Sağ olsaydı sadece devam etmemizi istemez, devam etmemizi bize emrederdi. | Open Subtitles | ما كان ليطلب منا المضي قدما فحسب، بل كان ليأمرنا بذلك. |
Demek bunlar senin olgunlaşma yılların ve aklın başına gelene kadar sürekli insanların duygularını incitmeye devam mı edeceksin? | Open Subtitles | أتعتقد لأن تلك هي سنوات تكوينك يمكنك المضي قدما ً في إيذاء مشاعر الناس طالما تخرج بشيء من ذلك؟ |
Ancak bu yolculuğa devam etmemiz ve insanlara anlatmamız, ve bunun işe yarayacağını kanıtlamamız gerekiyor." | TED | ولكن علينا المضي قدما بهذه الرحلة وعلينا ابلاغ الناس وعلينا الاثبات لهم بانه يمكن تحقيقه |
git eldivenini bul. | Open Subtitles | المضي قدما. الذهاب الحصول على قفاز الخاص بك. |
Düşünmeden bu işin içine girmek istiyorsan hiç Durma. | Open Subtitles | لو تريدين المضي قدما في هذا الامر دون التفكير فيه، فالتفعلي. |
Buyurun, en fazla onun yanında durduğumu ispatlar. | Open Subtitles | المضي قدما. كل ما يثبت هو جلست إلى جوارها. |
devam et ne kadar çılgınca olusa olsun söyle. | Open Subtitles | على المضي قدما وأقول الآن مسألة كيف مجنون يبدو. |
Teklifimin değerlendirileceği kanısıyla, evet, devam edin. | Open Subtitles | مع الفهم بأن النظر سوف تعطى لاقتراحي، نعم، المضي قدما. |
Şimdi sen Kelly'ye söyle, ben de Carrie'ye söylerim ve hayatlarımıza devam ederiz. | Open Subtitles | الآن أن تقول كيلي. سأقول كاري. يمكننا المضي قدما في حياتنا. |
Bilmiyorum, eğer onlarla konuşabilsem yaptığım şeyi neden yaptığımı anlamalarını sağlayabilsem o zaman belki devam ederler. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، إذا كان بإمكاني التحدث معهم، إفهامهم لماذا فعلت ما فعلت، ثم ربما يمكنهم المضي قدما. |
Hayatlarımızın hangi anında yaşamaya devam edip, kötülüğün onları yönetmesine izin vermeyeceğiz? | Open Subtitles | كما تعلمون، في نقطة ما يمكننا المضي قدما في حياتنا وعدم السماح لهم تملي الشر؟ |
Başkan'a göre SGC'nin operasyonlarına devam ediş şekli bizim uluslararası iyi niyetimize yansıyacak. | Open Subtitles | الرئيس يرى هكذا , حول المضي قدما في عمليات قيادة بوابة النجوم ولكن سينعكس على حسن نيتنا الدولية |
devam edemeyiz. İnsanlar yaptıkları şeyler için hesap vermeden olmaz. | Open Subtitles | لا نستطيع المضي قدما بدون ان يرد الناس على ما فعلوه |
Neden üçünüz de hayatınıza devam etmekten bu kadar korkuyorsunuz? | Open Subtitles | لم تخشون انتم الثلاثة المضي قدما بحياتكم؟ |
Özgür kalamazlar, ve devam da edemezler. | Open Subtitles | انهم لا يستطيعون ترك، وأنهم لا يستطيعون المضي قدما. |
Olabilir ya da ben senin kardeşinimdir, seni düşünüyorumdur ve Standford'a tekrar gitmen hayatına devam etmene yardım eder diye söylüyorumdur. | Open Subtitles | ربما و ربما لأني أختك و أهتم بك اعتقد أنني سوف أعود لستانفورد هل سيساعدك ذلك على المضي قدما |
Bu yüzden, devam etmekten başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | ولذالك ، انا لم املك خيار اخر الا المضي قدما للامام |
Hadi git oraya, yiyecek işini sonra konuşuruz. | Open Subtitles | والمضي قدما. على المضي قدما من هناك. على المضي قدما من هناك، ثم سوف نتحدث عن الغذاء. |
git, üzerine bir şeyler giy. | Open Subtitles | على المضي قدما والحصول على على بعض الملابس. |
Eğer aramak istiyorsan hiç Durma. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في الاتصال به المضي قدما. |
Buyurun. | Open Subtitles | على المضي قدما في. |
Haydi benimki ile başla. | Open Subtitles | يمكنك المضي قدما والبدء مع الألغام. |
Çok dikkatli ilerleyin. | Open Subtitles | علينا المضي قدما بحذر شديد |