Sen kabahatini içkinin içinde boğarken, rehabilitasyonda hayal kırıklığına uğrarken, | Open Subtitles | عندما كنت تغرق شعورك بالذنب بالكحول عندما اختفيت داخل المصح |
rehabilitasyonda fark ettiğim tek şey... benim için sizlerle ilgilenmekten başka hiçbirşeyin daha önemli olmaması. | Open Subtitles | هناك شيء واحد أدركته في المصح لا يوجد شيء أكثر اهمية لي |
-Akıl hastanesine ilk ne zaman girdin? | Open Subtitles | كم كان عمرك عندما دخلت المصح لا أعلم 4 9 190 00: |
- İyileşeceksin seni hastaneye götürüp iyi olduğundan[br]emin olana dek başında bekleyeceğim. | Open Subtitles | فقط اتركني هنا ستكون بخير سأخذك الى المصح وسأبقى هناك |
Eminim, bir akıl hastanesinde daha uygun bakılacaktır. | Open Subtitles | انا متأكد انه سيكون منضبطاً في المصح العقلي |
Enstitü'nün onun için doğru yer olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لا شيء لاتظن انها بحال جيدة في المصح. |
Çünkü yolun karşısındaki Goodchild Tımarhanesi'nde gece vardiyasında çalıştım. | Open Subtitles | لانني اعمل بهراء القبور في معمدانية المصح على طول الطريق |
akıl hastanesinden yeni çıkmış bir adam aşırı dozda ilaç vermeye sonra da kafana metal parçası takıp seni çıplak şekilde paslı bir su tankına yatırmak istiyor. | Open Subtitles | الرجل الذي خرج لتوه من المصح يريد أن يصنع حفرة في رقبتك ويضع فيها بعض المعادن ويريد وضعك عارية في حوض ماء صدئ |
Bill'i hatırlar mısın, rehabilitasyonda bahsettiğim şu adamı? | Open Subtitles | هل تذكرين بيل ذلك الرجل من المصح الذي كنت اتحدث عنه دوما؟ |
Seni en son böyle stresli gördüğümde, rehabilitasyonda kendini buldun tamam mı? | Open Subtitles | المرة الأخيرة التي شاهدتك فيها بهذا التوتر إنتهى الأمر بك في المصح ، حسناً ؟ .. لذا |
Ah, rehabilitasyonda kendim de ufak bir süre geçirdim. | Open Subtitles | لقد مررت بفترة مشابهة في المصح |
rehabilitasyonda on iki ay. | Open Subtitles | تم الحكم بقضاء 12 شهراً في المصح |
Anladığım kadarıyla, akıl hastanesine girmek, vatansever ayaklarında ki tam ihtiyacın olan şey korkunç bir terör olayının arkasında olabileceğini düşündüğün yaşlı bir laboratuar faresi ile konuşmak için... | Open Subtitles | إذن من هنا تم إنزاله في المصح العقلي وهذا ماتحتاجينه، واذهبي لزيارة أحدها جرذ قديم من المختبر وهو حسبك ربما يكون |
Bakersfield'ın gururu ve beni akıl hastanesine yatırmaya yasal yetkisi olan tek kişi. | Open Subtitles | هي فخري والشخص الوحيد الذي يحق له قانوناً أن يدخلني المصح. |
Üç yıl önce, onu bir akıl hastanesine kapattırdım. | Open Subtitles | منذ ثلاث سنوات مضت جعلته يدخل المصح العقلي |
Baba, doktorların önerdiği o dağlardaki hastaneye gitmek istiyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى المصح في الجبل .الذي أوصاني بهِ الطبيب |
Abla, Nahoko-san hastaneye geri dönüyormuş! | Open Subtitles | ! إنها ستعود إلى المصح .سأبحث عنها |
Anladığım kadarıyla, akıl hastanesindeki en aptal adam en tehlikeli üyenizi başarıyla kaçırdı. | Open Subtitles | اذا تحليلك, ان اغبى شخص في المصح اختطف اخطر مجرم بنجاح |
Enstitü'ye iyileşmesi için.. | Open Subtitles | أدفع اموال طائلة لأبقيها في المصح |
Bu boka devam edersen, anında Dunedin Tımarhanesi'ne gidersin. | Open Subtitles | انها قيود اذا اسمريت بعمل هذا ستذهب مباشرة الى المصح العقلي |
Mike akıl hastanesinden kaçarken bir kere aldığınızda hayati göstergelerinizi farkedilmeyecek kadar azaltan haplardan çalmış. | Open Subtitles | مايك هرب من المصح العقلي بتبديل بعض أنواع الحبوب لقد أخذ مرة |
Ben yan odadayken bileklerini kesti ve tımarhaneye kapandı. | Open Subtitles | قطعت معصميها بينما أنا في الغرفة المجاورة ثم ذهبت إلى المصح |