Mısır sanatının en güzel yanı engin asaleti ve disiplinidir. | Open Subtitles | ، هناك شيء رائع حول الفن المصري فخامته و تناسقه |
Her gün sağ, eski bir Mısır kralının önünde olabilir? | Open Subtitles | لا يمكن مقارنة كل يوم الملك المصري السابق، أليس كذلك؟ |
Güneydeki bütün bölgeler sizde kalabilir ama Teb ve bağlı olduğu Nil Nehri daha fazla Mısır kurallarına göre yönetilemez. | Open Subtitles | وكل المناطق الجنوبية تبقى لكم ولكن ثيبز والنهر العظيم الذي تقع على عاتقه لن يحملوا بعد الآن ثقل الحكم المصري |
Sonra, kötü Mısırlı pislikler, ...sonunda fısıh keçisinin, ...kanı sayesinde temizlendiler. | Open Subtitles | اذن ,الحثالة المصري الشرير تم تطهيره بدم ماعز الفصح يا صديقي |
Sara El-Masri Joyce'daki öğrencilerden biriymiş. | Open Subtitles | انتظر لحظة. كانت (سارة المصري) واحدة من الطالبات في صف (جويس). |
Bichri, Abu Hafs Al-Masri Tugayına yardım ediyormuş. | Open Subtitles | كان " بشري " يقيم لـ " أبو حفص المصري " الجسور |
El Masri NATO silahları eğitimi almış bir yüksek mühendislik mezunudur. | Open Subtitles | (المصري) مدرب على إستخدام بنادق حلف شمال الأطلسي. و لديه شهادة في الهندسة المتقدمة. |
Şimdi Mısırlılara bakalım, Tahrir Meydanında ateş yakıyorlar bireysel sembollerinden kurtuluyorlar. En nihayetinde sokaklarda sadece Mısır bayrağı altında toplanıyorlar. | TED | انظروا للمصريين ، انهم ينطلقون في ساحة التحرير، يتخلصون من رموز بلادهم القديمة. يظهرون في الشوارع فقط بالعلم المصري. |
Kitap yakmaya hayır. Mısır Enstitüsü yandı 17 Aralık'ta, kocaman kültürel bir kayıp. | TED | لا لحرق الكتب. المعهد المصري تم حرقه في ال17 من ديسمبر، وكانت خسارة ثقافية فادحه. |
Bu kritik problemlerin, zaten kutuplaşmış Mısır toplumuna etkisine şahidim ama bu sadece Mısır ile alakalı değil. | TED | لقد شهدت كيف ساهمت هذه التحديات الخطيرة في استقطاب المجتمع المصري المُستقطب في الأصل، لكن الأمر ليس فقط حول مصر. |
Rafya şapkasındaki Mısır etkisine dikkat edin. | Open Subtitles | انظر كيف التاثير المصري الممثل بقبعة تقليدية |
Antik Mısır tarihçisi. Bazı radikal fikirlerinle tanınıyorsun. | Open Subtitles | درس التاريخ المصري القديم ويعرف الكثير من الافكار الجذرية |
Mısır pamuğunu bilse bile Pharaoh'a gidemez. | Open Subtitles | انت لا تعرف القطن المصري حتى لو ارسله الفرعون |
Müzenin eli yüzü düzgün Mısır sanat eserleri almasının zamanı gelmişti. | Open Subtitles | المتحف المصري يعرض مكتشفات جيدة هذه المرة |
Tüm Mısır halkının ve güzel kraliçelerinin önünde eğiliyorum | Open Subtitles | أنحني للملكة الأكثر جمالا وإلى الشعب المصري العظيم بعد ان كان الروما |
Mısırlı Joe'nun bana ilk ikramını hatırlıyorum, ve 17 ciyi de hatta 20ciyi de. | Open Subtitles | اذكر عندما حو المصري تعامل معي لاول مرة بين ال17 الى ال20 |
Bay Klein, sizin aleyhinize oy vermesi için Mısırlı Yargıcı ikna eden kimdi? | Open Subtitles | سيد كلاين، مَن أقنع القاضي المصري بالتصويت ضدك؟ |
Ama Lord Upton bunu yasaklamıştı, beni bir keresinde Mısırlı biniş ustasıyla hoşbeş ettiğimi görmesi nedeniyle. | Open Subtitles | لكن اللورد آبتن قد منعه في ذلك المكان حيث رأني أتبادل المجاملات مع السيد المصري |
Biz de bunun olması için FBI ile elimizden geleni yapıyoruz, Bay El-Masri. | Open Subtitles | ونقوم بكلّ ما في وسعنا لتحقيق ذلك، سيّد (المصري)، جنباً إلى جنب مع المباحث الفيدراليّة. |
El-Masri hakkında bir internet araştırması yaptım. | Open Subtitles | أجريتُ بحثاً على الإنترنت حول آل (المصري). |
Al-Masri, El-Kaide'yle bağlantıları olan bir avukat. | Open Subtitles | (إد)، (المصري) محامي لديه علاقات بـ"القاعدة". |
Ayrıca, sizin için sorun olmazsa, Bay Al-Masri ile birlikte bir niyet mektubu imzalamalısınız. | Open Subtitles | يجب أن توقع على خطاب نوايا مع محامينا، السيد (المصري) إن كنت لا تمانع. |
El Masri silahlarını aldı, şimdi bir açık kollayacak. | Open Subtitles | (المصري) حصل على سلاحه هو يحتاج لنافذة فقط |
Aslında çoğumuz, birileri ülkenin servetinden milyarlarca Lira aşırırken, çöplükten beslenen Mısırlının görüntüsünü görünce mutlu olamıyoruz. | TED | الكثير منا كان يشعر بالحزن حينما يرى مصريا مصريا يأكل من القمامة في الشارع في نفس الوقت الذي يسرق فيه الآخرين المليارات الآخرين المليارات من ثروات الشعب المصري |