Bu güzel 27 mayıs salı sabahı, güneşli ve sakin. | Open Subtitles | هذا هو صباح يوم الثلاثاء المشرق المشمس المعتدل مايو 27 |
Hâlâ parçalı bulutluyla yer yer güneşli arasındaki farkı anlamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم الفرق بين المشمس جزئياً والغائم جزئياً |
Dışarıdaki açık ve güneşli havayı göremediğimiz, penceresiz bir odada kendimizi bulduk. | TED | لقد كنا عالقين فى حجرة بدون نوافذ بدون أى أثر لليوم المشمس المشرق الذى تركناه. |
O ve Randall şu anda güneşli Orlando'ya doğru yol alıyorlar. | Open Subtitles | في هذه اللحظة,هي و راندال في طريقهم لشاطيء أورلاندو المشمس |
Buradaki günışığından bahsettim. | Open Subtitles | أخبرته عن الجو المشمس الموجود هنا. |
güneşli havalarda, akrep kayalıkları veya tuğladan örülmüş duvarlardaki çatlakları tercih eder. | Open Subtitles | في الطقس المشمس يُفضّل العقرب المنحدرات الصخرية أو تصدّعات في جدران من الطوب |
Bu güneşli güne neşe katacak tek şey. | Open Subtitles | وحده الكرز قادر على تزيين هذا اليوم المشمس |
Umarım güneşli hava babamın toparlanmasına yardım eder. | Open Subtitles | أتمنى أن يساعد الجو المشمس أبى فى تخطى الأمر |
Okul, ocağın 2'sine kadar tatildi ama daha Noel'in ertesi günü o soğuk ama güneşli havada Eva ve ailesini görmek için Treglitz'e gitmek üzere yola çıkmıştım. | Open Subtitles | عطلة المدارس دامت حتى الثاني من كانون الثاني و لكن بعد يوم من عيد الميلاد في الطقس البارد و ولكن المشمس |
"Sevgili Köylülerim iki şey güneşli gününüzü bölmüş olabilir. | Open Subtitles | أعزائي القرويون ربما 2 سوف يقطع عليكم يومكم المشمس |
İşte bu yüzden güneşli bir günde böyle bir ormana baktığınızda sadece yeşil deryası görürsünüz. | Open Subtitles | عندما ننظر حولنا في الغابة في مثل هذا اليوم المشمس تشاهد فقط بحرا من اللون الأخضر |
güneşli bir günde yağmurluk giymene gerek yoktur. Tüm bu kız muhabbetlerinin dilinde mi bu şeyler? Evet, aynen o dildeler. | Open Subtitles | في اليوم المشمس لا تحتاجين إلى معطف يقي من المطر وكل هذه اللغات التي تتحدثها الفتيات. |
Ama yağmurla değil -- ona "güneşli gün seli" diyorlar. | TED | ليس مع هطول الأمطار- يُطلقون عليه "فيضان اليوم المشمس." |
Bu güneşli öğleni giysi denemek... için harcamak hiç iyi bir fikir değil, ve hiç bir... | Open Subtitles | برغم أني أتمنى قضاء هذا العصر المشمس في تجربة الملابس ولكن... |
Günaydın Londra, güneşli bir 2 Mart 2009, Perşembe günündeyiz. | Open Subtitles | صباح الخير "لندن" في هذا الصباح المشمس يومالخميسفي 2آذار2009 . |
Bu güneşli güneşte kim alışverişe çıkmış bakın. | Open Subtitles | انظروا لمن تتسوق بهذا اليوم المشمس |
Ama söylediği şarkıya bakılırsa caddenin güneşli kısmına doğru gidiyordu. | Open Subtitles | كان ذاهبا للجزء المشمس من الشارع |
Ama şu an güneşli birgün gibi karşımdasın. | Open Subtitles | ولكن ها أنتِ جميله كما اليوم المشمس |
Buradaki günışığından bahsettim. | Open Subtitles | أخبرته عن الجو المشمس الموجود هنا. |