أنهم يتصرفون بغرابة حتى يمنعون دخول باقي العالم |
Sorun şu ki, televizyonda muz, çilek kabak ve brokoli reklamı görmüyorlar. | Open Subtitles | المشكلة أنهم لا يرون إعلانات للموز،الفراولة،الكوسة والقرنبيط |
Onun için bir kutu almak istiyorum ama Sorun şu ki yılda yalnızca bir kere yapıyorlar. | Open Subtitles | أريد أن احضر لها علبة. لكن المشكلة أنهم يصنعونه فقط مرة كل سنة |
- Bunu göze alıyorum. - Sorun şu ki onlar almaz. | Open Subtitles | سوف أقبل بها - إن المشكلة أنهم لن يقبلوا - |
Sorun şu ki, yanlış adamı seçtiler, anladın mı? | Open Subtitles | المشكلة أنهم أختاروا الأشخاص الخطأ. |
- Sorun şu ki, bizi de dava ediyorlar. | Open Subtitles | المشكلة أنهم يقاضوننا |